İstinaf Mahkemesi tarafından, Libya’da şehit olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenazesini haberleştirmesi üzerine yargılanan ve …
İstinaf Mahkemesi tarafından, Libya’da şehit olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenazesini haberleştirmesi üzerine yargılanan ve hapis cezası onanan gazetemiz yazarı Barış Pehlivan Çağlayan Adliye’sine giderek teslim oldu.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Barış Pehlivan, “Üçüncü kez… İşte geldik, gidiyoruz… Hoşça kalın şimdilik” dedi.
Üçüncü kez…
İşte geldik, gidiyoruz… Hoşça kalın şimdilik… pic.twitter.com/zA1kSHmzzS— Barış Pehlivan (@barispehlivan) February 15, 2022
Öte yandan davanın bir diğer sanığı gazeteci Murat Ağırel de “Şehit olan vatan evlatlarına şehadet dilediğim için bugün tekrar cezaevine giriyorum. Şehit edenler ise ülkemde renkli halılar ile karşılanıyor. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar. Susmayın, korkmayın, alışmayın” dedi.
NE OLMUŞTU?
Gazetemiz yazarları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun bir dönem yöneticileri olduğu Odatv’de, Libya şehidi MİT mensubunun cenazesine dair bir haber yayımlanmıştı. Haberde, Libya’da şehit olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenazesinden bahsedilmişti ve MİT mensubunun kimliği deşifre edilmezken, ailesine dair herhangi bir bilgi verilmemişti.
Odatv’nin haberi gündem olurken, sosyal medyada AKP’li troller ve yandaş isimler tarafından kampanya başlatılmıştı. Odatv’nin MİT mensubunun ailesini deşifre ettiğine dair paylaşımlarda bulunulmuştu. Öyle ki yandaş Pelikancı yazarlar hedef gösterek Odatv’nin kapatılması, haberde sorumlu olan kişilere işlem yapılması gerektiğini yazdı. Pelikancı yazarlar ve AKP’nin sosyal medya trollerinin paylaşımlarının ardından 4 Mart 2020’de gece yarısı dönemin Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu evi basılarak gözaltına alınmıştı. Bir gün sonrasında ise dönemin Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan 6 Mart sabahı saat 10.00’da ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne çağrıldı. Burada ifadesi alınan Barış Pehlivan hakkında da tutuklama kararı verilmişti.
MİT şehidinin cenazesinin haberi üzerine Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ile gazeteciler Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Ferhat Çelik “Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının ve ailelerinin kimlik, görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgileri yayımlamak, yaymak ve açıklamak” suçlaması ile aynı davada yargılandı. Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Mehmet Ferhat Çelik tutukluluğunun dördüncü ayında tahliye edilmişti. Ancak Barış Pehlivan, gazeteci Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Libya şehidinin cenaze haberi nedeniyle 6 ay hapsedilmişti.
TEPKİ ÇEKEN KARAR: CEZALARI ONANDI
9 Eylül 2020’de ise tutuklu yargılanan Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tahliyesine karar verildi. Ancak aradan 2 yıla yakın zaman geçti. Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılıç, Aydın Keser, Mehmet Ferhat Çelik’in hapis cezalarına yönelik istinaf başvurusu reddedildi. Haklarında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesin tarafından Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel’e “istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçundan verilen 4 yıl 8 ay 17 gün ve Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezaları onanmıştı
İstinaf Mahkemesi ret kararında “verilen mahkumiyet kararına karşı bu sanıklar müdafiilerinin istinaf taleplerinin yapılan incelemesinde istinaf başvuruların esastan reddine” ifadelerini kullanmıştı.
GAZETECİLERİN ÜZERİNDEN ELLERİNİZİ ÇEKİN!
Davada Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nu savunan avukat Hüseyin Ersöz konuyla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Barış Pehlivan hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan karar, ifade hürriyeti ve basın özgürlüğünün açık bir ihlaliydi. Ne yazık ki bugün bize tebliğ edilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararı da bu ihlali pekiştiren ve gazetecilerin cezalarının önünü açan bir mahiyete sahip” demişti.
Ersöz, Pehlivan’ın cezasının onanması üzerine “Haklarındaki hüküm kesinleşmiş olan gazeteciler, infaz işlemleri için infaz savcılığına ve infaz savcılığı sonrasında da açık ceza infaz kurumuna gitmek durumunda kalacaklar” demişti.