Gökbilimciler belirledi: İnsanların Mars’a gitmesi için en uygun zaman

Dünya genelinde uzay ajansları, gelecekte Mars’a insanlı görevler planlıyor. Hatta insanların Kızıl Gezegen’de barınmak için üsler inşa edebileceği düşünülüyor.

Ancak bu görevlerde tehlike arz eden bir nokta var.

Mevcut teknolojiyle Mars’a insansız uzay yolculuğu en az 7 ay sürüyor. İnsanlı yolculukta bu süre en az 9 aya çıkıyor.

Independent Türkçe‘nin aktardığına göre, bilim insanları, bu uzun yolculukta astronotların beyin hasarı, mide-bağırsak sorunları ve kanser riskine dair endişelerini dile getiriyor.

Öte yandan yeni bir araştırmaya göre Mars seyahatinde en uygun zamanı seçmek, bu risklerin azaltılmasını sağlayabilir.

Akademik dergi Space Weather’da yayımlanan makalede Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar, “Bu çalışma, radyasyonun uzay seyahatlerine katı sınırlamalar getirmesine ve Mars’a insanlı görevler için teknolojik zorluklar ortaya çıkarmasına rağmen, böyle bir görevin hala uygulanabilir olduğunu gösteriyor” diye yazdı.

İnsanlı yolculuklara tehlike arz eden iki ana parçacık radyasyonu türü bulunuyor: Güneş’ten gelen enerjili parçacıklar ve Güneş Sistemi’nin dışından gelen galaktik kozmik ışınlar.

Astronotların bu ışınlardan en az etkileneceği şekilde Mars’a seyahat etmesi için en uygun zamanı belirlemek isteyen araştırmacılar, bilgisayar ortamında bir dizi simülasyon yaptı.

Bulgular, Güneş’in aktivite seviyesinin en yüksek olduğu “solar maksimum” evrelerinde bu parçacıklardan kaçınmanın daha olası olduğunu ortaya koydu.

Güneş her 11 yılda bir, sakin ve fırtınalı geçen bir döngüsünü tamamlıyor ve yenisini başlatıyor. Bu döngüler sırasında sakin geçen evreye “solar minimum”, daha şiddetli geçen evreye ise “solar maksimum” ismi veriliyor.

Araştırmacılar, solar maksimum evresinin, astronotları nasıl koruyacağını şöyle açıkladı:

“Güneş’in maksimum evresi sırasında uzak galaksilerden gelen en tehlikeli ve enerjik parçacıklar, artan Güneş aktivitesi tarafından saptırılıyor.”

Kaliforniya Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, Kızıl Gezegen’e gidiş dönüşün mutlaka 4 yıldan kısa sürmesi gerektiği de vurgulandı. Uzun süren uçuşların ana tehlikesinin Güneş Sistemi’nin dışından gelen parçacıklar olduğu aktarıldı.

Galaktik kozmik ışınların, Güneş aktivitesinin zirve yapmasından sonraki 6 ila 12 ay içinde en düşük seviyeye ulaştığını ifade edildi.

Öte yandan uzay aracı tasarımcılarının, yine de astronotları Güneş’in kendisinden gelen parçacıklardan korumaya odaklanması gerekecek.

Araştırmacılar, bulgularından hareketle, koruyucu kalkanların kalınlığı artırarak bu sorunun üstesinden gelebileceklerini düşünüyor.