Dolar/TL bu sabah 17.62 ile yeni tarihi zirveyi görürken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetimi düşük faiz politikasından …
Dolar/TL bu sabah 17.62 ile yeni tarihi zirveyi görürken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetimi düşük faiz politikasından vazgeçilmeyeceğini, sermaye kontrolü gibi piyasa dışı uygulamalara gidilmeyeceğini tekrarladı.
Bankacılar ise bu söylemlerin ardından değer kaybının süreceğinden endişe duyuyor. Enflasyonda olduğu gibi TL’de de sarmal olarak yaşanan değer kaybının nasıl durdurulacağı sorusuna yanıt verilemiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati haftasonunda bankacılarla bir araya gelirken “serbest piyasa mekanizması içinde” kalacaklarını belirtti. Benzer şekilde haftasonu konuşan Erdoğan da düşük faiz politikasında kararlı olduğunu serbest piyasa kurallarından sapılmayacağını söyledi.
Erdoğan, “Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” dedi.
İSO ve TOBB gibi iş dünyasını temsil eden kuruluşların TCMB’nin faiz indirim ve azalan rezervlerden yapılan döviz müdahalesine yönelik eleştirilerinin ardından TÜSİAD son birkaç ayda uygulanmaya başlayan politikalarından vazgeçilmesini istedi.
TL’DE REKOR DEĞER KAYBI
TCMB, TL’de yarattığı hasara rağmen politika faizini tahminler doğrultusunda geçen hafta yüzde 14’e düşürürken, faiz indirimlerinde son alanını Aralık ayında 100 baz puan ile kullandı. TCMB böylece önümüzdeki aylarda yüzde 30’u aşacağı tahmin edilen enflasyona rağmen zaten negatifte olan TL’nin reel getirisini daha da düşürmüş oldu.
TCMB son dört toplantıda 500 baz puan faiz indirirken, faiz indirimlerine başladığının ilk sinyalini verdiği Eylül ayı başından Cuma gününe göre TL yaklaşık yüzde 51, sene başından beri yüzde 56’nın üzerinde değer yitirdi. Dolar/TL kuru yılbaşına göre yüzde 129 yükseldi. Değer kayıplarının büyük bölümü son bir buçuk ayda meydana geldi.
”BİZDE BU SORUNUN YANITI YOK”
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Faiz olması gereken yerden çok ciddi aşağıda. Ekonomi yönetimi piyasa kurallarından taviz verilmeyeceğini söylüyor. Bu koşullarda TL’deki değer kaybı nasıl duracak? Bizde bu sorunun yanıtı yok. Hazine bu yönde bir çalışması olduğunu kamu bankaları ile yeni enstrümanı kısa sürede açıklayacağını belirtmiş. Bizim bildiğimiz iktisat kuralları içerisinde mevcut konjenktürde pek mümkün diyemeyiz” dedi.
”İFLAS DALGASINI PATLATACAK ÖLÇEKTE”
İstanbul Analytics’ten Güldem Atabay, “Bir taraftan da yüzde 50 artış yapılan asgari ücretin yılın ilk çeyreği bitmeden yükselen enflasyon karşısında eriyeceği gerçeği bulunuyor. Hane halkının eriyen alım gücü, artan fakirleşme, yükselen işsizlik, reel sektör firmalarının iflas dalgası ve ekonominin omurgası finans sektöründe baş gösteren stres 2022’nin ana teması olacak” dedi.
Atabay, “Faiz artışı bu saatten sonra çare değil. Enflasyondaki ivmeyi kesebilmek için artık en az 10-15 puan faiz artışı gerekli. Erdoğan bunu yapmayacağını söylese de yapmak zorunda kalması hali durumu sadece daha kötüleştirip iflas dalgasını patlatacak ölçekte” ifadelerini kullandı.
ARACILIK İŞLEMLERİNİ DURDURDU
Öte yandan JPMorgan ise müşterilerine gönderdiği bir notta TL cinsi algoritmiş işlemler için aracılık işlemleri yapmayı durduğunu açıkladı.
TCMB’NİN MÜDAHALESİ 6 MİLYAR DOLARI AŞTI
Kendine ait döviz rezervleri negatifte olan TCMB ise piyasaya Aralık başından beri beşinci kez Cuma günü müdahalede bulundu. Bankacıların yaptığı hesaplamaya göre Cuma günü müdahale tutarı yaklaşık 2 milyar dolar oldu ve toplam 5 müdahale 6 milyar doları aştı.
”SÜRDÜRÜLEMEZ”
S and P Global’in ülke kredi derecelendirme direktörü Maxim Rybnikov geçen hafta ekonomi politikaları hakkında yaptığı değerlendirmede, “Mevcut politika bileşimi sürdürülemez” dedi. Rybnikov önümüzdeki dönemde faiz koridorunun kullanılabileceğini, faiz indirimlerin devam etmesi halinde ise sermaye kontrolünün gündeme gelme ihtimalinin artacağını söyledi. Rybnikov sermaye kontrolü için, “Bu bizim ana senaryomuz değil ancak bir son çare olarak (Türkiye) kullanabilir diye düşünüyorum” dedi.
TCMB’nin politika faizi ile benzer seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise belirgin artış eğilimlerini sürdürüyor. 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 22.83’e kadar yükselmiş durumda.