Özel, Mersin’de partisinin ilçe teşkilatlarını ziyaret etti. Özgür Özel, CHP Toroslar İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel’e; CHP Mersin …
Özel, Mersin’de partisinin ilçe teşkilatlarını ziyaret etti. Özgür Özel, CHP Toroslar İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel’e; CHP Mersin milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Cengiz Gökçel, Alpay Antmen ile CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay da eşlik etti.
Özgür Özel, burada şunları söyledi:
“COVİD-19 BURHANETTİN ERDOĞAN’I ALDI”
Türkiye’nin dört bir yanında il ziyaretleri yapıyoruz. Bu ziyaretlerin yanında ilçelerimizi ziyaret ediyoruz. Büyük bir mutluluk, büyük bir coşku ile karşılanıp, oralarda öyle karşılanıp, öyle ayrılıyoruz. Torosların bir farklı yönü var. Bugün buraya bir grup olarak geldik. Çünkü bütün dünyaya ve Türkiye’ye büyük acılar yaşatan bu büyük salgın bizden kıymetli ilçe başkanımız Burhanettin Erdoğan’ı aldı, yakın zamanda. İmkan olursa, programımız dahilinde İl Başkanımız ile birlikte ailesine taziye ziyaretinde bulunacağız. Ama bu ziyaretimiz, Burhanettin başkanın büyük ailesi CHP’ye de bir taziye mahiyetindedir. Emekleri yadsınmaz. Nur içinde, ışıklar içinde uyusun. Toroslar ilçesindeki her birimiz, her bir üyemiz bundan sonraki ilk seçimlerde Toroslar’daki ilk seçimde büyük bir başarı elde etmek suretiyle Burhanettin Başkan’ın başlayıp da bitirmek istediği bu önemli siyasi yolculuğu tamamlamış olacak. Ruhu şad olsun, hepinizin başı sağ olsun.
“MENFAAT BİRLİKTELİĞİ TOPLAYAMAZ BU KADAR İNSANI”
Bir Cumartesi, sabah erken Toroslardayız. Çok sayıda partilimiz bizleri dinliyor. Niçin buradayız, diye bakarsak. Hiç şüphe yok, çok uzun süredir ağız tadı ile iktidara gelmemiş bir partiyi burada menfaat birlikteliği toplayamaz, bu kadar insanı. Tayin için gelmediğiniz belli. Terfi için gelmediğiniz belli. İhale için gelmediğiniz belli, ama ayrılmıyoruz. Ne partiler var. Çok güçlü şekilde iktidarda yer aldılar. İktidar sonrası yok oldular, gittiler.
“AKP MANGALDA KÜL BIRAKMIYOR AMA…”
Bugün Türkiye’nin iktidar partisi, iktidardan gideceği anlaşıldığında sendelemeye başladığında, içinde büyük kargaşayı, büyük kaosu yaşadı. Hatta somut açıdan bakacak olursanız; AKP çok güçlü parti, mangalda kül bırakmıyorlar. Bu partinin birinci Cumhurbaşkanı nerede AK Parti’nin? Başka bir partide. Birinci Başbakanı nerde bir başka partide, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı nerede, bir başka partinin genel başkanı. AK Parti’nin ikinci genel başkanı nerede? O da bir başka partinin genel başkanı. Yani menfaat birlikleri ortadan kalktığında, konjonktür partilerini bir arada tutmak mümkün değil.
“CHP’YE GERİ ADIM ATTIRAMAZLAR”
Türkiye Cumhuriyeti tarihi de böyle dağılmış siyaset sahnesinden hızla silinmiş pek çok partinin kayıp gittiğini biliyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nde 100 yıldır bu yaşanmıyor. Çünkü bizi buraya menfaat birliktelikleri bir beklenti değil, bir sevgi tutuyor. Neyin sevgisi? Bizim zamkımız, harcımız, macunumuz vatan sevgisi bayrak sevgisi, millet sevgisi ve şüphesiz Atatürk sevgisidir. Bunun için, CHP’yi yıkamazlar. Bunun için sindiremezler, bunun için Cumhuriyet Halk Partisi’ne geri adım attıramazlar.
“FİİLEN DEĞİLSE DE İKTİSADEN İŞGAL ALTINDAYIZ”
Bugün burada toplananların tarihsel sorumluluğu var. Bundan 100 yıl önce Türkiye kuşatılmış durumdaydı, işgal altındaydı. Kurtarılmak zorundaydı ve Cumhuriyetin kurulup Türkiye’nin çağdaş bir ülke olarak yol alması lazımdı. Çünkü tebaa olarak, ümmet olarak devam etmenin sonu birilerinin kölesi, kulu olmak işgal altında olmaktı. Akla, bilime, teknolojiye önem vermeyenlerin birtakım dogmalara kendisini Müslümanlık’ta, İslamiyet’te olmadığı halde din adına konuşup, bunu sömüren adamlara ya da yetkiyi kuşaktan kuşağa gelenlere ülke yönetimi kaldığında, yedi düvel gelip Anadolu’yu işgal etti. Bundan kurtuluşun demokrasi olduğu, bunun için önce düşmandan kurtulmak, sonra cehaletten kurtulmak olduğu parlamento kurulması gerektiği, göstermelik değil, güçlü bir parlamento olması gerektiği Atatürk’ün zihninde vardı. Buna yaptığı kongrelerle önce Samsun’a çıkan, Sivas’ta, Erzurum’da Amasya’da yapılan kongrelerle önce ümitsiz halkı inandırdı. Kurtuluşu başardı. Sonra da kuruluşu başardı. Şimdi de o cumhuriyetin 100. yıl dönümüne geliyoruz. Ve fiilen değilse de iktisaden işgal altındayız.”