Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Egˆitim I·zleme Raporları’nın üçüncü dosyası olan “Öğrenciler ve Eğitime Erişim” yayımlandı. Dosyada, temel …
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Egˆitim I·zleme Raporları’nın üçüncü dosyası olan “Öğrenciler ve Eğitime Erişim” yayımlandı. Dosyada, temel göstergeler ışığında, salgın koşullarında eğitime erişim ve öğrencilerin iyi olma hali, devamsızlık, sınıf tekrarı ve okul terki, eğitime erişimi için özel önlem gerektiren çocuklar ana başlıkları değerlendiriliyor.
Dosyanın yazarlarından araştırma asistanı Ezgi Tunca ve araştırmacı Kayıhan Kesbiç, raporun temel bulgularını sundu. Tunca, okulöncesi net okullulaşma oranlarına dikkat çekerek “Geçen yıl 5 yaşta okullaşma oranı yüzde 71 iken bu oran yüzde 56’lara düştü” dedi.
Tunca ve Kesbiç, özel eğitim desteğine ihtiyacı olan çocuklar, mülteci çocuklar, çalışan çocuklar, köy okullarında öğrenim gören çocuklar, ceza infaz sisteminde çocuklar, korunma ihtiyacı olan çocuklar ve azınlık okullarında öğrenim gören çocuklar gibi eğitime erişimi için özel önlem gereken çocuklarla ilgili verileri ve durum analizlerini de paylaştı. Kaynaştırma yoluyla eğitim alan öğrenci sayısının artış hızının ilk kez geçen yıl düştüğünü belirten
Kesbiç, 2000 yılından bu yana ilk kez 2020’de çocuk işçi sayısının arttığını da vurguladı.
BASKI ARTTI
Köy Okulları Değişim Ağı (KODA) kurucusu ve genel koordinatörü Mine Ekinci, köy okullarının en fazla olduğu Şanlıurfa ve Diyarbakır’daki tüm köylerin mahalle sayıldığını bu nedenle de buradaki okulların istatistiklerde yer almadığını hatırlatarak, eğitime erişimi öğretmen ihtiyaçları bakımından şöyle değerlendirdi:
“KODA ile işbirliği içinde olan öğretmenler bu dönemde EBA üzerinden canlı yayın yapmak yerine WhatsApp üzerinden konuşmak, görüntülü konferans yerine ses kaydı hazırlayıp göndermek ve basılı kaynak hazırlayıp dağıtmak gibi farklı metodlara başvurdu. Kararların son dakikada alınması, sonraki gün ne olacağını bilememe, kendini hazırlayamama gibi durumlar, öğretmenler üzerindeki baskıyı artırdı. Bu süreçte yoğun çaba göstermekten bitkin düşen de sürece dahil olmakta zorlanan öğretmenler de oldu.”
HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU ÇOCUKLAR
Dosyadaki verilere göre, Türkiye’de Eylül 2021 itibarıyla 12-18 yaş arasında hükümlü 566 çocuk bulunuyor. Bu çocukların kaçının örgün veya yaygın eğitime devam ettiğine dair veri paylaşılmıyor.
Türkiye’de tutuklu olarak ceza infaz kurumlarında kalan çocukların sayısı ise 1330.
Tutuklu çocukların kaçının çocuk kapalı infaz kurumunda, kaçının yetişkinlerin kaldığı kapalı hapishanelerin koğuşlarında tutulduğuna ilişkin bilgi de bulunmuyor. Kız çocuklar, kendilerine yönelik çocuk kapalı infaz kurumu bulunmadığından yetişkinlerin kaldığı kapalı hapishanelerin koğuşlarında kalıyor.
Hakkında hâlâ hüküm bulunmayan ve tutuklu yargılanan çocuklar ise daha zorlayıcı cezaevi koşullarıyla karşı karşıyalar. Araştırmalar eğitimevlerindeki çocukların ebeveynlerinin gelir düzeylerinin ve eğitim seviyelerinin düşük olduğunu gösteriyor. Bu durum çocukların aileleri tarafından ziyaret edilmesini ve aileleriyle iletişim için gereken maddi yükün karşılanabilmesini olanaksız kılıyor. Cezaevlerinde annelerinin yanında kalan 0-6 yaş grubunda da 345 çocuk bulunuyor.
SINIF TEKRARI: Devamsızlık nedeniyle sınıf tekrar edilmedi. Başarısızlık nedeniyle sınıf tekrarı zorlaştırıldı. Ortaöğretimde okul dışında öğrenci sayısı yükseliyor. Salgın sebebiyle eğitimden ayrılan öğrenci sayısının artması bekleniyor.
ÖZEL ÖNLEM ŞART
Eğitime erişimleri için özel önlem gereken çocuklar şunlar:
– Özel eğitim desteğine ihtiyacı olan çocuklar,
– Mülteci çocuklar,
– Çalışan çocuklar,
– Köy okullarında öğrenim gören çocuklar,
– Ceza infaz sisteminde çocuklar,
– Korunma ihtiyacı olan çocuklar,
– Azınlık okullarında öğrenim gören çocuklar.