Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), son dönemde gazetecilerin polis tarafından doğrudan hedef alınması, haber takibi yapan kadın gazetecilere …
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), son dönemde gazetecilerin polis tarafından doğrudan hedef alınması, haber takibi yapan kadın gazetecilere orantısız güç kullanılması ve fiziksel şiddette karşı imza kampanyası başlattı.
CFWIJ’in raporlarındaki verilerin de yer aldığı imza metninde, 2021’in başından bu yana Türkiye’de en az 44 kadın gazetecinin polis şiddetine maruz kaldığı, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek 3 kadın gazetecinin evlerine yapılan baskınla gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamanın devamında ise, en az 13 kadın gazetecinin sahada haber takibi yaparken gözaltına alındığı, bahsi geçen vakaların yanı sıra birçok gazetecinin sahada polisin sözlü şiddetine de maruz kaldığı vurgulandı.
İmza metninin devamı şu şekilde:
“20 Temmuz 2021 tarihinde yaşanan son olay, ülkede gittikçe şiddetlenen polis müdahalelerini kanıtlar nitelikte oldu. Suruç Katliamı’nın altıncı yılında hayatını yitirenleri anmak isteyen kitleyi takip eden gazeteciler, polis tarafından ablukaya alınmakla kalmadı, aynı zamanda yaralanacak kadar ciddi fiziksel şiddetle karşı karşıya kaldı. CFWIJ, en az 8 kadın gazetecinin polis şiddetine maruz kaldığını bizzat gazetecilere ulaşarak kaydetti.
Türkiye’de hemen her gün kadın gazeteciler polis şiddetiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. 2020’de kaydettiğimiz vakalara kıyasla bu yıl kadın gazetecilerin maruz kaldığı şiddet yüzde 158,82’lik bir artış gösterdi. Gazeteciler, haber yapmak için gittikleri alanlarda polis tarafından sözlü veya fiziksel tehdide ve şiddete maruz bırakıldı.
2021’de ayrıca üç kadın gazeteci, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Evrensel Gazetesi Ayşen Şahin İstanbul’daki Boğaziçi Üniversitesi öğrenci protestolarını takip ettiği, Pınar Gayıp bünyesinde çalıştığı muhalif haber kuruluşu Etkin Haber Ajansı’nda (ETHA) çalıştığı için ve Jinnews muhabiri Beritan Canözer yazdığı bir haber nedeniyle evi basılarak gözaltına alınan gazeteciler arasında yer aldı.
EMNİYET GENELGESİ
Ülkede kadınların halihazırda tehdit altında olan can güvenliği sahada da tehlikede. Kadın gazeteciler sahada yalnızca polisin orantısız gücüne maruz kalmadı, aynı zamanda gözaltına da alındı. Çoğu kadın gazetecinin kurumsal kartı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından onaylı olmadığı gerekçesiyle basın kartı olarak kabul edilmedi. Bu bahaneyle alanda müdahale edilerek gözaltına alınmaları kolaylaştırıldı.
27 Nisan 2021’de İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) genelgesiyle birlikte sahadaki gazetecilerin işlerini yapması daha da güçleşti. Gazetecilerin yaptığı çekimlere, takip ettiği toplumsal hareketlere birebir müdahalenin önü açıldı.
Kadın gazeteciler sahada, alanda, çalıştığı kurumda, evinde artık kendini güvende hissetmiyor. Haber takibi yaparken polis tarafından darp edilmekten, gazetecilik faaliyetlerinin ardından evlerinin basılmasından, sahada maruz kaldığı sözlü ve fiziksel tacizlerden, ekipmanlarının zarar görmesinden, gözaltına alınmaktan, polis şiddeti görmekten dolayı mesleğini yapamaz hale geliyor.
Tüm bu müdahalelere yönelik CFWIJ olarak yargı, devlet ve polis eliyle yalnızlaştırılmaya çalışılan kadın gazetecilerin yanında olmak için herkesi imza kampanyamıza davet ediyoruz. Kadın gazetecilerin alanda özgürce ve güvende olmasını talep ederken #GüvendeDeğiliz etiketiyle herkesi kadın gazetecileri desteklemeye, toplumsal farkındalık yaratmak için imza atmaya çağırıyoruz.”
Öte yandan, CFWIJ haziran ayında yayımladığı raporda da dünyanın farklı bölgelerinden 77 kadın gazetecinin cinayet, kaçırma, gözaltı, fiziksel saldırı, şiddet, tehdit ve taciz gibi farklı nedenlerle hak ihlaline uğradığını duyurmuştu.