TCMB, dün yayımladığı karar metninde “Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının …
TCMB, dün yayımladığı karar metninde “Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında TL’yi öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir” dedi.
Aralık ayında PPK metninde gözden geçirme süreci ifadesinde yer alan “ilk çeyrek boyunca” söylemine ocak ayında yer verilmedi ve bu ifadenin yerine geçecek bir başka zamanlama ifadesi de kullanılmadı.
Bankacılar sürenin kaldırılmasını üç aydan daha uzun süre faizlerin indirilmeyeceği olarak yorumladı.
SINIRLI BİR DÜŞÜŞ
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın neredeyse her konuşmasında faizlerde ve enflasyonda düşüş olacağını söylemesine rağmen TCMB’nin faiz indirimi şeklinde algılanan bir söylemde bulunmamasıyla dolar/TL 13.5 civarından sınırlı da olsa bir düşüş gösterdi.
Son yıllarda TCMB ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planının yarattığı endişeler sebebiyle TL geçen yıl dolar karşısında yüzde 44 değer kaybetti.
OCAK AYINDA İLK KEZ GİRDİ
TCMB metnine dezenflasyon sürecine ilişkin söylem de ocak ayında ilk kez girdi. PPK metninde “Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir” denildi. Metinde dezenflasyonun zamanlaması konusunda bir bilgi yer almadı. TCMB 2022’de cari fazla vereceğini de söyledi.
Hükümet artık ekonomide yeni hedefin kalıcı cari fazla olduğunu belirterek bunun enflasyonda kısa vadeli negatif etkilerinin olabileceğini bunun da bütçe ile gidedileceğini belirtiyor.
ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞ SÜRECEK
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “TCMB kararına bakarsak sınırlı bir iyimserlikten bahsedebiliriz. Banka yeni ekonomi programında politika faizi ile ilgili indirimleri tamamladığını dolayısıyla programda kendine ait bölümü bitirdiğini ifade etti.
Bu nedenle piyasada sınırlı bir iyimserlik oluştu” dedi ve ekledi:
“Ancak şu anda ekonomideki esas sorun düşük reel faiz nedeniyle enflasyondaki yükselişin sürecek olması. Enflasyonda tepe noktasının yüzde 50, yüzde 55 ile mayıs-haziranda görüleceğini öngörüyorum. Bu ana problem ve buna ilişkin ne TCMB ne de bir başka ekonomi birimi bir adım atmış değil. Yüksek enflasyonla TCMB’nin faiz artışı ile mücadele etmeyeceğini anlıyoruz. Ancak kimin mücadele edeceğini bu enflasyonun nasıl düşeceği sorununu yanıtı henüz bizde yok”
Piyasa beklentileri enflasyonda olası bir düşüşün ancak yılın ikinci yarısında başlayabileceğini, ondan önce ise enflasyonun yüzde 40-60 bandına yükseleceği şeklinde.
GÖZLER ENFLASYON RAPORUNDA
Piyasalar TCMB’nin 2022 enflasyon tahmini ve dünkü kararına ilişkin detaylar için önümüzdeki hafta açıklayacağı yılın ilk enflasyon raporuna odaklanacak.
Öte yandan bir çok bankacının da bahsettiği üzere kurumların dövizden TL’ye geçişteki vergi avantajlarını ne kadar kullanacağı yakından takip edilecek. Dövizden kur korumalı TL mevduata geçen kurumlara vergi istisnası getiren kanun teklifi TBMM’de dün kabul edildi.
Bankacılar kurumlar için vergi avantajının “çok yüksek” olduğunu bu nedenle yapabilecekleri işlemlerin kurda yaratabileceği olası düşüş yönlü etkiler nedeniyle takip edilmesi gerektiği görüşünde.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri sınırlı düşüşlerle dün 522/530 seviyesinden günü tamamladı. Öte yandan TCMB’nin tahvil alımlarının da desteğiyle gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi gördüğü yüzde 25’in üzerindeki rekor seviyelerden yüzde 23’ün altına kadar geriledi.
KÜRESEL PİYASALAR
Asya borsaları ve ABD vadeli işlemleri, dün ABD borsalarında görülen düşüşlerin ardından geriledi. Düşüşlere Fed’in sıkılaştırma yanlısı politikalarına ve beklentilerin altında kalan ekonomik veriler ile bilançolara dair endişeler neden oldu.
ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvili getirileri US10YT en son yüzde 1.7791 ile bir haftanın dip seviyesine indi. Çarşamba günü ise yüzde 1.902 ile iki yılın zirve seviyesini kaydetmişti.
Petrol fiyatları bu hafta yedi yılın zirve seviyelerine yükselmesinin ardından, ABD ham petrol ve akaryakıt stoklarındaki yükseliş sonrası yatırımcıları kâr realizasyonuna geçmesinin ardından bugün geriledi.
Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı LCOc1 yüzde 2.8 düşüşle 85.92 dolara geriledi.
Son dönemde petrol fiyatları yeniden lokal yatırımcıların gündemine girmişti. Hem iç piyasada enflasyona etki hem de Türkiye’nin enerji ithalatçısı olması nedeniyle petrol başta olmak üzere enerji fiyatları yakından takip ediliyor.
TCMB MÜDAHALELERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
TCMB Aralık ayında zaten negatifte bulunan rezervlerinden 20 milyar dolara yakın daha kayba uğradı. Bu kayıpların bir kısmı resmi müdahale olarak açıklanırken, özellikle 20 Aralık sonrası için olan kısmı için ise TCMB’den bir açıklama gelmedi. TCMB rezerv kayıplarının telafisi için ise ihracat döviz gelirlerinin yüzde 25’ini satın alacağını açıkladı.
Birçok bankacı TL’nin artık kamu tarafından yönlendirilen bir para birimi olduğu görüşünde ve bu sürecin sonunda nasıl bir denge oluşacağı bankacılar için net değil. Öte yandan TCMB bilançosunda rezervlerini daha yüksek gösteren swap anlaşmalarına da devam ediyor. Son olarak bu hafta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaklaşık 4.7 milyar dolar değerinde swap anlaşması yapıldı.
Banka Azerbaycan ile de swap görüşmelerine devam ediyordu. Ancak dün basında yer alan haberlerde Azerbaycan’ın Türkiye’ye 1 milyar euro tutarında depo hesabı açacağı belirtildi.