CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Kazanımları Kaybetmeme ve Hak Mücadelesi’nin Özneleri: 2021’de …
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Kazanımları Kaybetmeme ve Hak Mücadelesi’nin Özneleri: 2021’de Kadınlar Raporu” hazırladı. Pandemide ve ekonomik krizde artan hak ihlallerinden en olumsuz etkilenen kesimin başında kadınların geldiğine dikkat çekilen raporda 2021’e ilişkin şu tespitler yer aldı:
6 BİN KADIN KATLEDİLDİ
2021’de en az 367 kadın erkekler tarafından katledildi, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. AKP’nin iktidarda olduğu 18 yılda erkekler en az 6 bin 732 kadını öldürdü. Geçen 10 yılda, 10 kadından biri en az bir kere en az bir cinsel şiddet türüne maruz bırakıldı. Kadınların yüzde 38’i şiddet mağduru. Beş kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Sağlık alanında çalışan kadınların yüzde 46’sı fiziki, yüzde 26’sı ise cinsel şiddete uğradı.
MÜDAHALE EKSİK
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararıyla hak ihlalleri arttı. Karakollara yapılan şikâyetlerde acil ve gerekli müdahalelerin yapılmadığı görüldü. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadının insan haklarını yok sayan politikaların benimsenmesi, kadını güçsüz kılmaya neden oldu.
DOĞUM KONTROL SORUNU
Yaklaşık 12 milyon kadın koronavirüs sürecinde doğum kontrol yöntemlerine erişemedi ve bu, dünyada 1,4 milyon istenmeyen gebeliğe yol açtı. Her yıl 570 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor ve Türkiye’de HPV aşısı Ulusal Aşı Programı’na dahil değil.
AİLE İÇİ ŞİDDET ARTTI
Metal sektöründeki kadınlar erkeklere göre daha fazla hasta oluyor, dört kadından biri kas ve iskelet hastalıkları yaşıyor. Kadınların sağlık hizmetine erişimde zorlandıkları, yoksullaştırıldıkları, ücretsiz bakım emeğinin dramatik biçimde arttığı görüldü. Salgın, döneminde aile içindeki şiddet yaygın şekilde devam etti. Kadınların yüzde 73’ü şiddetin en az biçimine maruz kaldı.
TEMSİLİYET AZALDI
Türkiye, parlamentolarda kadın milletvekili oranı sıralamasında 122. sıradan 129’a geriledi. Bakanlıklardaki kadın istihdam oranı yüzde 16’da, yerel yöneticiler arasında ise yüzde 3’te kaldı. Tartışma programlarının yüzde 77’sinde hiç kadın konuk yer almadı. Üniversitelerde kadın profesörlerin oranı yüzde 32,5 olurken, kadrolardan yalnızca 3,94’ü yöneticilik görevinde. 13 üniversitede kadın profesör yok, rektörlerin ise yüzde 8’i kadın. Kadın gazetecilerin maruz kaldığı şiddet yüzde 150’den fazla artarken, 11 kadın gazeteci öldürüldü.
ASGARİYİ GÖREMEDİLER
Kadınların dörtte biri çalışma yaşamında asgari ücrete bile ulaşamadı. Ev işçisi kadınlar sosyal güvenceden mahrum kaldı. Salgın başından bu yana 600 bin ev işçisi kadın işsiz kaldı. Tarım alanında çalışan kadınların yüzde 94’ünün sigortası yok. Hükmedilen nafakaların yüzde 79’u kadınlara ödenmedi. Kadınların sorunlarına ilişkin haberler yetersiz kaldı.
ÖTEKİLEŞTİRİLDİLER
LGBT+ bireyler tarafından yapılmak istenen en az 18 toplantıya kolluk güçleri müdahale etti. Bu nedenle 164’ten fazla kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Beyoğlu Kaymakamlığı 19. Onur Yürüyüşü’nü yasakladı, onlarca insan yürüyüşten saatlerce önce gözaltına alındı, darp edildi. Eskişehir’deki yürüyüşte 20 kişi gözaltına alındı.
CİNAYETLER YAPTIRIMSIZ
Kadın cinayetleri yaptırımsız kaldı. Şüpheli ölümler ve kayıplar hakkında yeterli soruşturma yapılmadı. Üniversite öğrencisi Gülistan Doku bir yıldır bulunamazken, Aleyna Çakır cinayetinin şüphelisi Ümitcan Uygun serbest bırakıldıktan sonra Esra Hankulu’nu öldürdü. İpek Er’in faili Musa Orhan’a iyi hal indirimi verildi.
“BAYANLAR” BİLE UZAYA GİDEBİLİR
Ayrımcı ve cinsiyetçi söylemler yıl boyu her alanda çokça yer aldı. Cumhurbaşkanı, hükümet yetkilileri, siyasetçilerce çok sayıda ayrımcı söylemde bulunuldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kadın cinayetleri yüzde 21 azaldı” derken, Diyanet “evlenme niyeti olan kişilerin birbirlerinin mahrem yerlerine fikir verecek ölçüde bakabileceği” açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBT bireylerine “Yok böyle bir şey”derken, “Belki bayanlar bile uzaya gidebilir” beyanı da dikkat çekti. Ayasofya başimamının “Kuran ailenin yönetimini erkeğe verir” söylemleri kimi yazarlarca destek gördü.