Rusya'nın işgal altında tuttuğu Kırım'da uyguladığı politikalar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Son olarak ortaya çıkan bilgiler, Rusya'nın Kırımlı çocukları sistemli bir şekilde militarize ettiği ve onları askeri eğitime tabi tuttuğu yönünde. Bu durum, çocuk hakları ihlali olarak değerlendirilirken, Kırım'ın geleceği hakkında da endişeleri artırıyor.

Kırım'da Harbiye Sınıfları Alarm Veriyor

2025 yılı itibarıyla Kırım Yarımadası'nda faaliyet gösteren harbiye sınıfı sayısı 260'a ulaştı. Bu sınıflarda, ilkokul çağındaki 6 bin 265 Kırımlı çocuk, Rus askeri eğitimi alıyor. Çocukların bu yaşta askeri eğitime dahil edilmesi, onların psikolojik ve sosyal gelişimleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği gibi, ilerleyen yaşlarda şiddete eğilimli bireyler haline gelmelerine de yol açabilir.

Ayrıca, 15 binden fazla Kırımlı çocuğun "Genç Ordu" adlı paramiliter bir gruba dahil edildiği belirtiliyor. Bu tür gruplar, çocukları ideolojik olarak yönlendirme ve onları gelecekte potansiyel asker veya militan olarak kullanma amacı taşıyabilir.

Bu Durum Neden Endişe Verici?

Çocukların askeri eğitime dahil edilmesi, uluslararası hukukta yasaklanmış bir uygulamadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre, çocukların silahlı çatışmalarda kullanılmaması ve onların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyecek her türlü uygulamadan kaçınılması gerekmektedir. Rusya'nın Kırım'daki bu uygulaması, söz konusu sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Bu durumun endişe verici olmasının bir diğer nedeni ise, Kırım'ın geleceği üzerindeki potansiyel etkileridir. Çocukların küçük yaşta militarize edilmesi, toplumda şiddet kültürünün yaygınlaşmasına ve gelecek nesillerin travmalarla büyümesine neden olabilir. Bu durum, Kırım'ın barış ve istikrarına yönelik uzun vadeli bir tehdit oluşturmaktadır.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

Rusya'nın Kırım'daki bu uygulamalarına karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılabilecekler şunlardır:

• Rusya'ya yönelik diplomatik baskı artırılmalı ve bu tür uygulamaların durdurulması talep edilmelidir.
• Uluslararası kuruluşlar aracılığıyla Kırım'daki çocukların durumuna ilişkin bağımsız araştırmalar yapılmalı ve raporlar hazırlanmalıdır.
• Çocuk hakları örgütleri, Kırım'daki çocuklara yönelik psikolojik ve sosyal destek programları geliştirmelidir.
• Uluslararası hukuk mekanizmaları harekete geçirilerek, sorumluların yargılanması sağlanmalıdır.

Kırım'da yaşanan bu durum, sadece Kırım'ın değil, tüm dünyanın sorunu haline gelmiştir. Çocukların korunması ve onların sağlıklı bir şekilde yetişmesi için uluslararası toplumun ortak hareket etmesi ve gerekli adımları atması büyük önem taşımaktadır.