Eski ABD Başkanı Donald Trump'tan dikkat çekici bir iddia geldi. Trump, ABD ve İran'ın doğrudan nükleer görüşmelere başlayabileceğini öne sürdü. Bu iddia, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve gözler yeniden Tahran ile Washington arasındaki gergin ilişkilere çevrildi.
Nükleer Anlaşma Süreci Nereye Gidiyor?
İran nükleer anlaşması, 2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ve Almanya arasında imzalanmıştı. Anlaşma, İran'ın nükleer programını sınırlandırmayı ve karşılığında İran'a uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, 2018 yılında Donald Trump'ın ABD başkanı olmasıyla birlikte ABD, anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi ve İran'a yeniden yaptırımlar uygulamaya başladı. Bu durum, İran'ın da anlaşmadaki taahhütlerini askıya almasına neden oldu.
Joe Biden'ın ABD başkanı seçilmesiyle birlikte, anlaşmaya geri dönüş olasılığı yeniden gündeme geldi. Ancak, taraflar arasında doğrudan bir diyalog kurulamaması ve İran'ın nükleer programını geliştirmeye devam etmesi, süreci çıkmaza soktu. Trump'ın bu iddiası, uzun süredir devam eden bu belirsizliğe yeni bir boyut kazandırıyor. İddianın ne kadar gerçeği yansıttığı ve görüşmelerin ne zaman başlayabileceği ise henüz net değil.
İran'dan İlk Tepkiler
Trump'ın iddiası üzerine İran'dan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, İranlı yetkililerin geçmişteki açıklamaları dikkate alındığında, Tahran'ın öncelikle ABD'nin anlaşmaya geri dönmesini ve yaptırımları kaldırmasını şart koşabileceği öngörülüyor. İran, ayrıca nükleer programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu ve uluslararası denetimlere açık olduğunu savunuyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, Trump'ın bu iddiasının, seçimlere yönelik bir taktik olabileceğini de belirtiyor. ABD'de yaklaşan seçimler öncesinde, dış politikada bir başarı elde etme çabası olarak değerlendirilebilir. Ancak, görüşmelerin başlaması ve olumlu sonuçlanması durumunda, bölgedeki istikrarsızlığın azalmasına ve küresel güvenliğin artmasına katkı sağlayabileceği de unutulmamalı.
Eski ABD Başkanı Trump'ın ABD ve İran'ın doğrudan nükleer görüşmelere başlayacağı iddiası, uluslararası kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı. İddianın doğruluğu ve görüşmelerin ne zaman başlayacağı henüz belirsizliğini korurken, bu gelişme, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve nükleer anlaşmazlığın çözümü için yeni bir umut ışığı olabilir. Ancak, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve farklı beklentiler, sürecin önünde önemli engeller oluşturmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalar ve atılacak adımlar, bu önemli gelişmenin seyrini belirleyecektir.