CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, koronavirüs nedeniyle gıda krizi yaşanmaması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Tarımda …
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, koronavirüs nedeniyle gıda krizi yaşanmaması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Tarımda sanayiyi, üretimi, istihdamı teşvik etmek gerekir. Gıda dağıtımı yeterli ve dengeli sağlanmalı, ihracata dönük olunmalı. Ekolojik, kültürel, tarihsel birikimler önceleyerek halka ait bir strateji ortaya konmalıdır. Çiftçi, örgütlenmelidir.”
CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Sarıbal, öncelikle halktan ve üreticiden yana bir tarım politikasının ortaya konulması gerektiğini söyledi. Bir Tarım ve Gıda Kurulu kurulması gerektiğini ifade eden Sarıbal “Bu kurul hükümeti yönlendirmeli. Acil durumlarda eylem planı gerçekleştirecek şekilde sürdürülebilir olmalı” dedi.
“TEK ADAM İKTİDARI İTHALATI ÖNCELEMİŞTİR”
Türkiye’nin ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını ifade eden Sarıbal, bu krizden çıkmanın yolunun ise tarımda atılım yapmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Kırsal kalkınma, insanların beslenmesi ve sanayi sektörünün bir atılıma gitmesi gerekiyor. Ekolojik tarım gibi üretim biçimlerini hayata geçiren, çiftçiyi yeterli destekleyen bir mekanizma hayata geçirmek lazım. Türkiye ciddi bir ekonomik kriz içerisinde. Bu ekonomik krizden çıkmanın en önemli yolu da tarıma dair bir atılım yapmaktan geçmektedir. Tarımda sanayiyi, üretimi, istihdamı teşvik etmek gerekir. Küçücük ülkeler, Türkiye’nin toplam ihracatı kadar ihracat yaparken o ülkelerin üç katı tarım alanı olan bu ülke, Avrupa Birliği içerisinde tarım arazisi varlığı en büyük olan Türkiye ne yazık ki bu atılımı gerçekleştirebilme iradesinde değildir. Tek adam iktidarı ithalatı öncelemiştir.”
Gıda konusunda tarladan sofralara kadar demokratik bir kültürün oluşturulmasını gerektiğini söyleyen Sarıbal şu ifadeleri kullandı:
“Üretim olmalı, gıda dağıtımı yeterli ve dengeli sağlanmalı, ihracata dönük olunmalı, doğal varlıkların korunması gerekir, tüm aktörlerin içerisinde olduğu bir tarım politikası yaratılmalı. Halkın, gıda güvenliği ve egemenliği sağlanmalıdır. Tarladan, çatala kadar her alan demokratik kültürün sağlanması gerekmektedir. Ekolojik, kültürel, tarihsel birikimler önceleyerek halka ait bir strateji ortaya konmalıdır. Çiftçi, örgütlenmelidir. Bu örgütlenme sürecinde kamu yer almalı. Devlet fiyatları çiftçisinin insanca yaşamını sağlayacak bir geliri sağlanmalı niteliğinde olacak bir yapılanmayı ortaya koymalıdır.”