Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla ayrıldığı İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin kararın iptal edilmesi ve yürütmesinin …
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla ayrıldığı İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin kararın iptal edilmesi ve yürütmesinin durdurulması amacıyla davalar açılmıştı. O davalardan birini de hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu açmıştı. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemler reddedildiği davalarda esastan görüşülmeye geçilmişti. Yasayla onaylanan uluslararası anlaşmalardan yine aynı şekilde çıkılabileceğini ve hukuki olmayan kararın iptal edilmesini belirten Danıştay Savcısı Elmas Mucukgil’in bu görüşünü ilk Cumhuriyet duyurmuş ve manşetine taşımıştı. Bir Danıştay Savcısı daha kararın iptal edilmesi yönünde görüş bildirdi.
Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, “Kanun hükmünde sayılan ve usulüne göre yürürlüğe girmiş temel hak ve özgürlüklerle ilgili İstanbul Sözleşmesi korunmalıdır” dedi. Anayasaya işaret eden Kurt, “TBMM’nin onayına bağlı uluslararası sözleşmenin kaldırılması, yine TBMM’nin tasarrufuyla mümkündür. Anayasaya göre, İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanması ve tatbikinin durdurulması veya sonlandırılması, TBMM kararıyla mümkündür” dedi.
FESHİ ELEŞTİRDİ
Sözleşmenin onaylandığı yasanın kaldırılmadığını ya da sözleşmeden çıkılmasını düzenleyen bir yasanın kabul edilmediğini aktaran Kurt, Cumhurbaşkanı kararında “hukuka uyarlık bulunmadığını” belirtti. Kurt, karardaki “fesih” tanımını da eleştirdi. Feshin, ancak Meclis onayına ihtiyaç duyulmayan hallerde mümkün olabileceğini aktarıp “Çok taraflı sözleşmelerde fesih değil, sözleşmeden çekilme söz konusudur” dedi.