‘Kendine Muhabir’, ‘İlave TV’ ve ‘Sade Vatandaş’ YouTube kanallarının sahiplerine gözaltı kararı çıkarılmıştı. Sosyal medya hesaplarından gözaltı …
‘Kendine Muhabir’, ‘İlave TV’ ve ‘Sade Vatandaş’ YouTube kanallarının sahiplerine gözaltı kararı çıkarılmıştı.
Sosyal medya hesaplarından gözaltı kararlarını duyuran kanal sahipleri, arama emri ve gözaltı kararının sebebinin AKP’li Mücahit Birinci olduğunu iddia etmişti. Gözaltının ardından üç YouTuber için ev hapsi kararı çıktı.
O isimler arasında yer alan İlave TV’den Arif Kocabıyık, “Asıl kasıt sokak röportajlarını engellemek ama bir yerden tutturmaya çalışıyorlar. Biz sokakta olan, sokaktan ekmeğimizi kazanan insanlarız. Neden ev hapsi? Avukatımız denetimli serbestlik için imza hakkı istedi ama ısrarla dalga geçer gibi ev hapsi verdiler” dedi.
“ENİŞTEM VE ORTAĞIMI HEDEF TAHTASINA KOYMUŞTU”
Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuşan Kocabıyık, “Dün sabah 07.00’de 3 eve birden organize bir şekilde kapımızı çaldılar. Evde aramalar yaptılar, telefon, bilgisayar hatta çocuğumun tabletine bile el koydular. 08.30’da emniyete gittik biz sandık ki ifademizi alıp bırakacaklar ama savcı 24 saat gözaltı kararı çıkartmış. Suçlama, daha önceden ‘akıllıçavuş’ isimli bir hesabın Mücahit Birinci hakkında WhatsApp konuşmalarını yayınladığını ve bu hesabın sahibinin bizim olduğumuzu iddia ediyorlar çünkü Mücahit Birinci, eniştem aynı zamanda ortağım Turan Kural’ı iki hafta önce hedef tahtasına koymuştu. Hesabın sahibi kim biz de bilmiyoruz. Bize, hesabı siz mi yönetiyorsunuz diye sordular? Savcılık ev hapsi istemiyle bizi mahkemeye sevk etti” dedi.
“Asıl kasıt sokak röportajları ama bir yerden tutturmaya çalışıyorlar” diyen Kocabıyık, “Biz sokakta olan, sokaktan ekmeğimizi kazanan insanlarız. Neden ev hapsi? Avukatımız denetimli serbestlik için imza hakkı istedi ama ısrarla dalga geçer gibi ev hapsi verdiler” ifadelerini kullandı.
“SORUŞTURMALARIN SAYISI 100’Ü GEÇTİ”
Kocabıyık, açıklamasının devamında şöyle konuştu;
“Bana açılan soruşturmaların sayısı 100’ü geçti.. Bu suçlamaların 3’te biri cumhurbaşkanına hakaret gerisi ise kişilerin açmış olduğu davalar. Doğu Perinçek, Zafer Şahin, Fuat Uğur, Sabah gazetesi, A haber gibi.. Cumhurbaşkanına hakaret cezasının tabanı 8 ay bana 14 ay veriyorlar çünkü bana hem cumhurbaşkanına hakaretten ceza açılıyor hem de yaymak ve yayınlamaktan. Ben çift dikiş ceza alıyorum. Bu tür olaylar bizi işimize daha da sıkı sarılmamızı sağlıyor. Röportajları neden canlı yayın yapmıyorsunuz diye soruyorlardı bunun için yapmıyoruz çünkü hem vatandaşın hem de bizim başımız derde giriyor.
“İKİZDERE’YE DE GİTTİM”
“Ben hiçbir siyasi partiden para almıyorum, alırsam benim ‘havuz medyası’ denilen o yayın organlarından ne farkım kalır. Eşim de çalışıyor evimizi döndürecek bir gelirimiz oluyor. Ben 60’tan fazla ilde röportaj yaptım. Burada AK Parti destekçilerine de mikrofon uzattım. Sadece muhalif tarafla konuşacak olsam Cumhur İttifakı’nın yüzde 97 oy aldığı İkizdere’ye neden gideyim ki?”
“EV HAPSİ VERMEK HAK İHLALİDİR”
Kararı yorumlayan avukat Fikret İlkiz de verilen cezanın hak ihlali olduğunu belirterek, “Sokak röportajı yapan bir gazeteciyi ev hapsine almak onun özgürlüğünü ihlaldir” yorumunu yaptı.
İkiz şu ifadeleri kullandı;
“Asıl mesele, herkesin düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti olduğunu kabul etmekten geçiyor. Herkes düşünce ve kanaatlerini sözle, yazıyla ya da resimle ifade edebilir. Tek başınıza da yapabilirsiniz topluca da yapabilirsiniz. Resmi ya da kamu makamlarının müdahalesi kabul edilemez çünkü ifade özgürlüğüdür. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyet demek herhangi bir fikir almak ya da vermek bu özgürlüğü de kapsar. Bir youtuber sokakta herhangi birisine görüş sorduğu zaman bu görüşü almak da onun ifade özgürlüğüdür bu görüşü yayınlamak da ifade özgürlüğüdür. Sokak röportajı yapan bir gazeteciyi ev hapsine almak onun özgürlüğünü ihlaldir. Konu sadece yazılı basın olmaktan çoktan çıktı. Herkesin haber alıp haber verebildiği bir ortama dönüştü. Bu ortam içerisinde insanlar kendilerine en azından yeni bir yol buldular.”