Adana Altın Koza film Festivali’nin 28’incisini izlemek için Adana’dayım. Aslında 28. deyince insan durup düşünüyor, festival 69 yılında başlamış …
Adana Altın Koza film Festivali’nin 28’incisini izlemek için Adana’dayım. Aslında 28. deyince insan durup düşünüyor, festival 69 yılında başlamış ama sürekli olamamış. Bir film festivalinin sürebilmesi için sadece belediyenin olanakları yeterli olmuyor, şehrin de festivale sahip çıkması gerekiyor. Oysa Adana sadece tarımı ve sanayisi ile zengin bir kent değil, kültür ve sanat dünyasında yetiştirdikleriyle de tanınan ve anılan bir kent. Bir Yılmaz Güney, Yaşar Kemal, Orhan Kemal bu topraklardan çıkmış. Hatta Yaşar Kemal, Yılmaz Güney’i sinemaya cesaretlendirmiş.
Nitekim Yılmaz Güney’i anmak için Adana Sinema Turu’nun konusu “Endişe” filminin geçtiği yer. Bir başka mekânda ise Fatoş Güney son kitabının imza gününü yapıyor. Güney akşam da yapılan onur ödülleri töreninde ödül verenlerden biri oldu.
ÜÇ BÜYÜK İSİM
Araya ben bir film sıkıştırıyor ve Ahmet Necdet Çupur’un “Yaramaz Çocuklar” filmini izliyorum. Çok beğendiğim bu filmi size daha sonra tanıtacağım. Yaşam Boyu Onur Ödülleri sinemada çok değer verdiğim üç isme verilmiş: Haluk Bilginer, Şerif Sezer, Yavuz Turgul. Bu tür ödüllere hiç gelmez Yavuz Turgul, hiç ortaya çıkmaz. Her zamanki gibi onu kızı temsil ediyor.
Adana’nın sayfiyesi sayılan ve baraj gölü kenarında Park Zirve’de yapılan ödül törenine Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar hayli geç katılabiliyor. Ödülleri beklerken geçen süre içinde konukları oyalama görevi Ferhat Livaneli orkestrasına düştü.
FESTİVAL SÜRÜYOR…
Şerif Sezer ödülünü alırken çok çok heyecanlı, zaten konuşmayı pek sevmez, röportaj bile vermez; “Çok filmde oynamadım ama hep çok iyi yönetmenlerle ve çok iyi filmlerde oynadığım için çok iyi oyuncu oldum!” diyecek kadar mütevazı. Haluk Bilginer ise her zamanki gibi dörtkol çengi, her rolüyle sahneyi dolduran bir sanatçı!
“Eğri zamanlarda dik duranlara selam olsun!” diye noktaladığı konuşmasında “20 sene önce çektiğim filmle buradaydım, şimdi buradayım, 20 sene sonra da burada olmak üzere” diye sonsuzluğa bir gönderme yapıyor!
Rıza Kıraç, onur ödülleri alan sanatçılar için güzel dokümanter kitaplar hazırlamış. Bir festival gerçekten büyük bir ekip işi ve çok emek gerektiriyor. Siz bu satırları okurken yarışmanın kazananları da belli olmuş olacak, ödül töreninin izlenimlerini de sizlerle paylaşacağım.