İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT),yayımladığı İstanbul Deklarasyonu ile İsrail'in İran ve diğer ülkelere yönelik saldırılarını şiddetle kınadı. Teşkilat, uluslararası toplumu bu saldırıları durdurmak için caydırıcı tedbirler almaya çağırdı. Bu çağrı, bölgedeki gerilimin tırmanması ve olası bir çatışmanın önlenmesi amacıyla yapıldı.

İran'dan Sert Tepki: Hürmüz Boğazı Kapatılıyor mu?

İsrail'in İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırıları, Tahran'da büyük bir öfkeye yol açtı. İran Meclisi, ABD'nin bu saldırılara destek vermesi üzerine Hürmüz Boğazı'nın kapatılması yönünde bir karar aldı. Bu karar, dünya petrol piyasalarını derinden etkileyebilecek potansiyele sahip. Hürmüz Boğazı, dünya petrolünün önemli bir geçiş noktası ve kapatılması, küresel enerji krizine yol açabilir.

Rusya ve Çin'den ABD'ye Beklenmedik Kınama

İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararı sonrası Rusya ve Çin'den dikkat çekici açıklamalar geldi. İki ülke de, ABD'nin İsrail'e verdiği desteği kınayarak, bölgedeki gerginliğin tırmanmasında ABD'nin sorumlu olduğunu vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "ABD'nin provokatif politikaları, bölgeyi istikrarsızlığa sürüklüyor," dedi. Çin Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, "ABD'nin bölgedeki çıkarları uğruna barışı tehlikeye attığını" belirtti.

Bu gelişmeler, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Birçok ülke, tarafları itidale davet ederek, diplomatik çözüm yollarının aranması gerektiğini vurguladı. Ancak, gerginliğin tırmanması ve tarafların sert açıklamaları, uluslararası toplumun endişelerini artırıyor. Bölgedeki durumun daha da kötüleşmesi halinde, küresel bir çatışma riski de bulunuyor.

İİT'nin çağrısı, İran'ın tepkisi ve Rusya ile Çin'in kınaması, İsrail-İran arasındaki gerilimin uluslararası boyut kazandığını gösteriyor. Bölgedeki gelişmeler yakından takip edilirken, dünya kamuoyu olası bir çatışmanın önüne geçilmesi için diplomatik çabaların artırılmasını bekliyor.