AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün gece Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ı görevden aldı. Poyraz’ın 11 ayrı …
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün gece Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ı görevden aldı. Poyraz’ın 11 ayrı yerden yüksek maaş aldığı tartışma konusu olmuştu. İddia edilen 180 bin TL’nin dörtte biri oranında maaş aldığını belirten Poyraz, ayrıca yönetim kurulu başkanı olduğu kurumlardan Gübretaş’tan 12 bin TL, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Personeli Sosyal Yardım Vakfı’ndan da 5 bin 750 lira huzur hakkı aldığını Türkiye Gazetesi’nden Fuat Uğur’a açıklamıştı. Uğur, bu açıklamalardan sonra Fahrettin Poyraz’ın huzur haklarıyla birlikte yaklaşık 62 bin 500 TL maaş aldığını yazmıştı.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları, iddiaların araştırılması için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz ve Genel Müdür Yardımcısı Davut Arpa hakkında, “Görevi Kötüye Kullanmak Suretiyle Kamuyu Zarara Uğratmak” suçunu işlediklerini belirterek 11 Ekim 2021’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu
SAVCI: MÜDAHALE ETME YETKİ VE GÖREVİM YOK
HKP’nin suç duyurusunu işleme alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararına Cumhuriyet ulaştı. Savcılık, ‘Soruşturmaya yer olmadığına’ dair karar verdi. Suç duyurusuna ilişkin inceleme ve değerlendirme yaptığını belirten savcı, “Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; şikâyete konu işlemlerin idarenin ve hükümetin tasarruf ve takdirinde bulunan idari nitelikte işlemlerden olduğunu” savundu. “İdari işlemlere yönelik yerindelik denetimi yapma veya idarenin takdir yetkisine müdahale etme yetki ve görevinin bulunmadığını” vurgulayan savcı, HKP’nin şikâyete konu iddialarına ilişkin idari mercilere ya da idari yargı yoluna başvuruda bulunmasını gerektiğini ifade etti. HKP avukatları karara itiraz etti.
HKP MYK Üyesi Adnan Okur, Savcılığın Poyraz kararını ve Erdoğan’ın Poyraz’ı görevden almasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Okur, “AKP iktidarı ile birlikte kamuda en az iki yerden maaş alan, bununla da yetinmeyerek her kurumda bir arabası olan, ev kiraları ödenen, kişisel ihtiyaçları karşılanan onlarca eski Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, Meclis Üyesi, Bürokratın varlığı sık sık konuşulmaya ve haber olarak yer almaya başladı. AKP iktidarı bütün kamu kurumlarını yandaşları için arpalık cennetine çevirdi, kamunun hizmetinde kalması gereken kamunun mallarını yerli yabancı parababalarına yeyim ettirdi” diye konuştu.
“YARGININ İÇİNDE BULUNDUĞU İÇLER ACISI DURUMUN YANSIMASIDIR”
Pakdemirli, Poyraz ve Arpa hakkında suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Okur, “Savcılık Makamı ‘şikâyete konu işlemlerin idarenin ve hükümetin tasarruf ve takdirinde bulunan idari nitelikte işlemlerden olduğunu’ ileri sürerek, neredeyse bütün suç duyurularımıza olduğu gibi ‘Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’ verdi geçti. Bu kararlar aslında yargının içinde bulunduğu içler acısı durumun da bir yansımasıdır. Yargının AKP’giller’in Hukuk Bürosuna dönüştürüldüğünün de bir kanıtıdır” ifadelerine yer verdi.
“SYOK KARARI HUKUKSUZDUR, KANUNSUZDUR”
Savcının CMK madde 160’a göre harekete geçmesi gerektiğini belirten Okur, “TCK madde 257’nin unsurları son derece açıkken SYOK vererek kendi görev tanımlarının gereğini de yerine getirmemiştir. Oysa Kamu Zararı söz konusu iken, bir haksız kazancın olduğu saklanamaz iken, ortada bir suç olduğu Kamuoyunca kabul görürken Savcılık Makamının SYOK Kararı yanlıştır, hukuksuzdur, kanunsuzdur” dedi.
DEMİÖREN’E VERİLEN KREDİYİ HATIRLATTI
Okur, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Fahrettin Poyraz’ı görevden almasını AKP klasiği olarak değerlendirdi. Okur, “Suç duyurumuzun şüphelilerinden Fahrettin Poyraz görevden alındı yerine, Erdoğan Demirören’e ödenen ama tahsil edilemeyen 750 Milyon dolarlık krediyle gündeme gelen Ziraat Bankası’nın Eski Genel Müdürü Hüseyin Aydın getirildi” diye konuştu.
Okur, görevden almalarda ve atamalardaki kriterleri şöyle açıkladı:
“Görevinin gereklerini yerine getirmek veya getirmemek, başarılı olmak veya olmamak, Kamuya hizmet edip etmemek değildir. Ya AKP’nin kendi içindeki çekişmelerinin bir yansımasıdır. Ya 11 ayrı kurumdan çifter çifter maaşın deşifre edilmesi, buna engel olunamamasıdır. Ya yüksek oranda maaşlardan, sıraya giren başka yandaşları da nasiplendirme çabasıdır. Ya da atanan, ballı maaşlara boğulan, çoğu da AKP’de milletvekilliği, bakanlık, yöneticilik yapmış Bürokratın, Halka, Devlete değil, AKP’giller ve Reisine küçük de olsa hizmette kusur etmesi, onlara halel getirecek davranışlara meyil etmesi, görevden alınması için bir gerekçe oluşturmaktadır”
Okur açıklamasını, “Sonuçta bu atamalar, görevden almalar AKP’giller’in politikalarında bir değişikliğe gittiğini değil, arpalık olarak görülen Kamu Kurumlarının başındaki kişilerin sadece isimlerinin değiştiğini göstermektedir” sözleriyle bitirdi.