Kutoğlu, Doç. Dr. Aliihsan Şekertekin ve yüksek lisans öğrencisi Fatemeh Ghasempour ile yürüttükleri “Denizlerimizdeki İklim Değişimine Bağlı …
Kutoğlu, Doç. Dr. Aliihsan Şekertekin ve yüksek lisans öğrencisi Fatemeh Ghasempour ile yürüttükleri “Denizlerimizdeki İklim Değişimine Bağlı Parametrelerin Takibi” isimli çalışmada çeşitli uydu verilerini kullanarak Marmara ve Karadeniz bölgelerindeki deniz suyu sıcaklığı ve askıda madde değişimlerini inceledi.
Kutoğlu, tüm bitkilerin ve bazı mikroorganizmaların sıcaklık artışı ve deniz suyu durgunluğuna bağlı olarak müsilaj salgıladıklarını söyledi.
İklim değişimine bağlı olarak tüm denizlerde zaten bir ısınma söz konusu olduğuna dikkati çeken Kutoğlu, şunları kaydetti:
“Bunun yanında denize dış ortamdan yapılan deşarjlar deniz suyunun konsantrasyonun değişmesine neden olarak hem deniz suyunun daha da ısınmasına hem de müsilaj üreten organizmaların daha da çoğalmasına neden oluyor. Deniz suyundaki ısınma aynı zamanda denizlerdeki akıntı rejimlerinin de değişmesine neden olabilir. Tüm bu koşullar oluştuğunda özellikle bahar aylarında deniz suyunda ani sıcaklık değişimleri ‘müsilaj patlamasına’ neden olacaktır. Nitekim bu yıl Marmara Denizi’nde böylesi bir durum yaşadık.”
“MARMARA DENİZİ’NDE ASKIDA MADDE MİKTARININ YOĞUNLAŞTIĞINI GÖRDÜK”
Kutoğlu, çalışma kapsamında çeşitli uydu verilerini kullanarak Marmara ve Karadeniz’deki deniz suyu sıcaklığı ve askıda madde değişimlerini gözlemlediklerini anlatarak, “Elde ettiğimiz sonuçlara göre 2002 yılından bu yana Marmara Denizi’nin 1 derecenin üzerinde, Karadeniz’in ise 1 derece civarında ısındığını gördük. Askıda maddelere ilişkin yaptığımız incelemede ise Marmara Denizi’nde önceki yıllara kıyasla askıda madde miktarının çok daha yoğunlaştığını gördük.” dedi.
Bu artışın özellikle şehirleşme ve sanayi tesislerinin daha yoğun olduğu kıyılarda çok daha fazla olduğunun uydu görüntülerinde açıkça görüldüğünü aktaran Kutoğlu, “Deniz suyu sıcaklığındaki artış ve kirlenme, müsilaja neden olan organizmaların beslenmesine ve üremesine uygun ortam sağlıyor. Dolayısıyla ısınma ve kirlenmenin önüne geçemezsek önümüzdeki bahar aylarında benzeri durumları tekrar yaşamak durumunda kalabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kutoğlu, deniz suyundaki değişimlerin uydu verileriyle sürekli izlenmesine yönelik bir platform oluşturulmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, böylelikle gelişmelerin sürekli takip edilebileceğini ve müdahale gerektiğinde bunun çok daha hızlı gerçekleştirilebileceğini dile getirdi.