Kategoriler: Gündem

‘Gerçek amaçları ortaya saçıldı’

İhsan Eliaçık: Öteden beri bilinçaltlarında böyle bir şey var. Cumhuriyet devrimleri 1920’de başlamıştı. En büyük devrimler 1920 ile 1924 arasında olanlardır. Meclis’in açılması, Teşkilatı Esasiye Kanunu, saltanatın kaldırılması, Cumhuriyetin ilan edilmesi, hilafetin kaldırılması, 5 büyük devrim. Bu devrimleri devam ettirmek geliştirmek, ilerletmeliyiz. Fakat onlar dış güçlerin, Avrupalıların, İngilizlerin vurduğu bir darbe olarak görüyorlar. Bu aslında Kadir Mısıroğlu dediğimiz tarihçinin kafası. Diyanet İşleri Başkanı ona yakın düşünüyor. Cumhurbaşkanı ve çevresindekiler de ona yakın düşünüyor. İslamcılık eğer gelişmek istiyorsa Tayyip Erdoğan’ın ufkundan kopması gerekiyor.

Turgut Kazan: Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptığı şeyi önceden Cumhurbaşkanı da yapmıştı, bu onun tekrarından ibaret. Şimdiki sorun, Atatürk’ü koruma kanunuyla çözülebilecek bir sorun değildir. Zaten suç duyurusunda bulundular. Ama zaten Türkiye’de yargı yok ki. Hukukun zerresinin kalmadığı bir ortamda ben hukuk dili ile konuşamıyorum. İlk seçimde hilafeti getirme, harf devrimini ortadan kaldırma gibi girişimleri yenebilmenin yolu sandıktan çıkacak bir mücadeleyi yürütmektir. Hiç umutsuzluğa yer yoktur. Bu mücadele sağlıklı bir biçimde yürütüldüğünde mutlaka kazanılcaktır. Yüksek Seçim Kurulu’na güven kalmadığı için büyük bir fark yaratacak bir mücadele vermek gerekir. Boyun eğmek zorunda kalmalılar.  

Behlül Özkan: Bu açıklamalar İslamcılar içinde bir özgüven patlaması yaşadığının göstergesidir. Aslında bir anlamda da yıllarca bastırılmış düşüncelerinin, amaçlarının ortaya saçıldığı bir dönem. Bu, bir yönüyle çok iyi. Türkiye toplumu gerçekten Arapça harflerin geri gelmesini istiyor mu? Sorunları bunlar mı? Yoksa toplumun asıl sorunu her geçen gün çevresinin yağmalanması, yoksulların daha da yoksullaşması mı? İktidar, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi dış politika sorunlarını çözmekten o kadar uzakta kaldı ki kendilerinin de bu sorunları çözebileceklerine dair umutları yok. Harf devrimi, hilafet gibi konuları ortaya atarak bu sorunların üstünü kapatabileceklerini düşünüyorlar. Buna benzer yola defalarca girdiler. Ayasofya’nın camiye çevrilmesi toplumsal bir talep değildi. İktidarın tercihiydi.

Son Haberler

İzmit’de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika

İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…

3 sene Önce

Galatasaray, Barcelona’ya gol izni vermedi

Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…

3 sene Önce

İspanyol kaleci devleşti!: Barcelona 0-0 Galatasaray

UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…

3 sene Önce

CHP’li Özgür Özel’den iktidara Türkiye Varlık Fonu tepkisi

Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…

3 sene Önce

Trendyol kadın girişimcileri dijitalleştiriyor, işlerini büyütmelerine katkı sağlıyor

UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…

3 sene Önce

İbrahim Kalın: Savaşın sona ermesi için nihai karar Putin’den gelecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…

3 sene Önce

Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.