Bir dönem Milli Takımlar Yurt Dışı Teknik ve İdari Sorumlusu olarak görev yapan ve Alman futbolunu yakından takip eden Erdal Keser, A Milli …
Bir dönem Milli Takımlar Yurt Dışı Teknik ve İdari Sorumlusu olarak görev yapan ve Alman futbolunu yakından takip eden Erdal Keser, A Milli Takım’da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Stefan Kuntz tercihine şaşırdığını belirten Keser, “A Milli Takım’da Alman ekolünü benimseyen bir grup olacak” dedi.
– Türkiye Futbol Federasyonu’nun Şenol Güneş’in yerine Stefan Kuntz’u A Milli Takım’ın başına getirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu karar sizi şaşırttı mı?
Bir aşamada şaşırttı. Çünkü ben daha çok Joachim Löw’ün gelmesini bekliyordum. Ancak Kuntz da kötü bir tercih değil. Yenilikçi hocaları temsil ediyor. Değişim getirebilecek çalışkan biri. Hamit (Altıntop) ile beraber etrafındaki ekibi iyi kurması lazım. Futboldan anlayan ve eğitime değer veren insanların orada olması sevindirici.
Kuntz ve ekibinin rahat çalışabilmesi için dışarıdan müdahalelerin olmaması gerekir. Ama bunu zor görüyorum. Çünkü bir-iki maç kötü sonuç alınsın dışarıdan yine ‘hıı mıı’ diye sesler çıkar. Bıraksınlar bunları…Futbolun içinden gelen insanlar bu işle uğraşsınlar.
– Kuntz’un Türkiye’yi çalıştıracak kadar yeterli tecrübesi olmadığı yönünde eleştiriler var.
Bugüne kadar orada görev yapan bazı arkadaşların da pek fazla tecrübeleri olduğunu söyleyemeyiz. Mesela Abdullah Avcı’nın da tecrübesi yoktu. Burada tecrübe değil de kafa yapısı ve genç nesille içli dışı olmak önemli. Onları anlamak, motive edebilmek çok önemli. Kuntz’un bunları yapabileceğini düşünüyorum. Ama Türkiye’de ona zaman verilir mi? Bir-iki maç kötü giderse hemen onu eleştirir miyiz? Türkiye’nin bu olumsuz yapısını herkes biliyor. Kuntz’un en büyük sorunu lobisi yok. Bunun nedeni de; bu görevin yabancı bir hocaya verilmesi ve Kuntz’un tecrübesiz olması.
– Hamit Altıntop sizinle hoca tercihi konusunda fikir alışverişinde bulundu mu?
Hayır. Hamit artık o kararı kendi verecek bir pozisyonda. Futbol Federasyonu yönetim kurulunda. Eski bir milli futbolcunun böyle bir görevde olması Türk futbolu adına sevindirici bir gelişme. İnşallah bu fırsatı iyi değerlendirir. Çünkü bizim 30-40 yıl önce elde edemediğimiz gücü çok şükür ki Hamit yakaladı. Umarım tam yetkiyle çalışabilir.”
– Kuntz’un yardımcıları arasında Türk olarak bir tek Kenan Koçak var. O da sadece Almanya’da çalışan ve Süper Lig’i tanımayan bir antrenör. Bu durum sizce bir handikap mı?
Bence değil. Almanya’dan birisinin o görevde olması daha iyi. Zaten A Milli Takım’da Alman ekolünü benimseyen bir grup olacak. Hamit, Alman futbolunu Türk futbolundan daha iyi bilen biri. Bu ekibe Ümit Milli Takım’da görev yapan Türk hocalar da destek verecek. Ayrıca ben Kenan Koçak’ın Almanya’da başarılı olduğunu düşünüyorum. O ekipte bulunması doğru bir karar.
“ARTIK GURBETÇİLERE UMUT BAĞLANMAMALI”
– Son yıllarda daha çok Almanya ve Hollanda’da yetişmiş gurbetçi futbolcularla A Milli Takım kadrosu oluşturulduğu için tartışmalar yaşanıyor. Kuntz’un gelişiyle beraber bu gelenek devam edecek gibi gözüküyor. Siz ne dersiniz?
İşte en önemli konu bu. Hamit’in en büyük görevi Türkiye’deki sistemi değiştirmek. Türkiye’deki alt yapıyı nasıl güçlendirebilirim, Türk antrenörlerini nasıl eğitirim hesabını yapmalı. Eskiden olduğu gibi Almanya’dan gelsin, Hollanda’dan gelsin, oradan gelsin denmemeli. Bu başarı değil ki. Zaten Avrupa’da futbolcu yetişiyor. Hamit’in asıl görevi Türk futbolculara değer verip onların gelişmesini ve Milli Takımlara kadar yükselmelerini sağlamak. Aynısını da hocalar yapmalı. Hani diyoruz ya hocalar yanlarındaki antrenörleri eğitmiyorlar. İşte burada da sorumluluk Hamit de. Artık Türkiye’deki teknik adamlar yanlarında antrenörler eğitsinler. Onları piyasaya sürsünler. Bu da bir görev olsun. Eskiden bu yapılmıyordu.
– ‘Teknik direktörler antrenör yetiştirmiyor’ görüşünüze istinaden güncel bir soru geldi aklıma. Antalyaspor’da forma giyen Nuri Şahin’in 33 yaşında futbolu bırakıp takımın teknik sorumlusu olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii ki direkt Süper Lig’de teknik direktörlük yapacak olması insanı şaşırtıyor. Ama buna benzer bir olay Almanya’da da yaşanmıştı. Matthias Sammer yapmıştı böyle bir şey. Başarılı olan antrenörler çıkabiliyor. Nuri Şahin, maç oynanırken her zaman takımı yöneten bir futbolcu tipiydi. Demek ki Nuri, şimdiden yolunu çizmiş. Ben bu kararını çok beğendim. İnşallah başarılı olur. Türk futbolu genç bir hoca kazanır.
– Pro-Lisansı olmadan takım çalıştırmasını doğru bulmayanlar var. Emre Belözoğlu da Fenerbahçe’nin başına geçerken benzer eleştirilere maruz kalmıştı.
Biliyorsunuz prosedürleri…Yanına lisansı olan bir teknik direktörü alıyorsun ondan sonra 1-2 yıl içinde pro-lisansını yaparsın. O bir sorun değil. Ama bu dönemde göreve ısınması önemli. Ayrıca Antalyaspor’un ne hedefi var ki? Hedefi ilk 5 ile 10 arasında yer almak. Nuri de bunu yapabilecek kapasitede. Onun için bırakalım gelişsin. Uzun yıllar Antalyaspor’da kalarak takımı ilk 3’e sokmaya çalışsın. Ondan sonra da şampiyonlukları düşünsün. Ben böyle cesaretli kararlara çok seviniyorum. Düşünün 27. kez bir takım değiştiren bir antrenör gelse daha mı iyi olacaktı? Veya her sene takım düşürmesine rağmen rağbet gören bir hocanın mı gelmesi daha iyi? Yeni isimlere şans verilmesini her zaman desteklerim.
Kaynak: Ajansspor / Ahmet Uykan