Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattığı bir video …
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son verdi.
Kara, intihardan önce çekip paylaştığı videoda “İçinde bulunduğum durumdan tüm yaşama hevesimi, sevincimi kaybettim” dedi.
Cemaat yurtları gerçeğini bir kez daha tartışma konusu haline getiren bu olayın ardından Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) bir açıklama yaptı.
Sendika adına Genel Başkan Derya Uğur tarafından yapılan açıklamada “Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde cemaat ve tarikat yurtları olamaz! Cemaat ve tarikat yurtları derhal kapatılmalıdır. Öğrencilerimizin beslenme ve barınma hakkı bir anayasal hak ve sorumluluktur. Gençlerimize çağdaş ve bilimsel yurt imkânları sağlanmalıdır” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Cemaat ve Tarikat Yurtları Kapatılmalı, Gençlerimizin Geleceği Çalınmamalıdır
Kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskıları ve gelecek kaygısını anlatıp intihar eden Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara’nın üzüntüsünü derinden yaşıyoruz.
Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın zorla tarikat yurdunda kaldığını ve gelecek kaygılarını anlatan bir video çekerek yaşamına son vermesi, ülkemizin kanayan yaralarını kamuoyu gündemine tekrar taşımıştır.
Barınma sorunu üniversiteye yerleşen öğrencilerin birincil sorunu haline gelmiştir. Nitelikli ve yeterli sayıda yurt sağlayamayan siyasi iktidar, gençlerimizi cemaatlere ve tarikatlara mecbur bırakmaktadır. Dar gelirli ailelerin çocuklarının, gençlerinin kaderi; denetimsiz cemaat ve tarikat yurtlarına terk edilmektedir.
Cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılması için daha kaç çocuğun, gencin yitip gitmesi gerekmektedir. Cemaat ve tarikatlar dar gelirli ailelerin çocukları için alternatif olmaktan çıkarılmalıdır. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde cemaat ve tarikat yurtları olamaz! Cemaat ve tarikat yurtları derhal kapatılmalıdır. Öğrencilerimizin beslenme ve barınma hakkı bir anayasal hak ve sorumluluktur. Gençlerimize çağdaş ve bilimsel yurt imkânları sağlanmalıdır.
Kara’nın yaşamına son vermeden önce bıraktığı notunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum…” sözleri sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu başka söze gerek bırakmaksızın ortaya koymuştur. Hekimler yurt dışına göçerken, hekim adayları hayattan koparılmaktadır.
Gençlerimizin umutlarını, geleceklerini, hayatlarını çalanlar; bilimsel ve çağdaş temellere dayanan bir medeniyetin dışında bir gelecek olmadığını artık anlamalıdır.
Enes Kara’ya rahmet, tüm sevenlerine ve tıp camiasına başsağlığı diliyoruz.
Derya Uğur
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı”