BBCAmerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) siber suçlarla ilgili en çok arananlar listesindekilerin çoğu Rusya vatandaşı. Bunlardan …
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) siber suçlarla ilgili en çok arananlar listesindekilerin çoğu Rusya vatandaşı. Bunlardan bazılarının hükümet için çalışıp, normal bir maaş aldıkları öne sürülse de, diğerleri kullanıcıyı fidye ödemeye zorlayan yazılımlar ve çevrimiçi hırsızlıklardan servet kazanmakla suçlanıyor. Rusya’dan ayrılsalar tutuklanacaklar ancak kendi ülkelerinde onlara karışan yok gibi görünüyor.
Atılmış tavuk kemikleriyle oynayan sokak kedisini izlerken, “Boşa vakit harcıyoruz” diye düşündüm. Herhalde Rusya’nın başkenti Moskova’nın 700 km. doğusunda bu köhne kasabadaki harap binada, milyoner bir siber suçlu olduğu iddia edilen birinin izini bulacak halimiz yoktu.
Yine de yanımdaki tercüman ve kameramanla birlikte kediyi apartman girişinden kovalayarak yoluma devam ettim. Kapılardan birini çaldık. Genç bir adam açtı. Meraklı bir yaşlı kadın mutfaktan başını uzatıp bizi sözdü.
“Igor Turaşev? Öyle birini tanımıyorum” dedi genç adam.
“Ailesinin adresi olarak burası görünüyor, siz kimsiniz?” diye sorduk.
Bir süre sohbet ettikten sonra BBC muhabirleri olduğumuzu söyleyince hava birden değişti.
Genç adam öfkeyle, “Nerede olduğunu size söylemem, siz de bulmaya çalışmayın. Buraya gelmemeliydiniz” dedi.
O gece uykum kaçtı. Güvenlik sektöründeki kişilerin bana verdiği çelişkili öğütleri düşündüm. Bazıları siber suçluları kendi ülkelerinde aramanın riskli olduğunu söylemişti.
“Silahlı muhafızları olur” demişlerdi, “Seni bir çukura atarlar” demişti bir başkası.
Diğerleri ise “Bir şey olmaz, bilgisayar meraklısı tipler bunlar” diyorlardı.
Hepsi de onları bulamayacağımızı söylüyorlardı.
FBI iki yıl önce bir basın toplantısında Rus hacker grubu Evil Corp’un sekiz üyesinin adını vererek Igor Turaşev ve çetenin lideri olmakla suçlanan Maksim Yakubets’i 40 farklı ülkeden bilgisayar korsanlığı ile 100 milyon dolardan fazla para çalmakla suçlamıştı.
Kurbanlar küçük işyerlerinden çok uluslu şirketlere ve hayır kurumlarına kadar değişiyordu. Aralarında bir de okul vardı.
Açıklama, o zamanlar 32 yaşında olan Maksim Yakubets’i meşhur etmişti.
İngiliz yetkililer tarafından elde edilen çete görüntülerinde adamlar kendilerine özel olarak tasarlanmış Lamborghini’lerle, tomarlarca parayla kahkahalar atarken ve bir aslan yavrusu ile oynarken görülüyordu.
FBI’ın Turaşev ve Yakubets hakkındaki iddianamesi yıllar süren bir çalışmanın, eski çete üyeleriyle görüşmelerin ve siber araştırmaların ürünüydü.
Bazı bilgilerin geçmişi, Rus polisinin Amerikalı meslektaşları ile hâlâ iş birliği yapmaya hazır olduğu 2010 yılına kadar uzanıyordu.
O günler artık geride kaldı. Rus hükümeti artık ABD’nin Rus vatandaşlarıyla ilgili siber korsanlık suçlamalarını geri çeviriyor.
Maksim Yakubets ile ilgili araştırmamız alakasız bir yerde, Moskova’nın iki saat ötesindeki bir golf sahasında başladı. Burası 2017’de daha sonra videosu yayınlanan muhteşem düğününün yapıldığı yerdi.
Düğün filmleri çeken bir şirketin hazırladığı videoda ilginç bir şekilde Yakubets’in yüzü hiç gösterilmiyor, ancak bir ışık gösterisi altında ünlü bir Rus şarkıcının canlı müziği eşliğinde dans ettiği görülüyordu.
Düğünü planlayan Natalia, düğün gününün ayrıntılarına fazla girmedi ama bize mekanları gezdirdi. Bunların arasında göl kenarındaki tepelere kurulmuş bir bina da vardı. “Burası özel odamız, yeni evliler fotoğraf çekimi ya da romantik anlar için buraya girmeye bayılıyor” diyordu Natalia.
Golf sahasında araçla gezdirilirken kafamda hesap yaptım. Bize anlatılanlara bakılırsa, düğün daha önce duyduğum miktar olan 250 bin dolardan çok daha fazlasına mal olmuş gibiydi. Masraf muhtemelen yarım milyon dolara, hatta 600 bin dolara daha yakındı.
Bu paranın nasıl ödendiğini bilmiyorduk ama fatura Yakubets’e çıkmışsa, ne kadar şaşaalı bir hayat sürdüğünün göstergesiydi.
40 yaşındaki Igor Turaşev de gözlerden uzak yaşamıyor.
BBC Rusça Servisi’nin muhabirlerinden Andrey Zakharov, halka açık kaynaklardan Turaşev adına kayıtlı üç şirket buldu. Hepsinin de Moskova’nın mali merkezindeki prestijli bir gökdelende ofisleri vardı.
Resepsiyonda ofislerin telefon numarasını bulamayan görevli şirkete kayıtlı bir cep telefonu bulup bizi bağladı.
Aradık ve bekledik. Beş dakika kadar sonra sesi gürültülü bir yerdeymiş gibi biri telefonu açtı, ama gazeteci olduğumuzu söyleyince yüzümüze kapattı.
Meslektaşım Andrey’nin dediği gibi Turaşev Rusya’da aranmıyor, o nedenle de kent merkezinde pahalı bürolar tutmasını engelleyecek bir durum yok.
Andrey ile birlikte Maksim Yakubets’e ait bir iş adresi bulmak için çok uğraştık.
Annesinin hayvan yemi şirketinin yöneticilerinden biriydi ancak bu aralar kayıtlı bir iş yeri yok. Hâlâ yaşıyor olabileceği bazı adreslere ulaştık ve bir gece bunların kapılarını çalmaya çıktık.
Birinde giriş kapısındaki dahili telefonda nereden geldiğimizi söyleyince gülen bir adam, “Maksim Yakubets burada yok. Belki de 15 yıldır burada değil, ben babasıyım” dedi.
Baba Yakubets daha sonra dışarı çıkarak bize görüntülü olarak 20 dakika süren ateşli bir mülakat verdi. Amerikalıların oğlunun başına koyduğu 5 milyon dolarlık ödül yüzünden ailece korku içinde yaşadıklarını söyledi.
Oğlunun siber suçlu olduğunu inkar eden baba, nasıl zengin olduğunu sorunca düğün masrafı ve kiralanan lüks araçlar için ödenen paraları abarttığımızı söyledi ve “Çalışıyor, kazanıyor” dedi.
“Ne iş yapıyor?” diye sordum.
“Niye size söyleyecekmişim ki?” dedi, “Bizim özel hayatımıza ne oldu?”
FBI iddianamesinden bu yana oğlundan haber almadığını ve bizi onunla görüştüremeyeceğini söyledi.
Yakubets ve Turaşev, siber suçlarla itham edilen ve sayıları giderek artan Rus vatandaşlarından sadece ikisi.
Siber suçlarla ilgili olarak hakkında suçlama bulunan ve çeşitli önlemler alınan Rusların sayısı diğer bütün ülkelerin vatandaşlarından fazla.
İddianameler bilgisayar korsanlarının yurt dışına seyahat etmelerini önlüyor, diğer önlemler çerçevesinde de Batı’daki mallarına el konuluyor, Batılı şirketlerle iş yapmaları yasaklanıyor.
ABD’nin izinden giden Avrupa Birliği (AB) de geçen yıl bu tür yaptırımlar uygulamaya başladı ve AB listesinde yer alanların da çoğu Rus.
Kremlin suçlamaları reddediyor ve bunu Batı’nın “Rus fobisine” bağlıyor.
Kabul edilebilir resmi hack’lemeler hakkında bir kural olmadığı için özellikle kişisel kazançları için korsanlık yapmakla suçlanan kişiler üzerinde durduk.
Yakubets’in babasıyla yaptığımız konuşmaya bakılırsa uygulanan yaptırımların biraz etkisi olmuş gibi görünüyor. En azından babayı kızdırmış.
Ancak Evil Corp pek de etkilenmişe benzemiyor. Siber güvenlik uzmanlarına göre çete hâlâ Batılı hedeflere saldırılarını sürdürüyor.
Araştırmacılara göre kurbanlar Rusça konuşan ülkelerde ya da eski Sovyet cumhuriyetlerinde olmadığı sürece, Rus bilgisayar korsanları istediklerini hack’leyebiliyor. Bu da hacker’ların kendileri için çalışırken edindikleri beceriden yararlanmak isteyen Rus istihbarat servislerinin işine geliyor.
ABD, Maksim Yakubets ve aranan diğer bazı korsanların doğrudan istihbarat servislerine çalıştığını öne sürüyor. Rus hükümetinden hacker’ların ülkede serbestçe faaliyet göstermesi konusunda görüş almak istedik ancak yanıt alamadık.
ABD ve müttefikleri son ay içinde hacker’ları hack’leme yoluna giderek bazı çeteleri en azından şimdilik internetten çıkarmakta başarılı oldular. Ancak siber güvenlik uzmanları yeni gruplar çıktığını ve her hafta saldırılar düzenlendiğini söylüyorlar. Hacker’lar Rusya’da serbestçe çalıştıkça bu durum değişeceğe benzemiyor.