Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi ülkelerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne büyükelçi ataması, Ankara'da yankı uyandırdı. Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın başkanlığını yürüttüğü TDT'nin bu adımı sonrası, AKP cephesinden dikkat çekici bir hamle geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu'nun, aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de bulunduğu çeşitli ülkelerin büyükelçileriyle bir araya gelmesi, "Türkiye'nin Güney Kıbrıs politikası değişiyor mu?" sorularını gündeme getirdi.
Elçilik Atamaları Ankara'yı Harekete Geçirdi
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan'ın büyükelçileriyle bir araya gelen Kürşad Zorlu, görüşmenin içeriğine dair henüz bir açıklama yapmadı. Ancak bu buluşma, TDT üyesi ülkelerin Güney Kıbrıs'a elçi atamasının ardından gerçekleşmesi sebebiyle büyük önem taşıyor. Türkiye'nin, uzun yıllardır tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne karşı tutumu, bu görüşme ile birlikte yeniden sorgulanmaya başlandı.
AKP'den Beklenmedik Hamle Mi?
AKP'nin, Güney Kıbrıs'a yönelik politikalarında bir değişiklik olup olmayacağı merak konusu. Zira, geçmişte de benzer tartışmalar yaşanmış, ancak somut bir adım atılmamıştı. Numan Kurtulmuş'un da benzer bir konuda açıklamaları olmuş ancak bir neticeye varılmamıştı. Bu defa, Kürşad Zorlu'nun elçilerle görüşmesi, "AKP, Güney Kıbrıs konusunda yeni bir strateji mi izleyecek?" sorusunu akıllara getiriyor. Bu strateji değişikliği, Doğu Akdeniz'deki dengeleri nasıl etkileyecek?
- Türkiye'nin Güney Kıbrıs politikası ne olacak?
- Doğu Akdeniz'deki enerji denkleminde değişiklikler mi bekleniyor?
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu durumdan nasıl etkilenecek?
Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak şimdiden, Ankara'nın bu hamlesi, bölgede yeni bir sürecin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Güney Kıbrıs'a elçilik atamaları ve Kürşad Zorlu'nun elçilerle yaptığı görüşme, Türkiye'nin dış politikasında önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu durumun, bölgedeki siyasi ve ekonomik dengeler üzerindeki etkileri yakından takip edilecek. Özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bu süreçteki pozisyonu ve Türkiye'nin KKTC'ye desteği, belirleyici rol oynayacak.