Konut piyasasında azalan arz ve enflasyonun üstünde artan kira fiyatları, mahkemelerde kiracı- ev sahipleri davalarında patlamalara neden oldu …
Konut piyasasında azalan arz ve enflasyonun üstünde artan kira fiyatları, mahkemelerde kiracı- ev sahipleri davalarında patlamalara neden oldu. Sulh ve icra hukuk mahkemelerinde görülen kira tespit ve kira tahliye davalarının, toplam dava sayısına oranının bir yılda yüzde 10’lardan yüzde 20’lere çıktığı belirtilirken, genel davalar arasında ilk sıralara yükseldiği ifade ediliyor. Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde davaların gelecek 1-2 yıl daha mahkemelerin ana konuları olacağı söyleniyor.
“KONUTU SATIP, KİRACI ÇIKARILIYOR”
Dünya gazetesinden Leyla İlhan’ın haberine göre; Ali Güvenç Kiraz, kiralamada 5’inci yılı doldurmaya dikkat çekti. 5’inci yılı doldurmuş olan tüm mal sahiplerinin kiracıları ile mevcut rayiç kira bedeli konusunda anlaşamayarak tespit davasına gittiklerini aktaran Kiraz, 5’inci yılı doldurmamış kiracılarını çıkarmakta zorlananların ise tapuyu devredip yeni malikin tahliye davası açma yoluna gitme gibi alternatif yolları denediklerini belirterek, “10 yıllık uzama süresi dolmuş olanlarda doğrudan tahliye davası açma yoluna gidiyorlar” dedi.
Konut piyasasında arz talep dengesi kurulmadığı takdirde, üretim yapılsa bile mevcut talebin karşılanamayacağını belirten Ali Güvenç Kiraz, “Ayrıca yabancıya satışın hızla devam etmesi ve enflasyon bu şekilde devam ettiği müddetçe en az 2-3 yıl fiyatların geriye gelmesi mümkün değil gibi görünüyor” dedi.
“EV SAHİBİ YENİ KİRACI İSTİYOR”
Kira bedellerinde yaşanan artışların, mal sahiplerinin eski kiracılar ile sözleşme ilişkilerine devam etmek yerine taşınmazlarını tahliye yoluna giderek yeniden kiraya verme isteklerini tetiklediğini anlatan Mono Hukuk Kurucusu Avukat Hanife Emine Kara, “Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu gereğince; yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira artışı, kural olarak bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçemeyeceği için, mal sahipleri yasal kira artışını uygulamaktansa yeni bir kiracı ile güncel değerlere göre kira sözleşmesi akdetmeyi tercih etmekte. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da tahliye talepli davaların son dönemde önemli oranda arttı” dedi.
“Bu doğrultuda gerek konut kiralamalarında gerekse de ticari kiralamalarda kiracılar ile mal sahiplerinin kira artışı, kira bedellerinin uyarlanması, tahliye ve sair sebeplerle karşı karşıya kaldığını ve yaşanan uyuşmazlıkları sulh yoluyla çözememeleri halinde yargıya başvurduklarını görmekteyiz” diyen Kara, bundan dolayı özellikle icra takip dosyaları ile bu dosyalara dair alacak, itirazın kaldırılması, itirazın iptali ve tahliye talepli davalarının genel davalar içinde yüzde 20’lere varan oranlara ulaştığını söyledi.
ŞİRKETLERDE UYARLAMA, BİREYSELDE TAHLİYE ÖNDE
Avukat Hanife Emine Kara, bu dönemde kira bedellerinin yeniden uyarlanması talepli davaların, çoğunlukla ticari amaçlı kiralamalara dair sözleşmeler için ve bu sözleşmelerin tarafı şirketler arasında görüldüğünü söyledi. Buna karşın kira alacağı, tahliye talepli icra takip dosyaları ve bağlı olarak açılan davaların ise daha çok konut kiralamalarından kaynaklı olduğunu aktaran Kara, “Bu da tüzel kişilerden ziyade bireysel kişiler arasında daha yoğunluklu olarak görülmekte” dedi.
NE YAPILMASI GEREKİYOR?
5. yılı doldurmuş kiracıların ev sahipleri ile ortak bir noktada buluşmaları öneriliyor. Aksi takdirde kira tespit davası 2 yıl sürse de bir artış çıkacak.
5. yılını doldurmamış olanlarda ise TÜFE 12 aylık ortalamasından taviz vermemesi tavsiye ediliyor. Ancak kiracı mal sahibinin sürekli aramasından rahatsız oluyor, çeşitli yollarla tahliye tehdidi ile yaşamak istemiyorsa TÜFE ve enflasyon arasında bir yerde uzlaşma da tavsiyeler arasında.