Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzasıyla 30 Nisan’da yayımlanan, toplumsal olaylar sırasında polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden …
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzasıyla 30 Nisan’da yayımlanan, toplumsal olaylar sırasında polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılmasını öngören genelge nedeniyle yapılan şikâyet dilekçesinin işleme konulmadığı ortaya çıktı. Söz konusu genelge Danıştay tarafından iptal edilmişti.
Aktaş’ın imzasıyla yayımlanan ve tepki çeken genelge, siyasi partiler, barolar, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından yargıya taşınmıştı. Danıştay 10. Dairesi, oybirliği ile genelgenin yürütmesini durdurmuştu. Danıştay kararında “haberleşme ve basın hürriyetlerinin sınırlandırıldığı” vurgusu yapılmıştı. Ancak Danıştay’ın yürütme kararından önce genelge nedeniyle Aktaş hakkında yapılan suç duyurusu dilekçesinin işleme dahi konulmadığı ortaya çıktı.
Avukat İsmail Çakmak, 17 Mayıs’ta, genelge nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürü Aktaş hakkında “kanunsuz ve konusu suç teşkil eden emir vermek”, “suç işlemeye teşvik”, “suçu örtmek” ve “anayasayı yok sayma-bozma” gerekçeleriyle suç duyurusunda bulundu. Çakmak, dilekçesinde, “Bu genelge aynı zamanda kolluk güçlerini suç işlemeye teşvik etmekte, kişisel özgürlükleri kısıtlamaya yönelik korkutma amacını açığa vurmaktadır” ifadelerini kullandı.
İŞLEME KOYMADI!
Şikâyeti değerlendiren Ankara Cumhuriyet Savcısı Halil Maçkaya, Soylu’nun “bakan ve parlamenter olması nedeniyle farklı soruşturma usulüne tabi olduğunu, bu nedenle Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu tarafından gereğinin yapılacağını” belirtti. Aktaş yönünden de şikâyeti değerlendiren savcı Maçkaya, “genelgenin İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarıldığını, EGM’nin uygulayıcı konumda olduğunu ve genelgenin çıkarılmasında bir dahlinin bulunmadığını” savundu. Şikâyete konu olan suçlamaların “soyut iddiada kaldığını” kaydeden Maçkaya, “dilekçenin işleme konulmamasına” karar verdi.
Avukat Çakmak, yeniden değerlendirilmesi için karara itiraz ederken Maçkaya hakkında ise “gerçeğe aykırı beyan ve gerekçe ile karar vermek” ile “Bir suçun işlendiğini öğrenen cumhuriyet savcısının görevi” başlıklı “Ceza Muhakemesi Yasası’nın 160. maddesine aykırı davranmak” gerekçesiyle Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyette bulundu. Çakmak, şikâyetinde, “Genelge devletinde yaşamıyoruz. Devletimiz hukuk devletidir” ifadelerini kullandı.