Emek meslek örgütleri, kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve bazı siyasi partilerin Kadıköy’de ortaklaşa düzenlediği eyleme çok sayıda …
Emek meslek örgütleri, kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve bazı siyasi partilerin Kadıköy’de ortaklaşa düzenlediği eyleme çok sayıda vatandaş destek verdi. Eylemde ortak basın açıklaması okundu. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) MYK Üyesi Oya Erakıncı, Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Sol Parti İstanbul İl Başkanı Leyla Koçüzüm ve HDP İstanbul Eş Sözcüsü İlknur Birol’un okuduğu ortak açıklama şöyle:
TÜKODER MYK Üyesi Oya Erakıncı: “Soyguna dur diyoruz. Enerjide yapılan zamlar geri alınsın. Bu kış günü bizi bu meydanda buluşturan, artık ülkemizde yaşamak için direnmek dışında bir yol kalmamış olması. Ya evimize, işyerlerimize gelen fahiş faturaları kabul edip soğukta, karanlıkta yaşamaya alışacağız ya da bir avuç şirketin kasaları dolsun diye halka ödetilmeye çalışılan bu faturayı yırtıp atacağız. Biz, insanca yaşamak istiyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkan binlercemiz, aynı sözü söylüyoruz. Zamlar geri alınsın!
“EN DÜŞÜK GELEN FATURAMIZ EN AZ İKİ KATINA ÇIKTI”
Ocak ayı itibariyle elektriğe, konutlarda 150 kilovata kadar tüketime yüzde 50, 150 kilovat üstüne yüzde 127, sanayide yüzde 129,2 zam yapıldı. Doğal gaz fiyatları konutlarda yüzde 25, sanayi abonelerinde yüzde 50 artırıldı. Yani bu soğuk günlerde en düşük gelen faturamız en az iki katına çıktı. Gelen tepkiler üzerine Erdoğan, yüzde 127 zammı 210 kilovat tüketimin üstüne yapacaklarını açıkladı. Ne değişti, hiçbir şey. Bu göstermelik düzenleme faturaları indirmedi, tam tersine şubat ayında yine çok yüksek faturalar evlerimize geldi. Sadece faturalar değil her şey ateş pahası. İstanbul’da ulaşıma yüzde 36 zam geldi. Kiralar bir yılda en az yüzde 58 arttı. Gıda fiyatları ise alıp başını gitmiş vaziyette. Enflasyon, TÜİK rakamlarına göre bile yüzde 50’lere dayanmış vaziyette ama gerçeği çok daha fazla. Isınamıyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz. Halk geçim sıkıntısı altında ezilirken patronlar servetlerine servet katıyor. Enerji hakkımızı çaldılar, halka zamlı sattılar.”
EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros: “Enerjide yaşanan bir soygundur. Bu soygun hikayesi özelleştirme politikalarıyla başladı. Önce Türkiye Elektrik Kurumu kamu iktisadi teşekkülü olmaktan çıkarıldı. Sonra elektrik üretiminde özel sektör boy göstermeye başladı. 2001 yılında EPDK’nın kurulması ile ise elektrik üretimi giderek tekellerin eline bırakıldı. AKP döneminde enerji sektörünün yüzde 85’i özel sektöre geçti. Bu dönemde önce enerji hakkı ‘üretim, iletim, dağıtım ve perakende satış’ diye ayrı ayrı faaliyetler olarak tarif edildi. Ardından bunların hepsi, hırsız şirketler kar etsin diye özelleştirildi. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında elektrik üretiminin yüzde 60’ı kamu tarafından gerçekleşirken bugün bu oran yüzde 15.
ISPARTA’DA BİR KİŞİ DONARAK ÖLDÜ
Bugün EÜAŞ’ın toptan satış fiyatı 32 kuruş iken bize ödetilen faturadaki bedel 137 ya da 206 kuruş. Devletin sattığı bedelin en az dört katını kime ödüyoruz? Elektrik dağıtım şirketlerine. Kim bu şirketler? 14 büyük sermaye grubu. Kurdukları konsorsiyumlarla bir avuç şirket. Cengiz, Kolin, Limak, Sabancı, Zorlu, Aksa, Çalık. Hepsi çok tanıdık. Nerede bir emek sömürüsü var, nerede bir doğa yağması var, altından bu şirketler çıkıyor. Bu şirketler, emekçinin ürettiği zenginliği ve ülkemizin varlıklarını talan eden hırsız şirketler. Bu şirketler halkın parasıyla servetlerine servet katarken işlerini yapmadıkları için Isparta’da halk günlerce soğukta, karanlıkta kaldı. Yıl 2022. Isparta’da bir kişi donarak öldü.”
SOL Parti İstanbul İl Başkanı Leyla Koçüzüm: “Evet. Bugün bir enerji krizinin ortasındayız. Türkiye’nin enerji ithalatı 20 yılda 4 katına çıkmış. Neoliberal politikalarla ülke enerjide de dışa bağımlı hale gelmiş durumda. İşletmelerde doğal gaz ve elektrik kesintileri yaşanıyor. Patronlar, kesintiden doğan zararın fiyatlara yansıyacağını söylüyor. Karlarından zarar etmeyi bile göze almayıp onu da halkın sırtına yıkma planı yapıyorlar. Faturalar zamlanırken ücretler düşüyor. Ücretler düşerken kiralar yükseliyor. Enerjide zamlarla üretim maliyetlerinin artması bahanesiyle iğneden ipliğe her şeye yeniden zam geliyor. Çiftçi üretemiyor. Gıda fiyatları yükseliyor, gıda krizi kapıda. Kadınından gencine, yaşlısına, ülke hesap yaparak faturayı düşürmeye çalışanların, ay sonunu getirmeye çalışanların ülkesine dönüyor.
DOĞA YAĞMALANIYOR
Üstelik enerji krizi derken sadece faturalardaki yangından bahsetmiyoruz. Dünya yanıyor. En temel haklarımızdan biri olan enerji hakkı sermayenin karı için piyasalaştırılırken doğa yağmalanıyor. Fosil yakıtlar başta olmak üzere kar hırsıyla planlanan enerji politikaları iklim krizini büyütüyor. Akan suya HES’ler, dağa taşa maden ocakları, hala yenileri açılmaya çalışılan termik santraller, alternatif diye yutturulmaya çalışılan nükleer santraller. Yaşadığımız coğrafya ve gezegenimiz ekolojik bir felaketin eşiğine getirilmiştir.”
HDP İstanbul Eş Sözcüsü İlknur Birol: “Esnafın elektriğinde yüzde 25 indirim yapacaklarmış. Yüzde 127 zamdan yüzde 25 indirim. Halkla dalga geçen saraylının ayak oyunlarına karnımız tok. Bu zamların derhal geri alınmasını istiyoruz. Sadece elektrik zamlarının geri alınmasını değil, temel ihtiyaçlarımızdaki bütün zamların geri alınmasını, ülkenin dört bir yanında sefalet ücretlerine başkaldıran işçilerin taleplerinin kabul edilmesini istiyoruz. İnsanca yaşayacak ücret ve güvenceli iş istiyoruz.
YOKSULDAN ALIP ZENGİNE VERİYORLAR
Halkın hayatını giderek zorlaştıran zamlara karşı bir araya geldik. Biz, bu zamları geri aldıracağız. Taleplerimizi buradan bir kez daha yineliyoruz. Zamlar geri alınsın, faturayı tekeller ödesin. Temel tüketimde vergiler kaldırılsın. Her haneye 230 kilovata kadar bedava elektrik sağlansın. Enerji dağıtım ve üretimi kamusal olarak sağlansın, şirketlere el konulsun ve halkın denetimine açık, halkın yararına planlansın. Yoksuldan alıp zengine veriyorlar. Biz bu zamları geri aldıracağız.”