AKP iktidarının ‘Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat’ düzenlemesine ilişkin Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan (DİSK) bir tepki geldi. DİSK …
AKP iktidarının ‘Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat’ düzenlemesine ilişkin Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan (DİSK) bir tepki geldi.
DİSK Yönetim Kurulu adına Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan “ZENGİNE DEĞİL HALKA, SERMAYEYE DEĞİL EMEKÇİYE KAYNAK!” başlıklı açıklamada, yapılan sözkonusu düzenlemeyle halkın kaynaklarının zenginlere aktarılacağı vurgulandı.
Çerkezoğlu’nun açıklamasından başlıklar şöyle:
SERMAYE VE SERVET SAHİPLERİ İÇİN: İçinde bulunduğumuz ekonomik koşulların ağır yükünü işçiler, emekçiler, dar gelirliler omuzlarken, vergide de “az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi” düzeni sürmektedir. Bu da yetmezmiş gibi en adaletsiz vergi olan ve tüketimden alınan dolaylı vergiler hala vergi hasılatının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. 2022 yılı için yapılan gelir vergisi tarife değişikliği de tatmin edici olmaktan uzaktır. Üstelik bu vergiler, pandemi ve kriz koşullarında dahi en ağır bedeli ödeyen milyonlarca işçi, emekçi, emekli, işsiz, dar gelirli için değil sermaye ve servet sahipleri için kullanılmaktadır. Yoksuldan alıp zengine veren bu politikaların belki de en pervasız örneklerinden biri, döviz krizine çare olarak 20 Aralık 2021’de açıklanan “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” denemesidir.
İKTİDAR DAHA DA PERVASIZLAŞIYOR: Bu yöntemle TL vadeli hesapları dövize endekslenmiş olacaktır. Kur değişimi ile faiz arasındaki fark ise Hazine’den karşılanacaktır. Hazine demek halkın cebi demektir, halkın kaynakları demektir. Emekçiler tasarruf yapmak bir yana borçla yaşamaya çalışmaktadır. 3 ay ve üzeri vadeli mevduat hesabı açabilecek olanlar oldukça sınırlıdır. Üstelik büyük miktarlar söz konusu olduğunda bu sayı daha da düşmekte, birkaç yüz bin kişi ile ifade edilmektedir. Bu yolla halkın vergileri zenginlere aktarılacaktır. AKP iktidarı bir süredir, “düşük faiz” politikası adı altında bankaları enflasyonun çok altında bir faiz oranı ile fonlarken onlardan yüksek faizle borçlanmaktadır. Ancak bu da yetmemiş, fakirden alıp zengine veren bu ekonomi politikası “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” macerasıyla daha da pervasızlaşmaktadır.
GELECEK İPOTEK ALTINA ALINIYOR: Pandemide vatandaşa en cimri davranan, halka en az gelir desteği sunan ülkelerden biri olan Türkiye’de, ekonomik sorunlar derinleşirken de birkaç yüz bin servet ve sermaye sahibini zengini daha da zengin edecek yeni bir kaynak aktarma yolu devreye sokulmuştur. Bu oldukça sert bir sınıfsal saldırı, kapitalizmin en vahşi uygulamalarından biridir. “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” düzenlemesi ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir maceradır. Döviz kurunun ne kadar yükseleceği, bu mevduatların toplam faturası belirsizdir. Türkiye’nin 80 milyon yurttaşı, sayısı birkaç yüz bin olan zenginlere borçlandırılmaktadır. “Ekonomik kurtuluş savaşı” sloganları atılırken ülkenin geleceği dolara avroya endekslenmiştir.
“Eğer bu ülkenin kaynağı varsa birkaç yüz bin zengini daha zengin etmek için değil, halk için kullanılmalıdır. Kaynaklar, “Geçinmek istiyoruz” diyen işçileri, emekçileri, emeklileri, emekli bile olamayan EYT’lileri, işsizleri, küçük esnafı, çiftçileri ve dar gelirlileri korumak için kullanılmalıdır” denilen DİSK açıklamasında, şu talepler sıralandı: