DEVA’dan ‘Maske Kimsin Sen?’ genelgesine: Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisi yoktur

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanan genelgede FOX TV’de yayınlanan “Maske kimsin sen” yarışmasıyla ilgili olarak isim vermeden “müeyyide” uygulanması talimatı verildi. Tartışma yaratan genelgeye DEVA Partisi’nden de sert tepki geldi.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, genelgenin açıkça anayasaya aykırılık teşkil ettiğini belirtertek “Cumhurbaşkanının toplumun temel değerlerine aykırı unsurları veya milli ve manevi değerlere uyuşmazlığı belirleme yetkisinin bulunmadığını” vurguladı.

“Bugün çocuklarımızın ve gençliğimizin geleceğini tehdit eden, onlara nefes aldırmayan tek tipçi, yasakçı otoriter zihniyettir” diyen Mustafa Yeneroğlu, “Düşünce ve özgürlükleri kendilerine karşı tehdit görenler ise daima kaybetmeye mahkumdur” ifadelerini kullandı.

Yeneroğlu’nun Twitter üzerinden yaptığı açıklama şöyle:

“Genelge Anayasa’ya açıkça aykırıdır.????

Özgürlükler ancak Anayasa‘da sayılan sebeplerle ve kanunla sınırlanabilir. Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisi yoktur. Temel haklarla ilgili Cumhurbaşkanı ne kararname ne de genelge çıkarma yetkisine sahiptir! Aksine sansür yasaktır.

Ayrıca, genelge ile ifade ve basın hürriyetine müdahale edilmesi için RTÜK’e açıkça talimat verilmiştir.

RTÜK’e bu yönde bir talimat verilmesi, Cumhurbaşkanının yetkileri dışında olduğu gibi RTÜK’ün bağımsızlığına da aykırıdır.

Genelge düzeyinde yapılan bir işlemle; bazı programların ima yoluyla hedef gösterilmesi, ifade ve basın hürriyetinin demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olarak sınırlanması çağrısı yapılması temel hak ve hürriyetlerin kullanımı bakımından oldukça vahimdir.

Hergün yalan, yasak ve yolsuzluk ile anılan iktidarın sözde ‘gençleri cehaletten koruma amacı’ ironik olduğu kadar yeni yasakların bahanesidir.

Bu genelge ile adeta medya kıskaç altına alınmak isteniyor, ifade ve basın özgürlüğüne yeni darbeler indiriliyor.

Cumhurbaşkanı ne ‘toplumun temel değerlerine aykırı unsurları‘ belirleme yetkisine sahiptir ne de ‘milli ve manevi değerlere uyuşmazlığı‘.

Bugün çocuklarımızın ve gençliğimizin geleceğini tehdit eden, onlara nefes aldırmayan tek tipçi, yasakçı otoriter zihniyettir.

Bilinmeli ki çocuklarımız ve gençlerimiz ancak sosyal adaletin ve ekonomik refahın sağlandığı özgür bir toplumda mutlu olabilir.

Düşünce ve özgürlükleri kendilerine karşı tehdit görenler ise daima kaybetmeye mahkumdur.”