Türkiye’nin ilk İklim Şurası, önceki gün, Konya’da başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şuraya ilişkin yaptığı …
Türkiye’nin ilk İklim Şurası, önceki gün, Konya’da başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şuraya ilişkin yaptığı açıklamada, “Konya; kamu kurumlarımız, özel sektörümüz, üniversitemiz, bilim insanlarımız, sanatçılarımız, esnafımız, çiftçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve genç iklim elçilerimizden oluşan bini aşkın misafiriyle Türkiye’nin ilk İklim Şurası’na ev sahipliği yapıyor” demişti.
25 Şubat’a kadar sürecek şuranın açılışında konuşan Kurum, “İklim değişikliği ile mücadelede ülke düzeyinde topyekun bir seferberliği ortaya koymamız şart” ifadelerini de kullanmıştı.
‘GARABETTİR’
Kurum’un tüm vurgularına karşın TBMM Çevre ile İklim Araştırma komisyonlarının yanı sıra ÇMO’nun da şuraya davet edilmediği ortaya çıktı. Cumhuriyet’e konuşan ÇMO Başkanı Kahraman, “İklim krizi dedikleri, sistemin, kapitalizmin krizidir. İklim dünya var olduğundan beri değişir. Yaşanılan kriz, bu değişimden dolayı çıkmıyor. Biz, bu değişimi etkiliyoruz. Bu nedenle bu krize, sistemin, kapitalizmin krizi olarak bakıyoruz. Bu durumla ilgili bir politika uygulanacaksa ve etkilenen kesimler katılmayacaksa, oradan doğru sonuç çıkarmak, hayal görmektir” dedi. Bakanlığın adında “çevre” sözcüğünün geçtiği ancak ÇMO’nun dışarıda bırakıldığını söyleyen Kahraman, “Bu kınanacak bir şey. Katılımları da düşündüğümüzde doğru bir sonuç çıkmayacağını görmemek mümkün değil. Bu bir garabettir. ‘İklim Şurası’nı tüm aktörlerle düzenliyoruz’ diyeceksiniz ama ÇMO’yu dışarıda tutacaksınız. Bunu kınıyoruz. Mücadele verip de çağrılmayan tüm aktörleri de tepki göstermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘RANT BİTMEZSE KAKAFONİ’
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü de olan İzmir Milletvekili Murat Bakan ise TBMM Çevre Komisyonu’nun bir ihtisas komisyonu olduğunu, davet edilmemesiyle yasamanın yok sayıldığını kaydetti. Bakan, “Bin tane insan davet ediyorsunuz ama bu konuda çalışan seçilmiş milletvekillerini davet etmiyorsunuz. Bunun izahı var mı? İklim Yasası’ndan, iklim kriziyle mücadelenin hukuki altyapısından bahsediyorsunuz; o yasanın görüşüleceği, çıkacağı parlamentoyu, oy verecek seçilmiş milletvekillerini yok sayıyorsunuz” dedi. Şura’nın, her şeye karşın bir fırsat olduğunu kaydeden Bakan, “İklim krizini kutuplarda aramayacaklar. İklim krizi ektiğin tarlada, yediğin domateste, içtiğin suda, yüzdüğün denizde, ıslandığın yağmurda, oynadığın kar topunda, aldığın nefeste. Eğer bu rant, talan, yağma düzeni bitmezse koyulan her hedef illüzyon, yapılan her şura kakofoni” ifadelerini kullandı.