ABD Altıncı Filosu (SIXTHFLT) komuta ve kontrol gemisi USS Mount Whitney (LCC 20), 4 Kasım’da İstanbul Sarayburnu İskelesi’nden hareket ederek Karadeniz’e girdi.
ABD Deniz Kuvvetleri’nin Avrupa-Afrika’daki faaliyetlerine ilişkin Twitter’da paylaşımlarda bulunan 6. Filo hesabı, ABD savaş gemisi ile Türk Fırkateyni TCG Yavuz‘un Karadeniz’de birlikte gerçekleştirdikleri eğitimden kareler paylaştı. Söz konusu iletide “Güvenlik ve istikrarı sağlayan müttefikler için #Karadeniz’de bir cumartesi geçirmek için harika bir yol! Seninle yelken açmak bir zevkti” notu ile Türk bayrağı paylaşıldı.
“6. FİLO MUTLU”
Görüntülere tepki gösteren Cem Gürdeniz, “6. Filo mutlu. Karadeniz’de Türk savaş gemisi ile iyi bir hafta sonu geçirmiş Amerikan savaş gemileri. Ne güzel hayat! Dedeağaç tam gaz. Akdeniz’de Güney Kıbrıs’ın Nemesis Tatbikatıyla Türkiye’ye gözdağı Karadeniz’de Yavuz firkateynimiz ile ortak eğitim. Şaka gibi. Vah ki vah!” ifadelerini kullandı.
ABD’nin mevcut Yunanistan politikasını değerlendiren Gürdeniz, Avrupa Birliği’nin Doğu-Batı olarak ikiye bölünmesi ile birlikte sürecin; ABD’nin kendi kontrolünde olacağı yeni bir jeopolitik projeye işaret ettiğini söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz haziranda gerçekleşen NATO zirvesinde; Rusya ve Çin’in Avrupa’daki etkisinin zayıflatılması gerektiğine işaret etmişti.
ÜÇ DENİZ GİRİŞİMİ
NATO zirvesinin ardından ABD’nin 300 milyon dolar ile destek sağladığı Üç Deniz Girişimi zirvesi Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da gerçekleşti. Girişimde; Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin karayolları, demiryolları, limanları, dijital ve enerji altyapılarını modernize edilmesi ve birbirine entegre hale getirilmesi gündem maddeleri arasındaydı.
Gürdeniz, Yunanistan’ın Üç Deniz Girişimi üyesi olmadığı halde ABD’nin Dedeağaç ve Girit’teki askeri yapılanmalarıyla Yunanistan ile yeni tazelenen Savunma İşbirliği Anlaşması’na da (MDCA) bu girişim paralelinde bakılması gerektiğini ifade etti.
TÜRKİYE’NİN DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR
“ABD için Ege, deniz stratejisi perspektifinde Karadeniz’in devamıdır” diyen Gürdeniz, Dedeağaç ve Girit’in önemini şu sözlerle anlattı:
“Türk Boğazları’nın NATO aleyhine kaybı söz konusu olduğu takdirde Ege Denizi’nde adaların oluşturduğu coğrafi yapı Rus deniz ticaret yollarının kesilmesi için kullanılacaktır.”
Türkiye’nin Üç Deniz Girişimi’nin, dolaylı yoldan Karadeniz üzerinde yaratacağı baskılara, dengesizliklere karşı dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Gürdeniz, Deniz Kuvvetleri’nin önümüzdeki dönemde Karadeniz’e icra edilecek NATO tatbikatlarına katılım konusunda hassas davranması gerektiğini söyledi.
KARADENİZ SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE “BİLE” KRİZ ALANINA DÖNÜŞMEDİ
ABD’nin Karadeniz’de bulunma nedeninin Rusya’yı kuşatmak ve Rusya’nın enerjisini kriz ortamlarını sürekli sıcak tutarak harcatmak olduğunu belirten Gürdeniz, ABD’nin bölgedeki hedefini anlattı:
“Türkiye gibi önemli bir jeopolitik bölgenin kuzeyini de Türkiye’yi oyalayacak şekilde sürekli sorun alanı halinde tutmak ve Türk-Rus yakınlaşmasını önlemek ABD’nin hedefleri arasında. Halbuki Türkiye, Soğuk Savaş döneminde bile Karadeniz’i bir kriz alanına dönüştürmemiş, kışkırtmalara girmemiş ve çok hassas olan dengeyi korumuştu. Bölgede tek NATO ülkesi olarak denizde ve havada NATO tatbikatı bile yapmamıştı.”
“ABD, KARADENİZ’DE ASLA BİR ASKERİ HAREKAT DÜŞÜNMEZ”
ABD’nin Karadeniz Donanma İş Birliği Görev Grubu’nun – *BLACKSEAFOR (BSF ) kurulmasına başından beri karşı olduğuna dikkat çeken Gürdeniz son olarak şunları kaydetti:
“Ancak karşı koyamayınca gözlemci olmak için her şeyi denedi, o da olmadı. BSF şu an kağıt üzerinde devam etse de fiiliyatta sonlanmasının nedeni Rusya’nın kırım müdahalesidir. 2014’ten sonra bir daha aktive edilmedi. Karadeniz şu an en az güney Çin Denizi kadar ABD’nin ilgi alanına dönüşmüştür. Ancak ABD, Karadeniz’de bir askeri harekatı asla düşünmez. Kayıpları çok büyük olur. Kontrollü tırmanma ile devam edecektir.”
*BLACKSEAFOR: Karadeniz Donanma İş Birliği Görev Grubu, (İngilizce Black Sea Naval Co-operation Task Group, kısaltması BLACKSEAFOR) Karadeniz’de barış ve istikrarın idamesi maksadıyla, bölgesel iş birliği faaliyetlerinin artırılması ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik olarak sahildar devletlerin katılımı ile çok uluslu bir deniz kuvvetinin oluşturulması fikri ilk olarak 1998 yılında Bulgaristan’ın Varna kentinde yapılan İkinci Karadeniz Deniz Kuvvetleri Komutanları Toplantısı’nda Türkiye tarafından gündeme getirildi.
İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…
Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…
UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…
Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…
UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…
Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.