Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye’nin ayrıldığı İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal edilmesi ve yürütmesinin …
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye’nin ayrıldığı İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal edilmesi ve yürütmesinin durdurulması amacıyla davalar açılmıştı.
Danıştay 10. Dairesi, arasında İBB’nin AKP döneminde 1. Hukuk Müşaviri’yken Danıştay’a atanan Lütfiye Akbulut’un da olduğu 3 üyenin oy çokluğu ile yürütmenin durdurulması talebini reddetmişti. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) de Akbulut hakkında “Cumhurbaşkanlığı’nın taraf olduğu bir davada, AKP’li bir belediyede görevliyken Erdoğan tarafından Danıştay’a atanması” gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. HKP’nin avukatlarından olan ve İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin açılan bir çok davada hukuki danışmanlık yapan Erkan, sosyal medya hesabından Akbulut’a tepki göstermişti.
Akbulut, arasında Erkan’ın da olduğu bazı kişilerin paylaşımları nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Avukatları aracılığıyla Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, “Akbulut’un hedef gösterildiği, hakaret edildiği ve tehdit edildiği” savunuldu. Paylaşımların, “kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı ve maganda saldırılar için adeta hedef gösterildiği, hakimlik görevini huzur içinde, her türlü endişeden uzak bir şekilde ifa etmesine mani olacak nitelikte olduğu” iddia edildi. Dilekçede, kamu davası açılması istendi. Başsavcılık ise Erkan’ın “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçundan ifadesinin alınması talimatını verdi.
‘DAVADAN KAÇINMALIYDI’
Cumhuriyet’e konuşan Erkan ise hakimlerin bağımsızlığına ilişkin yargı etiği ilkelerine işaret ederek, “Tüm bu kuralları bilen/bilmesi gereken Akbulut, ‘Beni atayan cumhurbaşkanının kararına karşı açılan davaya bakmaktan kaçınmalıyım’ demeliydi. Ancak kendisi, kendisini atayan kişinin kararına açılan davada, adeta atanmasına yaranmak istercesine karar vermiş, anayasal hükümleri hiçe sayarak uluslararası bir insan hakları sözleşmesi aleyhine karar vermiştir” dedi. “AKP’li belediyenin hukuk müşavirliğinden Danıştay’a hakim olarak atanan bir kişide, hakimlik kavramına, hakimliğin bağımsızlığı ve tarafsızlığına dair ilkelere uygun davranma perspektifi olabileceğine inanmadıklarını” söyleyen Erkan, “İnanabilmemiz için bu davada karar vermekten kaçınmalıydı. Kaçınmamış, siyasi iradenin açık ya da örtülü, dışsal ya da içsel emrine uygun karar vermiştir. Tarafsızlık ve bağımsızlık ölçütlerini taşımaya gerek duymayan bir sözde hakimden, eleştiri hak ve özgürlüğü bilinci de beklemiyoruz. AİHM’in ‘yargı mensupları eleştiriden muaf değildir’ diyen kararlarını bilmesini ve hatta tanımasını da beklemiyoruz. Hakkımızda başlatılan soruşturma açıkça siyasidir.” l ANKARA