Araştırma kapsamında Adana il sınırları içindeki 5 farklı çöp döküm sahasından alınan numuneler, özellikle plastik ve plastiğin açıkta …
Araştırma kapsamında Adana il sınırları içindeki 5 farklı çöp döküm sahasından alınan numuneler, özellikle plastik ve plastiğin açıkta yakılmasıyla ilişkilendirilen çeşitli organik kirleticilerin yanı sıra yüksek kanserojenlik seviyesine sahip 69 zehirli kimyasal içerdiği tespit edildi.
BEREKET SAÇAN TOPRAKLARA ZEHİRLİ KİMYASALLAR ATILIYOR
Sümer, “İngiltere ve Alman hükümetlerinin hem OECD hem de OECD üyesi olmayan ülkelere plastik atık göndermeye devam etmesi, Türkiye’de tespit edilen yasa dışı boşaltma ve açık yakma faaliyetlerinin gelecekte de devam edeceği olması endişe yaratıyor. Plastik atık ihracatı yasaklanmalıdır. Bu uluslararası çevre mevzuatının temel ilkelerinden olan “ihtiyatlılık ilkesi”nin bir gereğidir. Bu duruma göz yuman iktidarın tavrı asla kabul edilebilir değildir. Bereket saçan topraklara zehirli kimyasalların atılması sonrasında amaçlanan nedir. Yüz yıllardır tarım için en verimli havzaya sahip topraklar bu gidişle yok olacak” dedi.
“İTHAL ETMEDİĞİMİZ BİR ÇÖP KALMIŞTI”
Sümer, “Özellikle tarımsal kalkınmada, girdi maliyetlerinin düşürülerek, ihracatın artmasından yana olduğumuzu, bu durumun Türkiye’nin kalkınmasının en önemli kriteri olduğunu defalarca dile getirdik. Türkiye ithal eden değil ihraç eden ülke olmak zorundadır. Bu anlayışın hakim olması gerekirken çöp ithal ediyoruz. Her üründe ithalatı savunan bir iktidar varken çöp ithal eden ülke olduğumuz görmek ne yazık ki şaşırtmıyor” ifadelerini kullandı.