23 Nisan, Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği özel bir gün. Ancak bu bayram, çocukların maruz kaldığı hak ihlalleri düşünüldüğünde ne kadar neşeli kutlanabilir? Çocuklar korunmak yerine şiddet, yoksulluk, istismar ve ihmalkârlıkla karşı karşıya.
Türkiye'de Çocuk Olmak: Hak İhlalleri ve Acı Gerçekler
FİSA Çocuk Hakları Merkezi'nin 2024 verilerine göre, en az 777 çocuk önlenebilir nedenlerle hayatını kaybetti. Bu durum, devletin çocukları koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini gösteriyor. Çatışmalı süreçlerin bedelini de çocuklar ödüyor. Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Berkin Elvan gibi isimler, yaşanan acıların sembolü haline geldi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin raporuna göre, son 15 yılda Kürt kentlerinde zırhlı araçların karıştığı kazalarda 21 çocuk hayatını kaybetti, 23 çocuk yaralandı. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakları güvence altında olmalı. Ancak Türkiye'de bu hakların hiçbiri tam olarak sağlanamıyor.
Çocuklar çalışırken can veriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin verileri, çocuk işçiliğinin acı bilançosunu gözler önüne seriyor. Niğde'de 14 yaşındaki Abdurrahman Özkul, Konya'da 14 yaşındaki Yusuf Mısri, Kayseri'de 17 yaşındaki Mehmet Özarslan ve Şırnak'tan Antalya'ya çalışmaya giden 17 yaşındaki Yakup Taşar, iş kazaları sonucu hayatını kaybetti. Antep'te ise 16 yaşındaki Halil Kırpaç, iş yerinde elini makineye kaptırarak üç parmağını kaybetti.
Siyasi Partilerin Çocuk Politikaları: İdeoloji mi, Hak mı?
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) çocuk politikası, genellikle "üç çocuk" söylemi, aile yapısının korunması ve dini temelli toplumsal normlar üzerinden şekilleniyor. İstanbul Sözleşmesi'nin iptali, çocukların şiddetten korunması açısından büyük bir kayıp oldu. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesine yönelik mekanizmaların zayıflatılması ve okulda ücretsiz yemek verilmesi önerisinin reddedilmesi, bu politikaların hak temelli olmadığını gösteriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), çocuk hakları alanında kapsamlı bir mevzuat çalışması yürütüyor. Ulusal Bütüncül Çocuk Politika Belgesi, çocuğun üstün yararını temel alıyor ve çocukların karar süreçlerine katılımını önemsiyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) çocuk politikaları ise daha katılımcı ve hak temelli bir çizgide ilerliyor. Parti, göçmen, yoksul ve dezavantajlı çocukların haklarına özel bir önem veriyor.
Çocuklar İçin Adil Bir Yaşam Mümkün mü?
Çocukların öldürüldüğü, çalıştırıldığı, istismar edildiği ve susturulduğu bir ülkede bayram kutlamak zor. Siyasi iktidardan muhalefete, yerel yönetimlerden sivil topluma kadar herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Çocukların sermayeye ucuz işgücü olarak gönderildiği ve şiddete karşı koruma kalkanı olan İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edildiği bu ülkede, çocuklar için adil, eşit, güvenli ve sağlıklı bir yaşam inşa etmek mümkün mü? Çocukların bayramı, ancak haklarıyla birlikte mümkün olabilir.