Dolarda enflasyon endişesi

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, düşük faiz politikası içi “bu sefer kararlıyız” dedi. Bu açıklama, iktisatçıların bilinen ekonomi gerçeklerine aykırı bulduğu cari fazla hedefleyen ve TL’de sert değer kayıpları getiren mevcut politikanın devam edeceği anlamına geliyor.

Nitekim başta AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet yüksek enflasyon maliyetine rağmen cari fazla olarak adlandırdığı bu politikadan vazgeçebileceğine yönelik hiçbir sinyal vermiyor.

ENFLASYON ENDİŞESİ

Ekonomistler bu politikada enflasyonun mevcut yüzde 20’lerden yüzde 30’a doğru yükselmesini beklerken, TCMB de enflasyon için “arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir” diyor.

Ekonomistlere göre para politikasındaki bu bileşim, TCMB’nin yüzde 15 seviyesindeki politika faiziyle TL’nin reel getirisinin yüzde 15 ile tarihte görülmemiş kadar düşük seviyelere gerileyeceği anlamına geliyor. İktisatçıların neredeyse tamamı bunun sürdürülebilir olmadığına dikkat çekiyor.

Uygulanan politikalara ilişkin eleştiriler, lokal ve yabancı yatırımcılardan sokaktaki halka ve hatta diğer merkez bankası başkanlarına kadar geniş kesimlere yayılıyor.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey dün TCMB bağımsızlığının bir sorun haline geldiğinin açık olduğunu söyledi.

DOLARDA SON DURUM

Dolar/TL 11 gün aralıksız yükseliş sonrası dün 12 civarında yatay bir seyir izlerken, bu sabah da güne benzer seviyelerde başladı. Kurda kotasyonlar saat 08.47’de 12.1500/12.2000 seviyesindeydi.

TALEPLER DEĞERLENDİRECEK

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ayrıca dün banka genel müdürleri ile bir araya geldi. Toplantı sonrası Kavcıoğlu görüşmenin “verimli” geçtiğini, sektörün taleplerinin dinlenip uygulamaların anlatıldığını, olağanüstü bir toplantı olmadığını söyledi.

Toplantı katılımcılarının Reuters’a verdiği bilgiye göre ise, BDDK’nın SYR ve benzeri konulardaki düzenlemelerde sektörün ihtiyaçları uluslararası normlara bağlı kalarak bakacağı belirtildi.

ENDİŞE İLE İZLİYORLAR

Reuters’ın görüşlerine başvurduğu hiçbir işlemci ise piyasada TCMB, Hazine veya bir başka kamu kurumu müdahalesi görmediğini de belirtiyor. Yine de bankacılar azalan yabancı yatırımcının da etkisiyle piyasa derinliğinin zaman zaman kaybolmasını endişe ile izliyorlar.

TCMB de hafta başında yaptığı yazılı açıklamada, kurda “iktisadi temellerden tamamen uzak, sağlıksız fiyat oluşumları” görüldüğünü belirtti. Dolar/TL’de alım ile satım teklifleri arasındaki farkı ifade eden spread bankalararası piyasada pek eşi görülmemiş şekilde genişledi.

Küresel piyasalarda ise koronavirüs nedeniyle riskten kaçış hakim. Asya borsaları, aşıya dirençli olduğu düşünülen yeni bir koronavirüs varyantının tespit edilmesiyle yatırımcıların güvenli liman olarak görülen tahvil, yen ve dolara yönelmesinin ardından iki ayın en sert düşüşünü kaydetti.

Bilim insanları Güney Afrika’da tespit edilen yeni varyantın vücudun bağışıklık sisteminin vereceğini yanıttan kaçabileceğini açıkladı. Yeni varyantın bugüne kadar görülen en etkili varyant olduğunu ve aşıya karşı dayanıklı olabileceğini düşünen İngiliz yetkililer ise Güney Afrika’ya seyahat kısıtlamaları getirdi.

KAVALA DAVASI DA TAKİP EDİLECEK

Piyasada bugün takip edilecek veri gündemi bulunmazken, TCMB’nin açıklayacağı finansal istikrar raporundaki mesajlar izlenecek. Osman Kavala davası da takip edilecek gelişmeler arasında.

EKONOMİ YÖNETİMİ NE HEDEFLİYOR

Ekonomi yönetimi cari fazla hedeflediğini, cari fazlanın kalıcı hale gelmesiyle birlikte dövizde dengenin lehe döneceğini öngörüyor. İthalatta azalış yada yatay seyirle dış ticaret dengesinde belirgin pozitif seyir bekleyen hükümet aynı anda ithalatın pahalanmasıyla birlikte birçok ara ürünün de Türkiye’de üretileceğini, ihracatın istihdamın belirgin artacağını öngörüyor.

Ekonomi yönetimindeki genel kanı, bu şekilde Türkiye’nin kalıcı düşük enflasyona ulaşacağı, kısa vadede enflasyonun artabileceği, bunun yarattığı fakirleşme hissinin ise diğer ülkelere göre daha güçlü olan bütçe ile telafi edileceği yönünde.

Ancak muhalefet ekonomi yönetiminin tercihlerinin halkı fakirliğe iteceğini ifade ederek bir an önce vazgeçilmesi ve seçime gidilmesi gerektiğini savunuyor.

TL’NİN DEĞER KAYBI YÜZDE 45

TL, TCMB’nin ilk faiz indirimi sinyalini verdiği Eylül ayı başından beri yüzde 30 civarında değer kaybederken; TL’yi takip eden rand, real gibi para birimlerinde kayıplar yüzde 7-9 bandında yer aldı. TL’nin yılbaşından beri değer kaybı rekor seviyeye göre yüzde 45 civarında.