Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sırasında hedef aldığı El-Ehli Baptist Hastanesi'nin artık hizmet veremediğini açıkladı. Bu üzücü gelişme, bölgedeki sağlık hizmetlerine erişimi daha da zorlaştırırken, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un yaptığı açıklama, olayın vahametini gözler önüne seriyor.
El-Ehli Hastanesi Neden Hedef Alındı?
İsrail'in El-Ehli Baptist Hastanesi'ni hedef almasının ardındaki nedenler henüz netlik kazanmış değil. Ancak, hastanenin Gazze'deki en önemli sağlık merkezlerinden biri olduğu ve binlerce insanın tedavi gördüğü biliniyor. Saldırı, bölgedeki sağlık altyapısına büyük bir darbe vururken, yaralı ve hastalara yönelik hizmetlerin aksamasına neden oldu. DSÖ, hastanenin derhal yeniden faaliyete geçirilmesi için çağrıda bulundu.
DSÖ'nün Açıklamaları ve Bölgedeki Durum
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, "El-Ehli Baptist Hastanesi'nin hizmet dışı kalması, Gazze'deki sağlık sistemini çökme noktasına getirdi. Hastaneye yönelik saldırı, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ve kabul edilemez." ifadelerini kullandı. DSÖ, bölgedeki diğer sağlık kuruluşlarına da destek sağlamaya çalıştıklarını, ancak kaynakların yetersiz olduğunu belirtti. Bölgedeki durumun ciddiyetini vurgulayan Ghebreyesus, uluslararası toplumu acil yardım göndermeye çağırdı.
- Hastanenin hizmet dışı kalması, sağlık hizmetlerine erişimi ciddi şekilde kısıtladı.
- Yaralı ve hastaların tedavisi aksadı.
- Uluslararası toplumdan acil yardım çağrısı yapıldı.
Saldırının Olası Sonuçları
El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik saldırının uzun vadeli sonuçları oldukça ağır olabilir. Hastanenin hizmet dışı kalması, bölgedeki sağlık krizini derinleştirecek, salgın hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayacak ve insani yardımların ulaşmasını engelleyecektir. Ayrıca, saldırının psikolojik etkileri de göz ardı edilmemeli. Bölge halkı, sürekli bir korku ve güvensizlik içinde yaşarken, travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Uluslararası toplumun bu krize acil ve etkili bir şekilde müdahale etmesi, bölgedeki insani felaketi önlemek için hayati önem taşıyor.
