BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, HDP’nin dün “Adalete, Demokrasiye, Barışa Çağrı” başlıklı …
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, HDP’nin dün “Adalete, Demokrasiye, Barışa Çağrı” başlıklı deklarasyon yayımladığını anımsattı.
Deklarasyonun her maddesiyle, kara propaganda ve komedinin parçası olduğunu savunan Mustafa Destici, “Birinci maddede güçlü demokrasi istemişler. Genel başkanları, kadroları, adayları, politikaları, söylemleri bir terör örgütü tarafından belirlenen siyasi parti görünümündeki bir örgütlenmenin, güçlü demokrasiden bahsedebilmesi, sanırım kendilerine özgü bir durumdur.” yorumunda bulundu.
Deklarasyonun “Kürt sorununda demokratik çözüm” başlıklı maddesine işaret eden Destici, “bu demagojiden çok sıkıldıklarını, ‘Kürt sorunu’ denirken kastedileni ve maksadı bildiklerini” belirtti.
“NE ‘BAŞKANIM’ DEDİM NE DE YÖNETTİĞİ TOPLANTIYA GİRDİM”
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP ve İYİ Partililer diyor ki; ‘HDP’li Meclis Başkanvekili var. Ona ‘Başkanım’ deniyor. Söz isteniyor’. Ben bugüne kadar ne ‘Başkanım’ dedim ne söz istedim ne de onun yönettiği toplantıya girdim. Bundan da kurtulmak için yapılması gereken şudur; kapatma davası sona erene, Anayasa Mahkemesi karar verene kadar, HDP’den seçilen Meclis Başkanvekili dahil Meclis’teki tüm görevlilerin görevlerinin askıya alınmasını teklif ediyorum. Kapatma davası içerisinde bazı milletvekilleri ve parti yöneticileriyle ilgili siyaset yasağı ve cezalar isteniyor. Buradaki sözde milletvekillerinin de milletvekilliğinin tedbir amaçlı olarak askıya alınmasını ve Meclis’e sokulmamalarını teklif ediyorum.”