İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, Türkiye’deki son gelişmeleri analiz ettiği kapsamlı bir makale hazırladı. Makalede …
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, Türkiye’deki son gelişmeleri analiz ettiği kapsamlı bir makale hazırladı. Makalede Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Melih Bulu’nun görevden alınmasıyla ilgili, “Türkiye’nin güçlü cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta U-dönüşü yaparak hem kötü bir karar aldığını hem de siyasi olarak kırılganlığını gözler önüne serdi” yorumu yapıldı.
“Erdoğan’ın geri adımı, üniversitenin kampüsünde altı ay süren protestoları takip etti” denilen analizde, “2013 ortalarında Türkiye’nin hem kent ve kıyı kesimlerini kasıp kavuran sivil ayaklanmadan bu yana ülke genelinde en en sürdürülebilir kitle hareketiydi” ifadeleri kullanıldı.
‘TEK ADAM REJİMİNE DOĞRU İLERLEDİ’
“O zamandan beri (2013) Erdoğan, Türkiye’nin parlamenter sistemini Rusya tarzı bir cumhurbaşkanlığı ile değiştirerek tek adam rejimine doğru ilerledi” ifadelerine yer verilen analizde şunlar kaydedildi:
“Yargı, akademi ve medya gibi kurumları ele aldı. Yine de kişisel ve siyasi alanlarına saldırı hisseden ve AKP ile onun aşırı sağcı milliyetçi ortağına karşı çıkan Türkiye nüfusunun yarısını ezmeyi başaramadı. Erdoğan, yirmi yılda üniversite sayısını üçe katlayarak yüksek öğretime erişimi genişletti, ancak nitelik değil nicelik sağladı. Kendi rektörlerini seçmeye alışmış olan Boğaziçi, akademik sıradanlığı kabul etmeyi reddetti. Bulu intihalle suçlandı ve 2015’te AKP’ye aday bile seçilemedi.”
‘KARŞI HAMLEYE DİKKAT EDİLMELİDİR’
Analizde, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından protestocular ‘terörist’ ve ‘LGBT Sapkınları’ demesine rağmen protestocular vazgeçmedi” denildi.
Makalede, “Erdoğan’ın bile yetersiz gördüğü Bulu’nun görevden alınması, cumhurbaşkanını diğer cephelerde intikam almaya yöneltecek taktiksel bir geri çekilmeden başka bir şey olmayabilir. Erdoğan gibi savaşçı geri adım attığında karşı hamleye dikkat etmelidir” yorumu yapıldı.
‘İÇİ BOŞALTILDI’
AKP’nin birçok seçim kazandığını ve zamanla içinin boşaltıldığı ifade edilen analizde, “Erdoğan partinin kurucu ortaklarını ve yakın kurmaylarını uzaklaştırdı ve onun yerine duymak istediklerini söyleyen dalkavukları tercih etti” denildi.
2019 yerel seçimlerinde, belediye başkanı olarak başladığı ve her zaman merkezinde yer alan İstanbul’u, başkent Ankara’yı ve Türkiye’nin büyük şehirlerinin belediyelerinin çoğunu kaybettiğinin altı çizilen analizde, “Siyasi ölümlülükle ilgili bu imalar, son zamanlarda AKP’nin anketlerdeki düşüşüyle daha da güçlendi. Merkez tabanı, partiden uzaklaşıyor. Erdoğan’ın büyüme modeli ucuz kredi verip, tüketim ve inşaatı artırmaktı” ifadeleri kullanıldı.