Ankara’da yaşayan 21 yaşındaki Hüseyin Can Gökçek, geçen yıl 22 Mart’ta Giresun’a gelerek Sıla Şentürk’ü kaçırdı. Şentürk ailesinin şikâyeti …
Ankara’da yaşayan 21 yaşındaki Hüseyin Can Gökçek, geçen yıl 22 Mart’ta Giresun’a gelerek Sıla Şentürk’ü kaçırdı. Şentürk ailesinin şikâyeti üzerine Trabzon’da yakalanan Gökçek, “Çocuğun cinsel istismarı” ve “Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması” suçlarından tutuklandı. Üç gün sonra hakkında acil koruma kararı alınan Sıla Şentürk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ait Çocuk Sevgi Evi’ne yerleştirildi. Sıla Şentürk, 12 Nisan 2021’de hakkındaki danışmanlık tedbiri kararı kapsamında ailesinin yanına döndü.
RAPOR SUNUP ÇIKIP
Şentürk ailesi şikâyetinden vazgeçti. Bir bir ay cezaevinde kalan Gökçek, mahkemeye yüzde 50 engelli olduğuna dair sağlık raporu sununca tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartı uygulanarak serbest kaldı. Ancak, Gökçek suç makinesiydi. 10 ayrı sabıkası vardı. Sıla, ailesine şikâyetinden vazgeçmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine aile zorla yaptığı nişanı bozdu. Önceki gün Giresun’a gelen katil zanlısı Hüseyin Can Gökçek şikâyetini geri çekmeyen Sıla’yı katletti. İl dışına kaçarken havalimanında yakalanan Gökçek, sevk edildiği mahkemece “çocuğu kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hüseyin Can Gökçek
BAKANLIK SILA’YI SUÇLADI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, davaya müdahil olacağını açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Kız çocuğu ve zanlı birlikte kaçmıştır” dedi. Bakanlık, zorla nişanlandırıldığı iddia edilen Sıla’yı ailesine teslim etti. Bu ise “Devlet çocuğu neden aileden alıp koruma altına almadı?” tepkisine neden oldu.
“CİNAYETE DAVETİYE”
CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Avukat Tuba Torun, zorla nişanlandırmanın çocuk ve insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Torun “Koruma kararı alınmış ancak etkin şekilde uygulanmamış. Etkin koruma var olan riski tamamen kovuşturmaya yöneliktir. Ortada fail tarafından zorla alıkonulmuş bir çocuk var. Bu yüksek ölüm riski demektir. Çocuk korunmamış ve cinayete davetiye çıkarılmış. Biz etkin koruma uygulamak yerine İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmeyi tercih eden bir yönetime sahibiz. İçişleri Bakanı sık sık kadın cinayetleri sayısının azaldığını söylese de bu kesinlikle doğru bir beyanat değildir. Kadına şiddet politiktir” ifadelerini kullandı.
İNFAZ SİSTEMİ SORUNLU
Avukat Esin Yeşilırmak ise “Koruma kararları kağıt üzerinde kalıyor” dedi ve ekledi: “Koruma kararlarının pratikte uygulanması ve etkin bir yargılama yapılması gerekiyor. Ceza kanununda infazda sürekli düşüm yapılıyor. Bu kişiler sürekli aflardan yararlanıyor. İnfaz sisteminin düzenlenip daha ağır hale getirilmesi gerekiyor.”