Ceren Damar’ın babasına tehdit: Bitmedi daha

Çankaya Üniversitesi’nde çalışan akademisyen Ceren Damar Şenel’i öldüren Hasan İsmail Hikmet indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Açıklama kısmında ‘Hasan İsmail Hikmet’in annesi Hatice Hikmet’ notunun yer aldığı bir hesaptan yapılan paylaşımla Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar ölümle tehdit edildi.

“Hatcana- Hasan İsmail Hikmet” adlı hesaptan yapılan, “Damar çok bekleyeceksin daha. Ölüp ölüp dirileceksin. Bekleyeceksin köpek gibi nefesin dibinde. Arafta kala kala… Aç açabildiğin kadar fake hesaplar. Bitmedi daha” paylaşımı bir süre sonra silindi. Paylaşımın ekran görüntüsünü paylaşan Mustafa Damar, “Bu tiwit, Ceren Damar’ın katilinin annesi Hatice Elçi Hikmet’e aittir. Polis memuru yani kamu görevlisi. Sözde can ve mal güvenliğinizi sağlayacak olan hani.!!! Kamuyu korumak şöyle dursun Devletin verdiği silahla beni öldürecekmiş. Sayin yetkililer” diyerek tepki gösterdi.

“DEVLETİN VERDİĞİ SİLAHLA BENİ ÖLDÜRECEĞİNİ BELİRTİYOR”

Konuyla ilgili Cumhuriyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan baba Mustafa Damar, “Kızım Ceren Damar’ın hatırasına, bana ve aileme hakaretler ettiler, kızımı katlettikleri yetmemiş gibi ailemin onurunu zedelediler. Hem Vahit Bıçak hem katilin anne, babası ve dedesi tarafından hakaretlere maruz kaldık bu da yetmedi ölümle tehdit ettiler. Avukat olan vahit bıçak medya üzerinden ve mahkeme kayıtlarında da açıkça yer alan ölüm tehdidinde bulundu. Bu halen avukat olarak görev yapıyor. Katilin annesi tweet atarak beni ölümle tehdit etti ve henüz bitmediğini açıkça belirtti. Katilin annesi polis ve vatandaşın sözde can ve mal güvenliğini koruyacak. Ancak devletin verdiği silahla beni öldüreceğini belirtiyor. Katil ile babasının cezaevi görüşme tutanakların medyaya yansıdığı şekliyle evimi gözetleyeceğini, basacağını ve beni öldüreceğini açıkça belirtiyor” dedi.

2020 yılının Haziran ayında avukat Vahit Bıçak ile katilin anne, baba ve dedesi olmak üzere hepsinin dava sürecindeki söz ve eylemlerini şikayet ettiğini belirten Damar, “İddianameler hazırlandı ve Vahit Bıçak’ın baro ve yargı boyutundaki süreç devam ediyor. Dedenin 3. Duruşması 15 Aralık 2021 tarihinde yapılacak. Katilin anne ve babasının ise 8 Aralık 2021 tarihinde ilk duruşması vardı. Katilin annesi ve babası duruşmaya gelmedi. Herkesin bildiği yöntemlerle yargıyı oyalamak, süreci uzatmak, bizleri bıktırmak, usandırmak amacıyla Yargının zafiyetlerini kullanıyorlar. Temmuz 2021 tarihinde iddianameyi kabul eden mahkeme, ilk duruşmada sanıkların ikamet yerleri olan Gölbaşında davanın devam etmesi yönünde yetkisizlik kararı verdi” diye konuştu.

“YARGIYA MÜDAHALE ŞANSIM YOK”

Yargının pratiklerini anlamaya çalışıyorum diyen Damar, “Bunları şikayet edeli 1,5 yıl oldu. Adaletin pratiklerine anlam veremedikçe, adaletin gerçekleşmesi için daha da motive oluyorum. Yargıya müdahale şansım yok, hep söylediğim gibi yargının göz bebeği, öz evlatları suçlular, mağdurlar değil. Mevzuat onların çıkarlarını korumak üzere düzenlenmiş. Şu ana kadar mağdur hakları ile ilgili bir mevzuat, bir kanun görmedim, yararlanmadım. Dikenli yollarda suçluları kovalamakla meşgulüz, hakkımızı aramakla meşgulüz, er ya da geç adalet gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.

‘YETKİSİZLİK’ KARARI VERİLMİŞTİ

Katil Hasan İsmail Hikmet’in annesi Hatice ve babası Ömer Hikmet hakkında, sosyal medya hesaplarından farklı tarihlerde, Ceren Damar Şenel’in anne ve babasını tehdit ettikleri ayrıca araştırma görevlisinin hatırasına hakarette bulundukları iddiasıyla dava açıldı. Hatice ve Ömer Hikmet için Ceren Damar Şenel’e yönelik eylemleri nedeniyle ‘ölen kişinin hatırasına hakaret’ suçundan 4’er aydan 4’er yıla, anne ve babasına yönelik ‘hakaret’ suçundan 4’er aydan 4’er yıla, Hatice Hikmet için ayrıca ‘tehdit’ suçundan 7,5 aydan 3,5 yıla kadar hapis talep edildi.

Dün Ankara 45’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında savcı, sanıkların adreslerinin Gölbaşı ilçesinde olması nedeniyle ‘yetkisizlik’ kararı verilerek, dosyanın Gölbaşı Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Bu talep yönünden tarafların beyanlarını alan mahkeme heyeti de ‘yetkisizlik’ kararı vererek dosyayı Gölbaşı Adliyesi’ne gönderdi.