Ömer Fethi Gürer’in en düşük emekli aylığının net asgari ücret tutarında olması için verdiği kanun teklifi TBMM’de görüşüldü. Genel Kurul’da …
Ömer Fethi Gürer’in en düşük emekli aylığının net asgari ücret tutarında olması için verdiği kanun teklifi TBMM’de görüşüldü. Genel Kurul’da oylanan teklif reddedildi.
Gürer, oylanmadan önce Genel Kurul’a hitaben bir konuşma yaptı. Ekonomik krizin tüm kesimleri olumsuz etkilediğine dikkat çeken Gürer, bugün itibariyle emeklilerin büyük bölümünün bin 500 lira civarında maaş aldığını, çok sayıda emeklinin yoksulluk sınırında olduğunu, açlık sınırı altında emekli maaşı alanların sayısının da her dönem arttığını belirtti.
2006 yılında çıkarılan aylık bağlama oranı katsayı düzenlemesiyle emekli maaşlarının daha önce yüzde 70 katsayıyla hesaplandığını anımsatan Gürer, bu katsayının yüzde 30’a kadar düşmesinin emekli maaşlarında ciddi bir kayba neden olduğunu hatırlattı.
“İNTİBAK DÜZENLEMESİYLE GİDERİLMESİ GEREK”
Gürer, emeklilerin emekli oluş tarihlerine göre 2000 yılı öncesi, 2000-2008 arası, 2008’den sonra maaş alanlar arasında büyük bir farklılık olduğuna dikkat çekerek, intibak düzenlemesiyle bunun giderilmesi gerektiğini belirtti.
“EMEKLİ MAAŞI YARIM SİMİT VE ÇAYA BİLE YETMİYOR”
Emeklilerin sıkıntılarının yıllar itibariyle sürekli artığına değinen Gürer, şöyle konuştu:
“Emekli, ısınma, kira, aydınlanma giderlerini dahi karşılayamayacak duruma düştü. Bugün 5 kişilik bir aile üç öğün yarım simit tüketse, bir de çay içse yanında, ne yazık ki emeklinin maaşı buna yetmiyor. İçinde bulunduğumuz süreçte emeklilerin yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması için mutlak surette bir düzenleme ihtiyaç. Bunun kalıcı olabilmesi için de asgari ücretin net tutarında emekli maaşı sabitlenmeli. Yani asgari ücret neyse en düşük emekli aylığı da o olmalı. Çünkü emekliler, yaşamlarının önemli bölümünde çalışarak devlete primlerini ödemişler, emeklilikle ilgili kuralları yerine getirip yaşamlarının son bölümünde iyi yaşamayı hak ediyorlar. Onların daha sağlıklı beslenebilmesi, torunlarıyla güzel bir yaşam geçirilebilmesi, kültürel etkinliklerde olabilmesi ve yaşamlarının kalan süresini daha mutlu yaşayabilmeleri için gelirlerinin de ona endeksli olması lazım.
“UCUZ EKMEK KURDUĞU EMEKLİLERLE DOLU”
Daha önce pazara geç saatlerde gidip pazarda ucuzlayan fiyatlardan ürün almaya çalışan emekliler, ne yazık ki günümüz koşullarında pazara dahi gidemez duruma geldiler. Nasıl gitsinler? Bakliyatın, tavuğun, yumurtanın, ekmeğin fiyat artışları emeklinin yaşamını doğrudan etkiledi. Ekmek kuyruklarına girenlere gidin bakın, çoğunluğu emeklilerden oluşuyor.
“EMEKLİ OLDUKTAN SONRA YAŞAMAK DERT”
Emekli olmak dert, emekli olduktan sonra yaşamak dert. Bu dertleri ortadan kaldırmak için emeklilerimize getirmiş olduğum kanun teklifi doğrultusunda destek verilmesini talep ediyorum”