enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
34,4928
EURO
36,2338
ALTIN
2.962,60
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Enis Berberoğlu’ndan iktidara medya tepkisi

TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, İletişim Başkanlığı …

Enis Berberoğlu’ndan iktidara medya tepkisi
16.12.2021 00:24
A+
A-

Enis Berberoğlu'ndan iktidara medya tepkisi

TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, İletişim Başkanlığı bütçesi ile ilgili söz aldı.

Berberoğlu, şunları söyledi:

“İLETİŞİM BAŞKANLIĞI YALAN HABER DİYE CEZA VERDİ

En basiti bir örnekle başlayalım. Sabah Gazetesi’nin 10 Aralık nüshasında, ‘MTV’de indirim’ diye yazıyor. Ne güzel değil mi? Bu vergiyi yılda iki taksitle öderiz. Demek ki ocakta ödeyeceğimiz taksit, bugüne göre daha düşük olmalı. Bu manşet bunu anlatıyor. Hayır öyle değil. Yüzde 25 zamlandı MTV. Yani indirme değil, bindirme var. Bindiren şahıs, bindirilen miktardan biraz azaltmış. Bu manşet hakkında objektif olarak ne denilebilir? Yalan deriz, siyaseten kandırma deriz. Ceza Kanunu’nda yazdığına göre; ‘göz bağcılık’, sahtekarlık, belgede sahtecilik denir. Denilebilir ki bu okuru ile gazete arasındaki mesele. Evet ama ‘yalan haber’ diye İletişim Başkanlığı, geçen sene 803 tane yerel ve ulusal gazeteye ceza verdi.

ATATÜRK’Ü GÖRMEK İÇİN İZİN

Akreditasyon gibi büyük bir ayıp var. Genelkurmay Başkanlığı’nın icat ettiği bir yöntemdir bu. 40 sene müddetle ben gazetecilik yaptım. Bunun ilk 20-25 senesinde; Genelkurmay Başkanlığı kendi koyduğu kriterlere uymayan gazetelerin muhabirlerini dahi askeri tesislere almaz, sorularını cevaplamazdı ve büyük ayıp ederdi. Bu sene 29 Ekim’de, 10 Kasım’da bazı gazete ve televizyonların Anıtkabir’e alınmaması ne anlama geliyor? Gerçekten Genelkurmay Başkanlığı’nı kıskandırdınız. Bu kadarını onlar bile akıl edememişti. Burada cezalandırılan o gazete ve televizyonlar değildir. O gazeteleri ve televizyonları izleyen, o törenleri görmek, izlemek isteyen; duygularını bir televizyon ve gazete ile paylaşmak isteyen, okur ve izleyicilerdir. Dilerim ki, Başkanlığın bu uygulaması sadece sansürcülükten ibarettir. Yoksa arada sırada yolu oraya düşenlerin izlemeye gidildiği düşünülürse ve buna izin verilmiyorsa, şunu söyleyeyim; ben Atatürk’e gitmek için kimseden izin falan almam. Böyle bir izne de muhtaç değilim. Ne gazeteci olarak, ne siyasetçi olarak.

YALAN, DOLAN, İFTİRA İLE BAŞARILI GÖSTERİLEN HÜKÜMET GÖRMEDİM

Bir başka keyfi uygulaması daha var İletişim Başkanlığı’nın. Basın kartlarını keyfine göre veriyor, keyfine göre iptal ediyor. Hatta o noktaya kadar getirildi ki, şeref kartı, sürekli kart gibi, kart hamillerinin de kartını iptal ediyor. Ben 9 ay önce başvurdum. Anayasa Mahkemesi kararı ile aranıza döneli 9 ay oldu. 40 senelik gazeteciliğim olduğu için benim sürekli kartım var. Ben bu kartı sadece gazetecilik günlerimi anmak için bir yerde saklarım. Bunu vermiyor, 9 aydır. Vermediği gibi gerekçesini de söylemiyor. Dava ettim, mahkemeye bilgi vermiyor. Daha ne diyeyim? Bu İletişim Başkanlığı ‘iletişimsiz başkanlığı’ olmuş maalesef. Ve daha ötesi var. Ben gazetecilik yaparken; 22 hükümet 12 başbakan, bakanları bürokratları saysam, sürem yetmez. Ama yalan, dolan ve iftira ile başarılı gösterilen bir yönetim görmedim. Ne askeri yönetim, ne siyaset…

MİT’İN HAREKETE GEÇMESİ LAZIM

‘Teşkilat’ dizisi, bu ülkenin yine Cumhurbaşkanlığı’na bağlı son derece güzide kurumlarından birini anlatıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı’nı. Orada, bir karanlık karaktere; ‘Geliyor gelmekte olan’ diye bir cümle konmuş. Sayın Genel Başkan ve bizim CHP’nin sloganını karalamaya birileri aklınca akıl etmiş. Bu akıl da eğer, yine Cumhurbaşkanlığı’ndan maaş alan İletişimsiz Başkanlığı’na ait ise benden önce bu konuda MİT’in harekete geçmesini beklerim.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris