İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği ve uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açan savaş suçları, bölgedeki gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Gazze'deki acımasız saldırıların ardından İsrail, Lübnan ve Suriye gibi diğer bölgelere de gözünü dikmiş durumda. Son olarak, "nükleer tehdit" iddiasıyla İran'a yönelik saldırılar gerçekleştirmesi, bölgedeki tansiyonu daha da artırdı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, İsrail'in bir yandan da insan hakları konusunda ahkam kesmeye çalışması, büyük bir şaşkınlık ve öfke yaratıyor.

İsrail'in İkiyüzlü Tutumu

İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, uluslararası hukuk ihlalleri ve insanlık suçları olarak değerlendiriliyor. Hastaneler, okullar ve sivil yerleşim yerleri ayrım gözetmeksizin hedef alınırken, binlerce masum insan hayatını kaybetti. Bu vahşetin sorumlusu olan İsrail'in, şimdi de insan hakları konusunda ders vermeye kalkışması, tam anlamıyla bir ikiyüzlülük örneği olarak görülüyor. İsrail'in bu tutumu, uluslararası toplumda büyük bir infiale yol açmış durumda.

Soroka Hastanesi Vakası

İsrail, İran'ın füze saldırılarında hedef olan Soroka Hastanesi üzerinden "insan hakları" vurgusu yapmaya başladı. Ancak, bu hastanenin İsrail ordusu tarafından askeri amaçlarla kullanıldığına dair iddialar bulunuyor. Eğer bu iddialar doğruysa, İsrail'in bu hastaneyi bir propaganda aracı olarak kullanması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. İsrail'in bu tür manipülasyonlarla kendi suçlarını örtbas etmeye çalıştığı düşünülüyor.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

İsrail'in bu pervasız tutumu, uluslararası toplumun büyük tepkisini çekiyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve birçok ülke, İsrail'i kınayan açıklamalar yayınladı. Ancak, İsrail'in bu tepkilere rağmen saldırılarına devam etmesi, uluslararası toplumun yetersizliğini gözler önüne seriyor. İsrail'in bu dokunulmazlığı, bölgedeki barış umutlarını da zayıflatıyor.

• Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail hakkında soruşturma başlatması bekleniyor.
• Birçok ülke, İsrail'e yönelik yaptırımlar uygulanmasını talep ediyor.
• Sivil toplum kuruluşları, İsrail'in savaş suçlarını belgeleyerek uluslararası kamuoyuna sunuyor.

İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları ve ardından sergilediği insan hakları savunuculuğu, tam anlamıyla bir tiyatro oyunu gibi. Bu oyunun amacı, İsrail'in kendi suçlarını örtbas etmek ve uluslararası kamuoyunu yanıltmak. Ancak, gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak ve İsrail, işlediği suçların hesabını verecektir. Uluslararası toplumun, İsrail'in bu ikiyüzlü tutumuna karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki şiddet sarmalı daha da derinleşecek ve masum insanların hayatları kararmaya devam edecektir.