İngiliz Financial Times gazetesi Türkiye’nin son dönemde ekonomisini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlelerini kaleme alarak kapsamlı bir analiz …
İngiliz Financial Times gazetesi Türkiye’nin son dönemde ekonomisini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlelerini kaleme alarak kapsamlı bir analiz hazırladı. Analizde AKP içinden ismi belirtilmeyen kaynakların da görüşlerine yer verildi.
Kamuoyunun ekonomi üzerindeki hoşnutsuzluğunu artmasının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisinden “cesur bir ruh”un, onunla yüzleşmeye karar verdiği belirilen analizde, şunlar kaydedildi:
“Ancak yüzleşme sırasında Erdoğan ‘cesur ruha’, ‘Yalan söylüyorsun. Sokağı senden daha iyi biliyorum’ diyerek öfke ile yanıt verdi. Cumhurbaşkanının parti üyesi olmaya devam eden muhatabına göre Erdoğan, ‘Partideki ve hükümetteki bazı kişilerin sorunları abarttığına inanıyor.'”
Yazıda Erdoğan’ın, Türkiye’nin 765 milyar dolarlık ekonomisini yönetmeye yönelik kendine özgü yaklaşımının işe yaramadığına dair artan uyarı sinyalleriyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.
Ekonomik büyüme kağıt üzerinde iyi görünse de istihdama dönüşmediği belirtilen analizde şu ifadelere yer verildi:
“Eylül ayında enflasyon neredeyse yüzde 20’ye ulaştı ve para birimi değer kaybetti. On yıl önce tek bir dolar almak 1.8 liraya mal oluyordu; bugün bu rakam neredeyse 10.”
En önemlisi, Çarşamba günü ulusal iktidara yükselişinin 19’uncu yıldönümünü kutlayan cumhurbaşkanı için, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) verilen destek, 2018’deki parlamento seçimlerinden yaklaşık yüzde 10 puan düşerek 30 ila 33 arasında seviyelere ulaştı.
İnsanların AKP’den ayrılmasının temel nedeni açıklayan Anket kuruluşu Metropoll’un başkanı Özer Şencar’ın şu sözlere yer verildi:
“Asıl ve en önemli neden ekonomidir. Şu anda temel ihtiyaçlarını karşılayamayan büyük bir grup insan var. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 30’u geçinemiyor.”
Türkiye’deki muhalefetin hiç bu kadar güçlü olmadığının altı çizilen makalede ayrıca muhalefetin, çökmekte olan ekonominin Erdoğan’ı devirmelerinde yardımcı olacağına dikkat çekildi.
“BUNU YAPABİLECEK TEK BİR ADAM VAR”
“İç politika, dış politika, ekonomi, her şey kötüye gidiyor” diyen ve gidişattan memnun olmadığın belirten ancak AKP içinde kalmayı tercih eden eski bir bakan, “Durumu tersine çevirmek, atmosferi değiştirmek için hâlâ bir şans var. Ama bunu yapabilecek tek bir adam var. Bu ona kalmış.”
Makelede Erdoğan’ı eleştirenlerin, cumhurbaşkanının enerjisinin, fikirlerinin ve zamanının tükendiğini düşündükleri kaydedildi. İyimser muhalefet yetkilileri, rüzgarların değiştiğine dair işaretler olduğunu da söyedi.
“Erdoğan’ın hâlâ zorlu bir politikacı olmasına rağmen, bugün genellikle yorgun görünüyor” ifadelerine yer verilen analizde şunlar kaydedildi:
“Erdoğan, Temmuz ayında parti yetkililerine seslendiği bir video mesajı çekiminde anlık olarak uyuya kalmıştı. Sağlık durumuyla ilgili artan söylentilerin ardından, yardımcıları geçen ay sosyal medyada 67 yaşındaki Erdoğan’ın basketbol oynarken bir videosunu da yayınladı.”
DÜŞERSE AYAĞA KALKARLAR MI?
“İstihbarat servisi, polis, ordu ve suç unsurlarını içeren ve Erdoğan’ın aşırı milliyetçi koalisyon ortağıyla bağlantıları olan Türkiye’nin derin devletinin unsurlarının, hasta bir cumhurbaşkanını desteklemek için harekete geçebileceği endişelerini ortadan kaldırıyorlar” sözlerine yer verilen makalede bir muhalefet partisinin kıdemli bir üyesinin de ifadelerine yer verildi:
“Gemi batıyorsa, herkes atlayacak. Sadece AKP’yi kastetmiyorum, bürokrasiyi, orduyu da kastediyorum. Düşerse ordunun onun için ayağa kalkacağını düşünüyor musunuz? Yapmazlar”
Ankara’daki TOBB Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Burak Bilgehan Özpek, düşük faiz oranlarının ve ucuz para biriminin, Erdoğan hükümetinin desteklenmesine yardımcı olan inşaat ve turizm sektörlerinde çalışanlar ağına fayda sağladığını söylüyor. Özpek, ‘Buradaki doğru terim hayatta kalmadır?. . . Dinamik bir ekonomiye sahip olmak istemiyor, Türkiye ekonomisini büyütmek istemiyor ama bir sonraki seçimi kazanmasına yetecek bir ekonomi istiyor’ diye ekledi. Özpek ayrıca Erdoğan’ın muhalifleri için “AKP seçkinlerinin ideolojisi ve kimliğinden ziyade yetenekleri hakkında sorular soruyor. Ve bu strateji bu tür ekonomik koşullar altında çalışıyor” diye konuştu.