CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve Adli Yıl Açılış Töreni’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Öztrak, “Yandaş müteahhitlere …
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve Adli Yıl Açılış Töreni’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Öztrak, “Yandaş müteahhitlere, şatafatlı saraylar yaptırarak, yargıya, itibarını iade edebileceklerini sanıyorlar. Erdoğan’ın vesayet gölgesinin düştüğü o şatafatlı binalar, adalete susamış yürekleri ferahlatamaz” dedi.
Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir, artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır” ifadelerine “Önce Erdoğan barajı açıklıyor. Sadık takipçisi ufak ortağı da ardından geliyor. Maşallah kibirde de büyüğünden geri kalmıyor. Seçim barajının tescil makamı ne zamandan beri Erdoğan ve Bahçeli oldu? Tescili yapacak makamın TBMM olduğunu ne çabuk unuttular” dedi.
CHP’li Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Faik Öztrak’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“METAL YORGUNU HÜKÜMET, ÜLKEYİ YÖNETEMİYOR”
‘BUNUN DOĞRUSU SIFIR BARAJDIR’
‘O ŞATAFATLI BİNALAR, ADALETE SUSAMIŞ YÜREKLERİ FERAHLATAMAZ’
‘SAVCILARIN GÖREV AŞKINI, BAYRAKTAR’IN İTİRAFLARIYLA İLGİLİ DE GÖRMEK İSTİYORUZ’
“Yine bu hafta yargıyla ilgili olarak ‘zaytung’ haberlerine taş çıkaracak bir başka olay yaşandı. İki köpek havlayarak, bir polis memurunu korkutmuş. Polis memuru da belediyeden şikâyetçi olmuş. Cumhuriyet savcısı da Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Vahap Seçer hakkında soruşturma başlatmış. İçişleri Bakanlığı da ifadesini almak üzere müfettiş görevlendirmiş. Güler misiniz, ağlar mısınız? Memlekette yolsuzluklar arşa çıkmış. Rüşvetler, mala mülke çökmeler, talan almış yürümüş. Türkiye Cumhuriyeti içten içe çürürken, eski bakanlar itirafçı olmuş, cumhuriyet savcılarından tık yok. Ama iki köpek polisi kovalayınca, savcılar hemen soruşturma açıyor, yetmiyor İçişleri Bakanı da müfettiş görevlendiriyor. Cumhuriyet savcılarımızın bu görev aşkını, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, son itiraflarıyla ilgili olarak da görmek istiyoruz. Bu eski Bakan daha önce, ‘ne yaptıysam Erdoğan’ın talimatıyla yaptım’ demişti. Şimdi de ‘17-25 Aralık tapeleri ve dosyamda ne varsa doğrudur’ dedi. Eski Bakan bir kez daha, görevini kötüye kullandığını açıkça itiraf etti. Cumhurbaşkanı’nın Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve o dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek ’de, ‘17-25 Aralık Yolsuzluk Dosyaları, Yüce Divan’da görüşülmeliydi’ diyerek, bu davanın milletin vicdanında sonuçlanmadığına işaret etti. Bir başka AK Parti kurucusu Ertuğrul Yalçınbayır ise, ‘bugün Türkiye’de temiz ellere başlama zamanıdır, şimdi yeni itiraflar var, sorumlular Yüce Divan’a sevk edilecekse, şimdi edilmelidir’ diyerek vicdanlardaki isyanı dile getirdi. Hazreti Ömer’in dediği gibi ‘kötü bir işin en gizli şahidi, vicdandır.’ Vicdanların sesi konuşmaya başladı. Şimdi bunu duyacak ve ucu nereye, kime giderse gitsin, bu işin peşini bırakmayacak, savcılara ve yargıya ihtiyaç var.”
‘GAZETECİLERİ HAPSEDEREK GERÇEĞİ YOK EDEMEZSİNİZ’
“Dün Sayın Ömer Çelik ’in Erdoğan Bayraktar’ın son itirafları hakkında soru sormak isteyen gazetecileri, basın toplantısına almadığını öğrendik. AK Parti Sözcüsü’nün bu tutumunu açıkçası yadırgadık. Bayraktar’ın itiraflarının, AK Partide vicdan sahibi herkesi zorladığını görüyoruz ama bu yapılan Anayasa’mızın 28. Maddesinin yani ‘basın’ ve ‘haber alma’ hürriyetinin açık ihlalidir. Sorulardan kaçarak, saklanarak, gerçeklerden kaçamazsınız. Vicdanlarınızı rahatlatamazsınız. Medyaya sansür uygulayarak, gazetecileri toplantıya almayarak, gazetecileri hapsederek, gerçekleri yok edemezsiniz. Hep söylüyoruz. Hakikatlerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var. 17-25 Aralık ile ilgili gerçekler de er ya da geç ortaya çıkacak. Bugün kaçsanız da saklansanız da bu olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
‘TÜİK’İN TABELASINDAKİ BÜYÜME, SOKAKTA YOK’
“Küresel ekonomi geçtiğimiz yıl yüzde 3,3 daraldı. Bu yıl ise dünya ekonomisinin yüzde 6 büyümesi bekleniyor. Pandeminin ekonomiyi durdurduğu geçen yılın ikinci üç ayına göre, tüm dünyada olağanüstü büyümeler kaydediliyor. Haritada yerini bulmakta zorlanacağımız, Makau bile bu dönemde yüzde 69,5 büyümüş. Guyana yüzde 48,7 büyümüş. Yine aynı dönemde; Peru yüzde 41,9, Azerbaycan yüzde 35,5, İngiltere yüzde 22,2 büyümüş. Türkiye’de ise, büyüme yüzde 21,7 ama AK Parti Genel Başkanı, dünyanın en yüksek ikinci büyümesini gerçekleştirmekle övünüyor. Ekonomi yazınında bu tür yüksek sıçramalar, baz etkisiyle açıklanır. Diğer taraftan, buna finans literatüründe, ‘ölü kedi sıçraması’ denir. Yüksek binadan düşen kedi, hızla yere çarptığında ölür ama yine de yukarı sıçrar. Hem dünyadaki hem de Türkiye’deki son büyüme rakamlarının sürdürülebilirliği tartışma konusu. Nitekim Türkiye ekonomisi, bu yılın ikinci üç ayında, önceki üç aylık döneme göre, sadece binde 9 büyümüş. Oysa yılın ilk üç ayında aynı büyüme hızı, yüzde 2,2 idi. Yani çeyrekten çeyreğe büyüme hızı, yarıdan fazla düşmüş. Yine bu yıl kaydedilen sözde yüzde 21,7’lik büyümeye rağmen, 2018’in ikinci çeyreğinden bu yana bakıldığında, baz etkisi kayboluyor. Üç yılda toplam büyüme, sadece yüzde 7,4. Yıllık ortalama büyüme ise yüzde 2,4’de kalıyor. Yani ortada övünülecek bir büyüme yok. TÜİK’in tabelasındaki büyüme, sokakta yok. TÜİK ’in büyüme rakamı; vatandaşa dokunmuyor. Milletimizin kahir ekseriyetinin refahını artırmıyor. Yaşam koşullarını iyileştirmiyor. Bunu TÜİK ’in rakamları bile saklayamıyor. Geçen yılın ikinci üç ayında, yüzde 37 olan emeğin milli gelirden aldığı pay, bu yıl yüzde 33’e düşmüş.”
‘HEDEFE UYAMAYINCA, HEDEFİ KENDİLERİNE UYDURACAK’
‘ENERJİDE ZAM SAĞANAĞI BAŞLADI’
“Nitekim enerjide zam sağanağı başladı. Genel Başkan’ımız bu konuda Erdoğan’ı uyarmıştı. Dün gece, sanayi ve elektrik üretim şirketlerine verilen doğal gaza, yüzde 15 zam yapıldı. Kuraklık nedeniyle, hidroelektrik santrallerin üretimi zaten düştü. Doğal gazla elektrik üreten şirketlerin girdilerine yapılan bu zam, tüketicinin enerji faturalarını, ilerleyen günlerde daha da şişirecek. Türkiye’de zaten 2 milyon 100 bin aile, yaklaşık 8 milyon kişi, devletten yardım almadan, elektrik faturalarını ödeyemiyordu. Şimdi yeni zamlarla, kış günlerinde faturasını ödeyemeyenlerin sayısı daha da artacak. Hem ekonomimiz hem de ülkemiz, Erdoğan’ın elinde yönetilemiyor, oradan oraya savruluyor, milletimiz yoksullaşıyor.”
‘SAĞLIK BAKANI, SORUMLULUĞU YİNE MİLLETE ATIYOR’
“Sağlık Bakanı çıkmış, ‘bize ne oldu; maske, mesafe konusunda birbirimize örnektik’ diyerek, sorumluluğu yine millete atıyor. Gerçek vaka sayılarını aylarca milletten kim sakladı? Siz saklamadınız mı Sayın Bakan? Sayenizde, TÜİK hala Ölüm ve Göç İstatistiklerini yayımlayamıyor. Siz gerçek tabloyu kararttıktan sonra, millet salgını hafife alıyor diye suçlayamazsanız. Bir sözümüz de milletimize… Bilimin emrettiği tüm tedbirleri beraberce almak zorundayız. Hele hele okullarımız açılmışken, yavrularımızın sağlığını daha çok düşünmek zorundayız. Okulların açılması önemlidir, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olsun. Ancak okulları açık tutabilmemiz çok daha mühimdir. Aksi halde bir kuşağı kaybedeceğiz. Türkiye’miz zaten çok zaman ve kaynak kaybetti. Daha fazlasını kaybedemeyiz. Erdoğan şahsım hükümeti, bu milletin sırtında ağır bir yüke dönüşmüştür. Türkiye’nin bu yükten kurtulması için, üç yeniye ihtiyacı var. Yeni kurallar, yeni kurumla ve yeni kadrolar. Biz bu üç yeniyle milletimizi hak ettiği refah seviyesine çıkaracağız. Yeter ki artık sandık milletin önüne gelsin. Milletimiz zaten herkesin ne yaptığını görüyor. Notunu veriyor. Sandık geldiğinde de asil milletimiz, Erdoğan ve küçük ortağına tasdiknamelerini verecek.”
‘KABUL EDİLEMEZ, MYK TOPLANTIMIZDA DEĞERLENDİRECEĞİZ’
Bir kadınla yaşadığı diyaloğu gülerek anlatan ve tepki çeken Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a yaptırım uygulanıp uygulanmayacağına yönelik soruya Öztrak, “Bu ifadeleri kabul edilemez. Kendisi de özür dilemiştir. Sayın Özcan’ın durumunu MYK toplantımızda değerlendireceğiz” yanıtını verdi.