İzmir'de 2 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşen ve 3 ABD'li askerin fiziki saldırıya maruz kaldığı olayla ilgili dava, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davada, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Kayahan Çetin ve 14 TGB üyesi yargılanıyor. Duruşmada, olay anına müdahale eden polis memurları tanık olarak dinlendi ve savcılık sanıklar için çeşitli suçlardan cezalandırma talep etti. Mahkeme, savunmaların hazırlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Duruşmada Neler Yaşandı?

Duruşmaya sanık avukatları katılırken, tutuksuz yargılanan sanıklar salonda hazır bulunmadı. Olay yerine müdahale eden dört polis memuru tanık olarak dinlendi. Tanıklardan F.İ., Alsancak semtinde görev yaparken gürültü üzerine olay yerine gittiklerini ve bir kişinin kafasında çuval olduğunu gördüğünü belirtti. F.İ., söz konusu kişinin yüz ve boyun bölgesinde kızarıklık olduğunu ve kalabalığın kendiliğinden dağıldığını ifade etti. Polis memuru M.C., Amerikan askerlerinin darbedildiği ana şahit olmadığını söyledi. Bir diğer tanık S.Ç. ise olay yerinde herhangi bir slogan duymadığını aktardı. H.Ş. adlı polis memuru da sanıkların karakola davet edildiğinde zorluk çıkarmadıklarını dile getirdi.

Savcılığın Talepleri ve İddianame

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında sanıkların "kasten yaralama", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Olayın Geçmişi ve Gelişmeler

2 Eylül 2024 tarihinde İzmir'in Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde, aralarında TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin'in de bulunduğu bir grup, 3 ABD'li askere fiziki saldırıda bulunmuştu. Olay sonrasında polis tarafından 15 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 10'u tutuklanmış, 5'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Tutuklamalara yapılan itirazlar sonucunda 10 kişinin tahliyesine karar verilmişti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 sanık hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ile "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından iddianame hazırlamış ve bu iddianame mahkemece kabul edilmişti.

Bu dava, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler açısından da önem taşıyor. Özellikle Türkiye Gençlik Birliği'nin (TGB) bu olayda yer alması, davanın siyasi boyutunu da gözler önüne seriyor. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Kararın, iki ülke arasındaki ilişkilere nasıl bir etki yapacağı da yakından takip edilecek.