Galatasaray nereye koşuyor?

Sonuçta Galatasaray bir futbol takımı.

Yener, yenilir, berabere kalır.

Evet, yenilir, ancak Kayserispor deplasmanındaki gibi yenilmez.

Kayseri, Galatasaray’ı pastırma gibi ezdi geçti.

Aslında ev sahibi öyle üst düzey bir futbol oynamadı.

Hatta ilk dakikalarda kendi sahasında rakibi bekledi, savunmasını açmadı, orta alanı kalabalık tuttu.

Ancak, Galatasaray o kadar yumuşak bir futbol oynadı ki, kumdan kale gibi bir iki fıske yetti, yıkmaya.

İster yorgunluk deyin, ister rotasyon, isterseniz de takım içindeki sıkıntılar.

Nereden bakarsanız bakın, bu Galatasaray’ın elle tutulur yanı yok, nereye koştuğu da belirsiz.

Daha 1 hafta önce Lazio karşısında müthiş mücadele örneği sergileyen bir takımın bu düşüşünü anlamak mümkün değil.

Ya Lazio önünde takım Galatasaray değildi, ya bugün Kayseri’de sahaya çıkan takım Galatasaray değil!

İlk golde stoperler ve ön liberolar Thiam’ı adeta görmedi.

Oysa oralardan yapılan serbest atışlarda dışardan gelen oyuncuya dikkat edersiniz.

İkinci golde, yine aynı senaryo vardı, topa basmadılar, Emrah Başsan ceza alanı dışından müthiş vurdu. Daha doğrusu vurdurdular.

Son gol kepazelik.

Galatasaray’ın İngiltere’den transfer ettiği ABD’li sağ bek Yedlin durup dururken elini kaldırdı, penaltı!

Bu üç hatayı üst üste amatör kümede yapmazlar.

İşin garibi Fatih Hoca bu halatara nasıl tahammül ediyor, onu anlamak güç!

Gollerde stoperler için de bir paragraf açmak gerek.

Öncelikli Alpaslan da Nelsson da merkez stoper değil. Tamamlayıcı stoper.

Özellikle Danimarkalı oyuncu iyi bir kademeci ama kısa, bugünkü maçta da zayıf kaldı.

Solbek Annholt, hızla Babel’in savunmada oynayan haline bürünüyor. Vurdumduymaz.

Oğulcan oynamamaktan pas tutmuş, Emre güçsüz, Taylan geriye sarıyor. Asunçao henüz gelişim aşamasında. Tüm 11’i eleştirebiliriz aslında, ama Fatih Terim’i de eleştirelim, bu kadroya nasıl tahammül ediyorsunuz Sayın Hocam!

İstanbul’da bıraktığınız Cicaldau, Halil ve Berkan inanın bu isimlerden kötü olamaz. En az 45’er dakika oynarlardı!

Evet üst üste ikinci yenilgi, 4 maçta kaybedilen 10 puan!

Galatasaray, henüz 6. hafta tamamlanırken, ilk yarıda yapacağı puan kayıplarını doldurdu. Kredisi bitti.

Eğer bu düşüş sürerse yolun sonu çıkmaz sokak!

Ve Kayserispor..

Galatasaray’dan gelen Emrah, Fenerbahçe’den gelen Thiam ve Beşiktaş’tan geri dönen Mensah’la iyi takım olmuşlar.

Ama o kadar. Yoksa bu fark Kayserispor’un çok iyi oynadığından değil, Galatasaray’ın rezalete yakın futbolundan kaynaklandı.

Ve bir dip not: 80’li dakikalardı. Galatasaray hücuma kalkmıştı. Alpaslan sağ içten topla rakip kaleye yöneldi. Sağınd Yedlin vardı, bomboştu. Ama o topla gitmeyi yeğledi. Çünkü Amerikalı sağ beke güvenmiyordu.

Sayın Fatih Hocam, takım arkadaşının güvenmediği Yedlin’e siz nasıl güveniylorsunuz onu da anlamış değilim!