CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “19 yıllık icraatlarında şahlanan hiçbir şey olmadığı gibi …
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “19 yıllık icraatlarında şahlanan hiçbir şey olmadığı gibi, milli geliri 1 trilyon dolara çıkartma aldatmacasına başvuruyor. TÜİK’in güven endekslerinde bile gelecek 12 ayda ekonominin daha da kötüye gideceği beklentisi ağırlık kazanıyor” dedi.
İktidarın dış politikayı “ulusal çıkarlar değil parasal çıkarlar” üzerine dönüştürdüğünü söyleyen Erdoğan Toprak, şunları söyledi:
“Avrupa ve Arap medyasında iktidarın Katar ile birlikte Taliban ile anlaştığı Kabil Havaalanının Türkiye tarafından sivil personelle işletilip yönetilmesi, güvenliğin paralı özel bir güvenlik şirketi tarafından sağlanması konusunda mutabakata varıldığı öne sürülüyor.
YALANLANMADI
İktidar sözcüleri tarafından yalanlanmayan bu iddialara göre, 31 Ağustos’tan itibaren Türkiye’nin Taliban’ı Afganistan’ın meşru yönetimi olarak tanıyacağı ve havaalanı anlaşmasının bu koşulla imzalanacağı dile getiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taliban ile 3,5 saat görüştüklerini, dışişleri mensuplarının ‘diplomasi’ yürüttüğünü ifade etti. Öncelikle Afganistan’daki politikası üç haftada iflas eden, her gün bir başka yöne savrulan iktidarı bir kez daha uyarmak isterim.
Ülkedeki farklı etnik gruplardan sadece Peştun’ları kapsayan, toplumsal desteği yüzde10-20’lerde olan, Peştunlar arasında bile tam desteğe sahip olmayan Taliban ile anlaşmak, Afganistan nüfusunun yüzde 62’sini oluşturan Özbekler, Hazarlar, Türkmenler, Afşarlar, Beluçlar, Aymaklar, Araplar, Farslar vb. Türkiye’nin karşısına almaktır.
Suriye, Libya, Mısır’daki gibi Afganistan’da da çatışmanın tarafı olmak diğer etnik grupların, Taliban’a direnen Özbek-Tacik ve Hazaraların oluşturduğu Kuzey İttifakı ile Güneyde Türkmen direnişçilerin Türkiye aleyhine dönmelerine zemin hazırlayacaktır. İktidarın Afganistan’da Katar ve BAE’nin finansmanıyla Kabil havaalanının işletmesini üstlenerek, çaresizlik içinde ekonomik krizden çıkış için bir kaynak sağlamayı umduğu gözlenmektedir.
Yıllardır gerilim yaşanan BAE ile ilişkilerin normalleştirilmesi çabasına girişilmesi, Kabil’in düştüğü gün BAE Ulusal Güvenlik Danışmanının Ankara’da ağırlanmasının perde arkasında bazı siyasal beklentilerin yanında asıl bu parasal-finansal beklentilerin yattığı, Cumhurbaşkanının yakında BAE’den sermaye ve yatırım geleceğini açıklamasından anlaşılmaktadır. Bir yandan ekonominin şahlandığını söyleyen iktidar, diğer yandan ortaya koyabileceği bir vizyon kalmadığı için, geçmiş 19 yıllık icraatlarını çarpıtarak ve gerçekleri gizleyerek, halkı aldatıyor.
2011’de açıkladıkları 2023 hedeflerinde milli geliri 2 trilyon dolara, kişi başı milli geliri 25 bin dolara, ihracatı 500 milyar dolara çıkartacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı, on yıl sonra şimdi milli geliri 1 trilyon doların üzerine çıkartma vaadiyle, kendi kendisini tekzip etmektedir. Bu iktidar döneminde 958 milyar dolarla 2013 yılında en yüksek düzeye ulaşan milli gelir, 2020’de 717 milyar dolara, kişi başına milli gelir de 12 bin 582 dolardan 8 bin 599 dolara indi.
Kabil Havaalanı için Taliban’la pazarlığa oturup, bugüne kadar Taliban’a destek veren Katar ve BAE’den gelecek para karşılığında dış politikada parasal çıkarları önceleyerek, ülkeyi Afganistan bataklığına sürüklüyor. Yalanda şahlanıyor!”