Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iş insanı Osman Kavala için çağrı yapan 10 ülkenin büyükelçisinin “istenmeyen şahıs (persona non grata …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iş insanı Osman Kavala için çağrı yapan 10 ülkenin büyükelçisinin “istenmeyen şahıs (persona non grata)” ilan edilmesi talimatı verdiğini açıklamasına karşın, bu büyükelçiler için halen resmi bir işlem başlatılmadı. Erdoğan’ın açıklamasından bu yana Ankara’daki derin sessizlik sürerken ABD, Almanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu 10 ülkeyle son dönemin en büyük diplomatik krizine yol açacak “istenmeyen şahıs” ilanı sürecinin işletilip işletilmeyeceğinin bugünkü kabine toplantısında netleşmesi bekleniyor.
Erdoğan’ın önceki gün Eskişehir’deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada açıkladığı tutuklu Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulunan büyükelçilerin, diplomasideki en ağır yaptırımlardan olan “istenmeyen şahıs” ilan edilmesi talimatı, Ankara’daki diplomatik çevrelerde deprem etkisi yarattı. Erdoğan’ın açıklamasının ardından gözler talimatı uygulayacak olan Dışişleri Bakanlığı’na ve açıklamada imzası bulunan ülkelerin elçiliklerine çevrilirken Dışişleri Bakanlığı, dün itibarıyla konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı ve Dışişleri yetkilileri, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.
Dışişleri yetkilileri, sadece önceki gün Alman Bild gazetesinin Hollanda basınına dayandırarak yayımladığı “Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi sınırdışı edildi” açıklamasını yalanlamakla yetindi.
RESMİ BİLDİRİM YOK
Cumhuriyet’in Ankara’daki diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Kavala açıklamasında imzası bulunan büyükelçiler, Erdoğan’ın açıklamasından hemen sonra Türk Dışişleri Bakanlığı’ndaki muhataplarıyla iletişime geçerek bilgi almaya çalıştı. Buna karşın büyükelçilere “istenmeyen şahıs” ilanı konusunda verilecek bir bilgi olmadığı bildirildi. Büyükelçilere dün itibarıyla konuyla ilgili herhangi bir resmi bildirimde bulunulmadığı öğrenildi.
Kavala açıklamasında imzası bulunan büyükelçiler, geçen haftaki Dışişleri Bakanlığı’na çağırılma işlemini diplomatik ölçütler çerçevesinde olağanüstü bulmazken haklarında “istenmeyen şahıs” ilanının orantısız bir uygulama olacağı düşünülüyor. Kavala çağrısının, Ankara’nın tepkisinin aksine “Türkiye’nin içişlerine müdahale” olmadığını düşünen büyükelçiler, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan Türkiye’ye AİHM kararlarına uyma yükümlülüklerini hatırlatmanın diplomatik açıdan sorunlu olmadığı görüşünde.
MİSİLLEME OLABİLİR
10 ülkenin büyükelçilerinin “istenmeyen şahıs” ilan edilmesi durumunda Türkiye ve Batı arasında son dönemin en büyük diplomatik krizi yaşanacak. Bu durumda bu 10 ülkenin de karşılıklılık ilkesi gereği o ülkelerde bulunan Türk büyükelçiler için aynı işlemi yapması bekleniyor. “İstenmeyen şahıs” ilanlarının yapılması durumunda 7’si Türkiye’nin NATO müttefiki konumunda olan 10 ülke ile diplomatik ilişkiler tarihte ilk kez aynı anda bu bir seviyeye düşmüş olacak.
‘İSTENMEYEN ŞAHIS’ NEDİR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Talimatını verdim” dediği “istenmeyen şahıs” ilanı süreci Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yürütülüyor. Diplomatik ilişkileri düzenleyen 1961 tarihli Viyana Sözleşmesi’ne göre bir ülke, gerekçesini açıklamak zorunluluğu olmaksızın ülkesinde bulunan herhangi bir büyükelçiyi ya da büyükelçilik çalışanını “istenmeyen şahıs” ilan edebiliyor. “İstenmeyen şahıs” ilan edilen diplomata, bulunduğu ülkeyi terk etmesi için makul bir süre tanınıyor. Bu durumda ilgili devlet, “istenmeyen şahıs” ilan edilen diplomatını ülkesine geri çağırıyor. Uluslararası ilişkilerdeki “mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesi gereği büyükelçisi “istenmeyen şahıs” ilan edilen devlet de kendi ülkesinde bulunan Türk büyükelçiyi “istenmeyen şahıs” ilan edebiliyor.
4 YILDIR TUTUKLU
Gezi ve 15 Temmuz darbe girişimi davaları kapsamında tutuklu bulunan Kavala’nın tutukluluğunun 1 Kasım’da dördüncü yılını dolduracak olması dolayısıyla ABD, Almanya, Fransa, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçilikleri, 18 Ekim’de ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz” ifadeleri kullanılmıştı. Açıklamanın ertesi gün 10 büyükelçi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak Türkiye’nin tepkisi Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı tarafından büyükelçilere iletildi. Görüşmede büyükelçilerin Kavala açıklamasıyla ilgili herhangi bir izahatta da bulunmadığı, Türkiye’nin resmi tepkisini aldıktan sonra bakanlıktan ayrıldığı öğrenildi.