Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Enes Kara’nın önceki gün intihar etmesi, cemaat yapılanmasını, iktidarın …
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Enes Kara’nın önceki gün intihar etmesi, cemaat yapılanmasını, iktidarın politikalarının gençler üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. 5 Aralık’ta “Bu benim intihar notum” ifadeleriyle bir video yayımladığı ortaya çıkan Kara, hekimlerin durumuna işaret ederek “Herkes kaçmaya çalışıyor doktorluktan, kimse tavsiye etmiyor. 36 saati bulan nöbetler, mobbing, hastalarınızdan şiddet görme ihtimaliniz var. Köle gibi çalıştırılıyorsunuz. Böyle bir gelecek istemiyorum” dedi.
GENÇLERİ KORKU SARDI
Gelecek kaygısı olduğunu kaydeden Kara, “Bir şeyler için çabalama enerjim kalmadı. Motivasyonumu kaybettim. İçinde bulunduğum duruma Türkiye’deki gençlerin çok büyük kısmı hâkim. Hepsinin işsiz kalma, geçinememe korkusu, dertleri, sıkıntıları var” ifadelerini kullandı.
“ÇOK YORULUYORSUNUZ”
Son üç yıldır Müslüman olmadığını ancak hiç istememesine karşın bir cemaat yurdunda kaldığını anlatan Kara, “Beni burada kalmaya zorladılar” dedi. Bir gününün nasıl geçtiğini aktaran Kara, “Psikolojik olarak çok yoruluyorsunuz. İstemeye istemeye bunları yapınca özgürlüğünüz elinizden gitmiş gibi hissediyorsunuz. Çok kötü bir durum. Bir yerden sonra dayanılmıyor. Pazartesileri cemaat dersleri var. Katılmak zorundasınız. İçinde bulunduğum durumda tüm yaşama hevesimi ve sevincimi kaybettim. Aileme söyleyemiyorum, korkuyorum. Ne yapacaklarını hiç bilmiyorum. Her şeyi yapma potansiyelini taşıyorlar” diye konuştu.
AKLI KARDEŞLERİNDE KALDI
Videoda, vasiyetini de açıklayan Kara, “Ailemden şunu rica ediyorum. Kardeşlerime daha toleranslı davarının, onları bu konuda zorlamayın. Zeynep şu anda imam hatipte okuyor ama imam hatipte okumak istemiyor. İstemediğini söyledi ama ailem için hiçbir şey ifade etmedi” dedi.
BABA OĞLUNU YALANLADI
Kara’nın babası Mehmet Kara, Cumhuriyet’e konuştu. Oğlunun bölümünden şikâyetçi olduğunu “zor” dediğini söyleyen Kara, “Bilgisayar mühendisliği istiyordu. Tıbbı çok istemeyerek tercih etti” dedi. Yayımlanan videonun tamamını izlemediğini söyleyen Kara, “Cemaat yurdunda kalmıyordu, arkadaşlarıyla kalıyordu. Tavsiye ettik, ‘burada kal’ dedik. Manevi olarak da yetişmesini istiyorduk. Dört arkadaş birlikte kalıyordu. Cemaatten gençlerle kalıyordu” dedi.
“OĞLUM İÇİNE KAPANIKTI”
Kendisinin de 28 yıldır cemaat içinde olduğunu, 25 yıldır Risale-i Nur okuduğunu belirten Kara, “Çocuğumun da böyle bir ortamda, manevi olarak da yetişmesini, boş olmamasını istedim. Hem kalbi hem akli olarak şey olmasını istedim ama galiba öyle şeyler de söylemiş. Bize hiç bahsetmedi. İçe kapanıktı, çok telefon bağımlısıydı, gece gündüz telefonla uğraşıyordu. Aileyle, bayramlarda falan akrabalarla çok şey yapmıyordu, değişik bir çocuktu. Zekiydi ama sosyal yanı zayıftı” diye konuştu.
BABASI ÖĞRETMEN ÇIKTI
Kara, hangi cemaat mensubu olduğu yönündeki soruya ise “FETÖ falan değil, Nur cemaati. Risale-i Nur okuyucu cemaati” yanıtını verdi. Öğretmen olduğunu söyleyen Kara, “Ben Milli Eğitim’de öğretmenim. 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum, cemaat sohbetlerine gidiyorum” ifadelerini kullandı.
TEK ÖRNEK DEĞİL
Türkiye’de cemaat yurtları ve kursları, skandallar ile anılıyor. Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı bir yurtta, 45 çocuk cinsel istismara maruz kalmıştı. Aladağ’daki bir cemaat yurdunda çıkan yangında ise 11 öğrenci yaşamını yitirmişti. Son olarak da Antalya’daki kaçak bir cemaat yurdunda, yemekhane aşçısı bir öğrenciyi katletmişti.