Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi 25. Dönem Yönetim Kurulu tarafından, Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili …
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi 25. Dönem Yönetim Kurulu tarafından, Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili olarak yapılan açıklamada iktidarın özelleştirme politikalarının etkisine dikkat çekildi.
Salgın nedeniyle oluşan vaka sayılarının tekrar artış eğilimine girdiği ve orman yangınlarının devam ettiği bugünlerde, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile özelleştirme kapsamına giren Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEİAŞ) kaynaklı elektrik kesintilerine maruz kalındığı belirtilen açıklamada “Özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketleri tarafından abonelerine yapılan duyurularda, ulusal elektrik sisteminde yaşanan kesintilerin TEİAŞ kaynaklı olduğu bilgisi verilmektedir. Ülke genelinde yapılan söz konusu kesintilerin, üretim-tüketim dengesinden kaynaklandığı ve yaklaşık 5.000 MW`lık bir üretim açığından bahisle kesintilerin gezdirildiği bilgisi edinilmiştir.Ülkemiz elektrik enerjisi kurulu gücü 2021 Haziran ayı sonu itibarıyla 98.162,4 MW`tır. TEİAŞ verilerine göre 30 Temmuz 2021 gününe kadar maksimum anlık talebimiz ise 53.280,9 MW olarak gerçekleşmiştir. Maksimum anlık talebe göre 44.881,5 MW arz fazlasının olduğu bir sistemde arz açığından bahsetmek yönetim beceriksizliği değildir de nedir?” denildi.
ARZ AÇIĞI BAHANESİ
Açıklama şöyle devam etti:
“Hava sıcaklıklarının normalin üzerinde seyretmesi ve yaşanan kuraklık nedeniyle su gelirlerinin düşmesine ve hidroelektrik üretimde kayıp yaşanmasına neden olmaktadır. Hidroelektrik üretimdeki kaybın kurulu güç içindeki diğer kaynaklar ile karşılanması pekala mümkündür. 2014 yılında 21.476 MW olan doğalgaz kaynaklı kurulu güç ile yaklaşık 120,6 Milyar kWh elektrik üretimi elde edilmiştir. Bugün itibarıyla doğal gaz kaynaklı kurulu gücümüz 25.733 MW`tır. 2021 yılı Haziran sonu itibariyle doğal gaz kaynaklı elektrik üretimi 45,1 Milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Kısacası sadece doğal gaz kaynaklı kurulu güçten bile yönetim hataları nedeniyle yeteri kadar faydanılamamış ve arz açığı bahanesi ile kesintilere başvurulmuştur.
Arz açığının kapanması için doğalgaz santrallerindeki üretimin artırılması piyasa fiyatlarını da tetikleyecek ve kutsanan serbest piyasa fiyatlarını daha da yükseltecektir. Döviz kurlarına bağımlı olarak ithal edilen doğalgazda kur artışları dolayısıyla artan fiyatlar kaçınılmaz olarak tarifelere yansıtılacak ve zaten ödeme güçlüğü çeken milyonlarca abone için elektrik faturalarının ödenmesi adeta kâbus haline dönecektir. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) verilerine göre; Mayıs ayında ortalama 36 kr/kWh olan Piyasa Takas Fiyatı (PTF) son günlerde yüzde 64 artarak ortalama 59 kr/kWh seviyesine kadar çıkmış, saatlik bazda ise 63,6 kr/kWh seviyesine kadar yükseldiği görülmüştür.”
“HER AN YAŞANABİLİR”
Açıklamada, mevcut durumun 31 Mart 2015 tarihinde yaşanan çöküşün tekrar yaşanabileceği uyarısında bulunularak şöyle denildi:
“TEİAŞ özelleştirilmesinin konuşulduğu ve ülkenin dört bir yanında yangınlara müdahale edilmesinde yetersizliklerin görüldüğü bugünlerde yük tevzi merkezlerinde ve üretim santrallerindeki plansızlıklar yüzünden yapılan kesintiler ile şehirlerde karartmalar yapılması; 31 Mart 2015’de yaşanan elektrik sistemi çökmesinin benzerinin her an yaşanılabileceğini düşündürmektedir. Bu durum iktidarın enerji politikasının yetersiz olduğunu ve enerji politikalarının oluşturulması aşamasında Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)‘ndan görüş istenmesi gerekliliğini tekrar gözler önüne sermiştir”
KAMUCULUK GÜNDEME GETİRİLMELİ
Açıklama, özelleştirmelerin değil kamucu politikaların hayata geçirilmesinin önemi vurgulanarak şu ifadelerle tamamlandı:
“Kamusal politikalar ile kamusallığın önemini tekrar vurgulayarak elektrik enerjisinin günümüz koşullarında bir gereklilik olduğunun bilincinde; enerji politikalarının acilen kamusal düzlemde görüşülmesi ve elektrik sisteminde yaşanan kesintilere ilişkin kesinti nedenlerini gizlemeden açıklama yapılmasını talep etmekteyiz. Bir tarafta özel şirketlerin ticari beklentileri söz konusu iken diğer tarafta özel sektör üretimi ile ortaya çıkması muhtemel aşırı pahalılığın vatandaşlara yansıtılacak payı söz konusudur. Özelleştirme adı altında yürütülen enerji politikalarının ortaya çıkardığı acı gerçek işte burada bir kez daha kendini göstermektedir. TEİAŞ`ın özelleştirilmesi kararı iptal edilmeli, bütünlüklü yapısı bozulmamalıdır. Artık özelleştirmelerin değil, toplumsal faydayı gözeten kamusallığın yeniden ve ivedilikle gündeme getirilmesi gerekmektedir”