Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, mevcut koşullarda Kâbil Havaalanı’nın işletmesinin Türkiye tarafından üstlenilmesini değerlendirdi. Loğoğlu, bu durumun büyük risk taşıyacağını vurgulayarak, “Taliban’ın yeniden Türk askerinin orada konuşlanmasını kabul edeceğine dair bir işaret yok. Bu durumda havaalanını işletecek insanlarımızı kim koruyacak, Taliban mı sağlayacak? Dolayısıyla bu haliyle bu teklif soru işaretleriyle doludur” dedi.
‘KATAR’A İHALE GÖRÜNÜYOR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Taliban’ın Kâbil Havaalanı’nın işletmesi konusunda Türkiye’den yardım istediği, ancak bu konuda nihai kararın verilmediğini açıklamasının ardından uluslararası basında konuyla ilgili çeşitli haberler yer aldı. Reuters haber ajansının iki Türk yetkiliye dayandırdığı haberinde, “Taliban Türk güvenlik varlığını kabul etmediği sürece, Türkiye’nin, havaalanının işletilmesine yardım etmeyeceği” belirtildi. Katar merkezli El Cezire ise iki Taliban kaynağına dayandırarak yaptığı haberinde, “Taliban’ın, yabancı güçlerin Afganistan’dan çıkışının tamamlanmasının ardından Kâbil Havaalanı’nın işletmesi konusunda Katar’ın yardımını isteyeceğini” duyurdu. El Cezire, ayrıca “Taliban’ın havaalanının işletmesi konusunda Türkiye ile anlaştığına” dair de bir haber yaparken, bu bilgi Türkiye tarafından doğrulanmadı.
Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu, “Havaalanının işletmesi konusunda Türkiye artık pek devrede değil gibi görünüyor. Bu işin Katar’a ihale edileceği yönünde uluslararası basında haber var. Bunun ötesinde ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Katarlı mevkidaşıyla telefon görüşmesinde ABD vatandaşlarının tahliyesi nedeniyle Katar’a teşekkürü var. Bu gelişmelerden şunu çıkartıyorum: En azından ABD bakımından Kâbil Havaalanı’nın işletilmesi konusunda Türkiye’den bir beklenti yok. Bu işi artık başka bir noktaya taşıyorlar, onun da Katar olduğu anlaşılıyor” dedi.
‘TANIMA ANLAMINA GELMEZ’
Loğoğlu, Türk askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Kâbil Havaalanı’nın Türkiye tarafından işletilmesi teklifinin güvenlik açısından sorunlu olduğuna dikkat çekti. “Taliban’ın yeniden Türk askerinin orada konuşlanmasını kabul edeceğine dair bir işaret yok. Bu durumda havaalanını işletecek insanlarımızı kim koruyacak, Taliban mı sağlayacak? Dolayısıyla bu haliyle bu teklif soru işaretleriyle doludur. Artık havaalanının işletilmesi meselesi Türkiye açısından kapanmış görünüyor. Bu saatten sonra bu olasılığın iyice zayıfladığını söylemek mümkündür” diye konuştu. Loğoğlu, Pencşir Vadisi’nde süren Taliban’a karşı direniş ve Kâbil’de IŞİD’in gerçekleştirdiği son terör saldırılarının, Afganistan’daki kargaşanın artacağının işaretleri olduğunu söyledi.
Loğoğlu, Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği’nin durumuyla ilgili ise “Taliban hükümeti tanınsa da tanınmasa da Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği’nin bu süreçte açık kalmasında diplomatik açıdan bir sorun bulunmamaktadır. Taliban, kendi çıkarlarını korumak ve kendi uluslararası tanınırlığını da sağlamak için ülkedeki diplomatik temsilcilikleri korumak zorundadır. Orada görev yapan büyükelçimiz güven mektubunu bundan önceki Afganistan hükümeti döneminde devlet başkanına sunmuştu. O nedenle büyükelçiliğin açık kalması uluslararası hukuk açısından bir sorun teşkil etmez. Büyükelçiliğin varlığının sürmesi otomatik olarak Taliban yönetiminin tanındığı anlamına gelmeyecektir” değerlendirmesini yaptı.
‘TÜRKİYE ACELECİ DAVRANMAMALI’
Loğoğlu, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Taliban hükümetinin tanınmasıyla ilgili “Uluslararası toplumla hareket edeceğiz” açıklamasını anımsatarak şu görüşlerini dile getirdi: “Taliban’ın tanınması konusunda acele etmeme ve uluslararası toplumla birlikte hareket etme çizgisinin korunması Türkiye açısından doğru bir tutum olacaktır.”
Taliban’ın tanınması için ABD, AB ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu uluslararası aktörlerin temkinli bir tutum içinde olduğuna dikkat çeken Loğoğlu, “Taliban’ın Afganistan’ın önde gelen unsurlarını içeren kapsayıcı bir hükümet kurma ihtimali çok zayıf. O nedenle tanıma konusunda Türkiye aceleci bir adım atmamalıdır. Fakat iktidarın dış politika yaklaşımı göz önünde tutulduğunda, böyle bir ihtimal yok değildir. Erken tanıyıp orada öncü bir yere sahip olma yanlış hesabı da yapılıyor olabilir. Fakat Taliban’ın tanınması konusunda Türkiye ihtiyatlı davranmalıdır. Çünkü karşımızda terör yöntemleriyle iktidarı ele geçirmiş bir örgüt var” uyarısında bulundu.
İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…
Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…
UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…
Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…
UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…
Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.